English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ J ] / Juli

Juli tradutor Inglês

142 parallel translation
Juli!
Juli!
Nihayet Julia'yı ailesine iade edebilecektim.
Finally I can return Juli to her family.
Ben Juli..
I'm Juli...
- Bunlar Romeo ve Juliet!
It's Romeo and Juli-e-et!
Juli, bu Lil.
Juli, this is Lil.
Juli'ye hiçbir şey olmaması için kesin talimat verdim.
I gave express orders for nothing to happen to Juli.
Bakmak yok Juli.
No offence, Juli.
İyi vakit geçirdik Juli.
It's been fun, Juli. Don't.
Ray 3 saatini onu kusursuzlaştırmak için harcıyor. ve yanındaki Juli Andrews kılıklı da yarın kesecekmiş gibi yapacak, 20 dakika boyunca.
Ray spends three hours tonight getting it perfect, and then Julie Andrews there pretends to cut it tomorrow, twenty minutes flat.
25 temmuz 1814'de bütün adamlarıyla birlikte, ingilizler tarafından öldürüldü.
Murdered by the British, with all of his men, July 25 juli, 1814.
Juli serviste iyi değilim.
Juli, I'd be no good at catering.
Juli'nin anahtarları yok gibi.
I seems Juli hasn't got the keys.
Şimdi değil Juli.
Not now, Juli.
Ve sen Juli dışarı çık.
And you, Juli, get out.
Juli yoldan çekil.
Juli, get out of the way!
Juli tanrı aşkına.
Juli, for God's sake.
S.ktir et Juli!
Fuck it, Juli!
Juli'ye bahsediyordum.
I was telling Julián about it.
Juli? giyin ve çık dışarı.
Julián, get dressed and get out.
Bunun kısa cevabı evet, Juli- -
- The short answer is yes, Juli- -
Juli ve şu parti hakkındaki sabahki konuşma.. - Mm-hmm?
That thing with julie and the party this morning... mm-hmm?
Anlayış göstermen lazım çok uzun zamandır sadece Juli ve ben vardım ve tüm kararlarımı tek başıma verdim.
You gotta understand, for so long, it's just been julie and me, and i've made all the decisions alone.
Alışveriş merkezinde arkadaşım Juli'yle buluşacağım.
I'm meeting my friend julie at the mall, so I- - look, I'm--i'm not trying to scare you.
* Ve işte Juli'nin son sözleri
# And here's the last words #
Merhaba Juli.
Hi, Juli.
Juli, çıkabilirsin.
Juli, now.
Juli.
Juli...
Tek istediğim, Juli Baker'ın beni rahat bırakmasıydı.
All I ever wanted was for Juli Baker to leave me alone.
- Merhaba, ben Juli Baker.
- Hi, I'm Juli Baker.
# Bryce ve Juli, ağacın üzerine oturmuş... #
Bryce and Juli sitting in a tree
Planın mükemmelliğini görebilmek için Juli'nin, Sherry Stalls'tan nefret ettiğini bilmeniz gerekiyor. Nedenini bir türlü anlayamadım.
To full appreciate the brilliance of this plan you have to understand that Juli hated Sherry Stalls though I never understood why.
Asıl gayem, Sherry ile birlikte yemek yiyerek ve ortalıkta birlikte dolaşarak sonunda, Juli'nin bana olan ilgisini kaybetmesini sağlamaktı.
The idea was that Sherry would eat with me maybe we'd walk around together, and hopefully Juli would lose interest.
Sıra tekrar Juli'ye geldi ve kısa süre sonra yine beni bön bön izlemeye başladı.
Word got back to Juli, and pretty soon she started up with the goo-goo eyes again.
- Selam Juli.
- Hi, Juli.
Ta ki yerel bir gazetede, Juli ile ilgili bir haber çıkana kadar.
That is, until Juli appeared in the local newspaper.
Bana, arkadaşın Juli Baker'dan bahset.
Tell me about your friend Juli Baker.
Juli.
Juli.
Juli Baker, sekizinci sınıfa giden bir Einstein olduğu için "The Mayfield Times" gazetesine çıkmadı.
Now, Juli Baker did not wind up in The Mayfield Times for being an eighth-grade Einstein.
Juli Baker ve şu aptal çınar ağacı.
Juli Baker and that stupid sycamore tree.
Juli Baker ile birlikte ağaca tırmanmak.
Climb up a tree with Juli Baker.
# Bryce ve Juli, ağacın üzerine oturmuş... #
Bryce and Juli sitting in a tree.
Babama bahçenin sinir bozucu gelmesi Juli Baker'ın ağaçtayken, ne kadar da sinir bozucu olduğu ile karşılaştırılamazdı bile.
As annoying as the yard was to my dad it was nothing compared to how annoying Juli Baker was in that tree.
- Juli çılgına dönmüştü.
- Juli was frantic.
Juli'yi tanıman gerekiyor.
You'd have to know Juli.
Sanki Juli Baker hakkında bilmem gereken başka şeyler varmış gibi.
Like I needed to know anything more about Juli Baker.
Juli, ertesi sabah otobüs durağında yoktu.
Juli wasn't at the bus stop the next morning.
Juli Baker'ın onu özlediğimi düşünmesi.
Juli Baker thinking I missed her.
Bir kere dilim yandı, bu yeter.
Juli I've been burnt once and once is enough. Set it up so you need my authorisation.
Anne! - Juli, çocuklar nasıl?
Mother!
- Durumları iyi.
Juli.
- Juli!
- Juli!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]