Jumpin tradutor Inglês
187 parallel translation
Altin kaynagini çalmak kötü bir aliskanlik McNamara.
That's a bad habit you got, McNamara, jumpin'claims.
Bir iki saate hoplamaya başlarsın.
You'll be jumpin'in a couple hours.
çıkıp dışarı çıkıp başka bir şeyin olmadığı yere gökyüzüne ulaşın.
All right, come out a-jumpin'and reach for nothin'but sky.
Yehoşafat aşkına!
Why, jumpin'Jehoshaphat!
Yehoşafat aşkına!
Jumpin'Jehoshaphat!
İşte şimdi ritmimizi yakaladık Trompetçi çok eğleniyor
Now we got it jumpin Satchmo, get on that horn
Oldukça kurnaz bir sıçansın, Scalise, ama bu gece işin bitiyor.
Why are you always jumpin'after me?
Niye sürekli peşimdesin?
Four years, jumpin'after me like I was somebody special.
Sanki bozuk para gibi zıplayın.
Be a jumpin'jack
Bozuk para gibi zıplayın
Be a jumpin'jack
- Uçuyorum.
- I'm jumpin'.
- Ters mi giden birşey var? Hak iddia edenler var ve kızgın bir şekilde sıradalar.
- There's been claim-jumpin'and cross-filin'.
- Sizi alçaklar, maden ocağımızı çalıyorsunuz.
- You dirty, claim-jumpin'thieves, you!
uçan bazuka
Jumpin'frijoles.
- Aman tanrım.
- Jumpin'hop toads.
Senin üzerinde zıpladım.Neden?
I was jumpin up and down on ya. Why?
Aman Tanrım...
Holy jumpin'...
- Aman Tanrım!
- Holy jumpin'!
Her yere saldırıyorlar.
They're jumpin'all over.
Gemiden kaçıyorlar!
They're jumpin'ship!
Martha'nı üstüne atlayıp duruyordu.
He was jumpin'all over Martha.
Aman Tanrım!
Holy jumpin'Jesus!
Çitlerden, ağaçlardan atlıyor ve kaçmaya çalışıyorlar
Jumpin'fences, dodging'trees and tryin'to get away
Burada işler genelde iyi gider.
Things are usually jumpin pretty good in here.
Amanın aman Daha önce hiç cinayet vakamız olmamıştı.
Jumpin'Jiminy! We've never had a murder before.
Amanın aman!
Jumpin'Jiminy!
Bir seferinde yatakta zıplıyordu ve... düşüp başını duvara çarptı, dikiş attırmak zorunda kaldık.
One time she was jumpin up and down on the bed... and she fell off and hit her head on the wall and had to have stitches.
Dur biraz. Arabanın üzerine atladılar ve tuhaf sesler çıkardılar.
They were jumpin'on the car and making these weird sounds.
Teşekkürler. Ne zaman ihtiyacım olsa yardımıma koştuğun için.
Thanks a lot for jumpin in when I needed some help.
Pekala, bir "belki-olur" için iki hafta beklemek, sizin çocukların stili olabilir, ama Bobby ve ben Jumpin'Jack Flash ve Captain Go-Fast'iz.
Yeah, well, maybe waitin'around two weeks... for an "if-maybe" might be your guys'style... but Bobby and I areJumpin'Jack Flash and Captain Go-Fast. [Yells]
# Ayağa kalk, her yerin yükseldiğini görmek istiyorum. #
♪ On your feet ♪ ♪ I want to see the whole place jumpin'♪
Mekan coşacak.
The place'll be jumpin'for joy.
Hadi başlayalım. "Jumpin'Jack Flash" için.
Here we go. "Jumpin'Jack Flash" in B. Ready.
İyi atlayış.
Jumpin'jeepers!
Paraşütsüz mü atladın?
Jumpin'without a parachute?
- Ölüm, karını ve Valiant'ı kaçırdı.
Jumpin'jeepers! What happened? Doom grabbed your wife and Valiant and took'em to the Acme Factory.
Hepsi senin hatan babacık! Erkek mi kız mı olduğunu kontrol edemedin mi?
Then you're the thieves who've been jumpin'the bills!
- Sandala atlayacaklarını söylüyor.
- He's says they're jumpin'in the boat.
# Dansetmek için bacak gerekli insana
♪ Legs are required for jumpin', dancin
Sıçrayan denizanası.
Jumpin'jellyfish!
Ben ne hakkında olduğunu düşünüyorum, biliyor musunuz? Bence "Barış Treni" ne binmekle ilgili. Bu babamın bir zamanlar gübre taşıdığı tren.
I think it's about jumpin on the peace wagon... which, incidentally, is the same wagon my daddy used to haul fertilizer in... and it's got the same ingredients in it!
Bobby hoplayıp zıpladı.
Bobby was jumpin'around.
Bunun anlamı, artık arabaların arkasına atlamak yok demek.
This means no more jumpin on the back of cars.
Vay canına Tracy!
Jumpin'Jiminy, Tracy.
- Tanrım.
- Jumpin'Jesus.
Zıplayan İsa, geri geldiler!
Jumpin'Jesus, they're back!
Atlayan'Jimmy Bonomo'mu?
Jumpin'Jimmy Bonomo?
Hey, Aldo, Atlayan Jimmy için çalışmış.
Hey, Aldo, she worked for Jumpin'Jimmy.
Sevinçten havalara sıçrayacağını.
Jumpin'up and down.
Hırsızlık yok...
No more thieving, no more swindling... just runnin'and prancin'and jumpin'for the rest of your life.
Aman Tanrım.
Jumpin'jeepers.