English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ J ] / Juma

Juma tradutor Inglês

199 parallel translation
Bu Juma.
This is Juma.
Peki, Cuma efendinin evi nerede?
And where is the home of Master Juma?
Bizim Cuma mı?
Our Juma?
Cuma.
Juma.
Tamam,, küçük Cuma bana yolu göster.
OK, show me the way, little Juma.
Teşekkür edderim, küçük Cuma.
Thank you, little Juma.
Ustos Juma, gelecek hafta Yakub Han bir güreş şampiyonası düzenliyor.
Ustos Juma, the next week Yakub Khan organises a wrestling championship.
Kazanan Ustos Juma'nın öğrencisi, Abdullah!
The winner is the student of Ustos Juma, Abdullah! [Cheers]
Ustos Juma, dövüş gerçek hayattaki gibi.. nerede olursa olsun güçlü kazanır!
Ustos Juma, fight is like the real life - where always the strongest wins!
Bu da Juma.
And this is Juma.
Juma? Burada kalın.
Stay here.
İşte karşınızda Bayan Juma.
Here comes Ms. Juma.
Şifreyi juma öğlen baskısına kadar yayımlamazsanız.
"lfyou do not print this cipher by the afternoon of Fry,"
J - u-m-a "1 Ağustos 69" yani. Juma gecesi katliama başlayacağım.
F-R-Y, " First ofAug'69 I will go on a kill rampage Fry night.
Juma, Askari'sini ziyarete gittiğini söylüyor.
Juma says that He goes to visit his askari.
Juma onu öldürmüş.
Juma killed him.
Juma filin arkadaşını mı öldürdü?
Juma slew the friend of the elephant?
Juma.
Juma.
Juma onun nereye gittiğini nasıl bilebiliyor?
How do Juma know Whither?
Juma onun arkadaşını bu civarlarda öldürmüş.
Juma killed his friend not far from here.
Juma'nın onu devirdiği ve kulağından....... vurduğu yer burasıymış.
Here was where Juma toppled and then she shot him in the ear.
Keşke Juma'yı öldürseydi.
I would have killed Juma.
Juma senin arkadaşın.
Juma is your friend.
Juma filin arkadaşını öldürdü.
Juma killed his friend.
Juma'nın da, hamalların da...
Juma and the porters also.
Ama General Juma, sizleri güçlü kılacak!
But General Juma, he will make you strong.
General Juma'ya oraya vardığında beni aramasını söylersiniz, olur mu?
Tell General Juma to give me a call when he gets there, will you?
Juma çocuklarımızı öldürüyor.
Juma is taking our children.
Juma hakkında söylenti yayıyor.
He's spreading rumors about Juma.
Juma'nın askerleri sınırı geçiyor ve çocuklarımızı kaçırıyorlar.
Juma's soldiers have been crossing the border and stealing our children.
Juma'nın askerleri yok ve silahları da yok.
Juma has no soldiers and he has no weapons.
Juma bir problem yaratıyor olsaydı kulağımıza bir şeyler çalınırdı, öyle değil mi?
If Juma was making trouble, we would've heard something, no?
Şu anda biz konuşurken dahi Juma kuvvetlerini başkente doğru ilerletiyor.
Juma is moving his forces toward the capital as we speak.
Benim önceliğim ülkemi bu cani Juma'ya karşı korumaktır.
My priority is to defend my country from this monster, Juma.
Nasıl olur da Juma, bizim ruhumuz bile duymadan bir ordu kurabilir?
How could Juma raise an army without our getting wind of it?
Tek bildiğimiz, Juma'nın bazı gelişmiş silah sistemlerine sahip olduğu ve işte bu yüzden de Başbakan Matobo bizden askeri destek istemekte.
All we know is Juma's secured some fairly advanced weapons systems... ... which is why Prime Minister Motobo is asking for our military assistance.
Bir güç gösterisi Juma'ya bir geri adım attırabilir.
A show of force might make Juma blink.
Juma'nın iktidarı zorla ele geçirdiği son seferde on binlerce sivilin ölmesine yol açan bir kabile savaşının kıvılcımını çakmıştı.
The last time Juma made a power grab... ... he ignited a tribal war that killed tens of thousands of civilians.
Juma saldırıya geçtiğinde hiçbir Amerikalının iki ateş arasında kalmasını istemiyorum.
I don't want any Americans caught in the crossfire when Juma starts shooting.
- Juma bir ordu kuruyor.
- Juma's raising an army.
- Juma'nın adamları geliyor.
- Juma's men are coming.
Kocam Juma'yla savaşırken öldü.
My husband died fighting Juma.
Juma beni öldürecek.
Juma will kill me.
- Juma'nın adamları burada.
- Juma's men are here.
- Juma konusunda kafanı öte yöne çevireceğine bir şeyler yapmış olsaydın tehlike altında kalmış olmayacaktık.
- You are endangering us. - We wouldn't be in danger... ... if you had done something about Juma instead of looking the other way.
Juma'nın adamları şehre giden tüm yollarda barikat ve kontrol noktaları kuracaklar.
Juma's men will set up roadblocks, checkpoints, into the city.
Efendim, General Juma geldi.
Sir, General Juma is here.
Bay Benton, Juma'nın askerleri bizi takip edemesinler diye öldü.
Mr. Benton died to make sure that Juma's soldiers couldn't follow us.
Bu çocukları gerçekten Juma'nın ne yapacağını bilerek burada, dışarıda bırakabilecek misin?
You'd leave these children in the street knowing what you do about Juma?
Yetkililer erkek, kadın ve çocuklardan oluşan, yaklaşık 300 bin sivilin General Benjamin Juma'nın etnik temizlik harekâtıyla öldürüldüğünü söylüyor.
Officials say that an estimated 300,000 civilian men, women and children... have been killed as part of General Benjamin Juma's campaign of ethnic cleansing.
Ali?
- Ali, Juma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]