Kafam çok karışık tradutor Inglês
286 parallel translation
Babamın ve Dudley'nin ölümünden dolayı kafam çok karışık.
It's just that I'm so all at sea with Father and Dudley gone.
Kafam çok karışık. - Phil, perşembe günü yemeğe çıkıyor muyuz?
I think most women's hats are designed by men who want men to hate women.
Kafam çok karışık.
I'm all confused.
Kafam çok karışık.
I am puzzled.
Kafam çok karışık.
I have a lot on my mind.
Baba, kafam çok karışık.
Dad, I'm so mixed up.
Kusura bakmayın, kafam çok karışık.
- OH, I BEG YOUR PARDON. I'M SO CONFUSED.
Kafam çok karışık.
I'm so confused.
Kafam çok karışık.
I'm really confused.
Çok korkuyorum ve kafam çok karışık.
I'm so frightened and confused.
Kafam çok karışık.
I'm totally lost.
Ama, benim kafam çok karışık.
But meanwhile... I'm all at sea.
Kafam çok karışık sadece, o kadar.
I'm just so confused by this whole thing.
Kafam çok karışık.
I am confused by shadows.
- Bilmem. Kafam çok karışık.
Oh, I don't know, I'm all confused.
Çünkü kafam çok karışık, Biliyormusun? . Onu kafamdan çıkaramıyorum.
Because she entered my mind, understand?
Kafam çok karışık.
My heads all mixed up.
Kafam çok karışık.
Im confused.
Kafam çok karışık.
I'm so confused!
Kafam çok karışık.
It's just confusing.
Kafam çok karışık!
I'm just confused!
Kafam çok karışık.
I don't know what to think.
Kafam çok karışık.
I'm confused.
Seni sevmeyi seviyorum, ama kafam çok karışık.
I love loving you but my head's a mess.
Fakat kafam çok karışık.
But I'm so confused.
Çavuş Callahan hakkında... kafam çok karışık.
You see, I have great confusions... about Sgt. Callahan.
Hayır, kafam çok karışık.
No, I'm all mixed up.
Kafam çok karışık.
I'm pretty confused.
Kafam çok karışık.
I'm very confused right now.
Topper, kafam çok karışık.
Topper, I'm so confused.
- kafam çok karışık, efendim.
- I am at a loss, sir.
Kafam çok karışık.
Now I'm very confused.
Kafam çok karışık, söyleyecek bir şeyler bulmaya çalışıyorum.
I'm just muzzying here, trying to think of what to say.
Bu aralar kafam çok karışık.
My head's in a whirl.
Kafam çok karışık.
I'm very confused.
Bir süredir kafam çok karışık ve dağınık.
I have been so confused and distracted.
Neyse... kafam çok karışık.
Anyways... I'm confused.
Kafam çok karışık. Tut bak!
I'm so confused.
Lütfen Leslie, başka nereye gidebilirim bilmiyorum, kafam çok karışık.
Please! Leslie, I don't know where else to go! I'm confused!
Şu anda kafam çok karışık. - Sana haksızlık etmiş olurum.
I mean, my head's just kind of messed up right now, and I don't think it'd be fair to you.
Tanya, kafam çok karışık.
Tanya, I'm so confused.
Max, Max! - Kafam çok karışık.
Max, Max!
Kafam hala çok karışık.
I'm still too confused.
... kafam cok karısık. ..
... I'm very confused.
Ama sen benim aksime, tüm bu olayda yalnızca neler olduğunu değil daha sonra neler olacağını da gördün. Benim kafam hala çok karışık ve her şey anlamsız geliyor.
but what was about to happen while to me the whole business was still confused and grotesque.
Kafam çok karışık Mike.
- I feel so thick Mike.
Kafam gerçekten çok karışık.
Oh, I'm in a real mess.
Ben sadece diyorum ki kafam şu anda çok karışık.
I just--I'm telling you... my head's kind of a mess right now.
— Randy, seni seviyorum,... ama şu anda kafam çok karışık.
- Oh Randy, I do love you.
Benim çok kafam karışık. O gece çok fazla şey oldu ve aslında...
I'm just very confused about a lot of things that happened that night.
Yemin ederim, kafam hep çok karışık.
God's honest truth, I'm in a state of perpetual confusion.