Kahramanım tradutor Inglês
4,544 parallel translation
Kahramanımız çorbacı!
Our hero makes soup!
Kahramanımız yapımcısı tarafından Kapadokya'ya yollanmış yakışıklı bir yazardır.
Our hero... Is sent by his producer to Cappadocia. He's a good-looking writer.
Kahramanımızın artık nasıl bir kahramanlık yaptıysa, amacı nedir?
Our hero... Whatever makes him a hero, what does he want?
Kahramanımızın arabası bozulmuştur, bir taksici gelir.
Our hero's car broke down. Acab pulls up.
Kahramanımız çok mecbur kalmadığı sürece bu konuyla ilgili konuşmak istemiyor.
Our hero would rather not talk about it unless he has to.
- Sence kahramanımız ne yapmalı?
What do you think our hero should do?
- Kızın kahramanımıza aşık olması lazım. - Nasıl olacak peki bu?
- The girl has to fall for our hero.
Kahramanımıza yardım etmek bizim vazifemiz.
Helping our hero is my duty.
Kahramanıma hiçbir şey, vanilyalı bir İtalyan çöreği gibi hayatımı kurtardığın için sağ ol, diyemez.
For my hero. Nothing says "Thanks for saving my life" like vanilla bombolini.
Adam benim kahramanım.
Hey, he's my hero!
- "Omlet yaptım, ben bir kahramanım!"
"Ooh, I just made an omelet, I'm a hero!"
"Kahramanımız güne başlarken, besleyici bir şeyler alıyor."
"And as our hero goes about his day, he stops for a nutritious snack."
Kahramanımız iş için hazırlanıyor.
So... our hero gets ready for work.
Kahramanım için yeni şeyler buldum.
I found a new way into my protagonist.
Artık İnterpol'de bir kahramanım.
I'm a hero with Interpol now.
İngiltere'den, Fransa'dan, Rusya'dan benim kahramanımı arayacaklar.
England, France, Russia everyone will call my hero.
İşte kahramanım gidiyor.
* And there goes my hero
Kahramanım ile gelecekteki çocuklarımın annesi arasında sıkıştım kaldım.
I'm stuck between my hero and the future mother of my children.
Kahramanımızın evden eve girip insanları öldüren manyak bir katil olduğuna inanamıyorum.
You know, I'm not sure if that's our hero or just a lunatic going house to house murdering people. Ha-ha!
Haydi kahramanım benim.
Go ahead, my hero!
Oğlum, bu kahraman, kızın gönlünü çalacaksa başka çaresi var mı?
Does the hero have a choice if he's gonna steal her heart?
Genç yaşta elime düşseydin seni kahraman yapardım.
If you catch me younger, I make you a hero.
Yani bugün aldığınız ilk yardım eğitimi sizi birer kahraman yaptı.
So that C.P.R. class you did today... Actually turned you into heroes.
Sizi bilmem ama, ben kahraman olmaya hazırım.
I don't know about you all, but I'm ready to be the hero.
Birisi kahraman mı dedi?
Did somebody say "hero"?
Seni şoke edebilecek bir şeyler söyleyebilirim ama benimle olursan sana garanti veriyorum buradan bir kahraman olarak çıkarsın.
I'm gonna say something that may shock you, but if you work with me, I guarantee you will come out of this a big hero.
- Açıkçası ben kahraman değilim.
I'm no hero.
Yarışa girmek, silahını sallamak ve kahraman olmak istiyorsun ardından Olivia Pope'a gidip "bak anneni yakaladım" demek istiyorsun.
You want to race in, wave your gun, be the hero, and then run back to Olivia pope and say, "caught your mom."
Aynı şey gibisin, Wiley Kincaid yeni kitabımın kahramanı.
You know... you know what you're exactly like? Wiley Kincaid, the protagonist of my new book.
Düşmanımıza sırları satan bir kahraman olduğunu mu söylüyorsun?
So you're saying you're a hero for selling secrets to our enemy?
Ben bir kahraman mıyım?
I am a hero?
Madem fedakarlıklarım beni kahraman yapıyorsa neyim ben öyleyse, Hulk muyum?
If my sacrifices made me a hero, then what am I now, Hulk?
- Allahım, çok utanç verici. Sonunda! İki kahraman!
Oh, my God, so embarrassing.
Ayrıca, acaba bu iki kahramanın bu merdivenlerden aşağı... -... daha hızlı inmesi için bir yol var mı?
And, uh, we were wondering, is there a faster way two heroes could get down these stairs?
Mezuniyet gecesinde korunmasız seks yaptığımız için kahraman değiliz.
We're not heroes for having unprotected sex on Prom Night.
Bir kahraman olarak Yeşil Hulk başarı için takım çalışmasına bel bağlarken Kırmızı hulk inancını silahlara ve pervasız hüner gösterilerine bağlıyor.
As a hero, green hulk relies on teamwork to succeed, While red hulk puts his faith in weapons and reckless stunts!
Tanrım, kahraman bir hulk olmayı öyle istiyordum ki...
Aw, gee. I so wanted to be a big heroic hulk!
Ben bir kahraman değilim.
I'm not a hero...
- Ben senin kahramanın mıyım?
- Am I your hero.
Eminim Brooklyn'in iyi insanları, kahraman polisi tanımak isteyeceklerdir.
I'm sure the good people of Brooklyn would like to get to know a hero cop.
Uzun hikâye, kahraman olmadığımın özeti.
Long story, gist of which is I'm no hero.
- Öyle mi? Üzgünüm. İlk tanıştığımızda sen savaştan yeni dönmüştün ve gözüme maceradan dönen bir kahraman gibi görünmüştün.
When we first met, you had just come back from the war and I looked at you as this adventurous hero.
Kardeşini terk ettin ve bu seni kahraman mı yapıyor?
So, you run out on your brother and you think that makes you some kind of martyr?
Bu çipi kafama takarak bu seçimi başkası yaptı senin kahraman doktorun Cassidy, hatırladın mı?
Someone else made a choice to put this in my head... your heroic Dr. Cassidy, remember?
Düşerken ki görüntüm tüm yerel haberlerde çıkmış evet şimdi kahraman kim bakalım, Fıstık Ezmesi?
[screams] The footage from my fall led the local news, So who's the hero now, peanut butter?
Evet, anlaşma için hazır mısın, kahraman?
So... you ready to deal, G-Man?
Yani, eğer maskeli bir kahraman olsaydım intikam alacak bir şeyim olmazdı.
I mean, I've got nothing to avenge if I become a masked vigilante, so yeah.
- Erich, kahramanım.
- _
Harbor City'nin süper kahramanı benden yardım mı istiyor?
The super hero of Harbor City is asking for my help?
Ateşleyici olmadan bir taktik yıkımı yiğitçe tamamlamaya çalışırken bir kahraman olarak öleceksin.
You're going to die a hero. Valiantly trying to complete a tactical demolition - without an exploder.
Yani kendini feda eden bir kahraman mı oldu?
So, he's... some sort of hero martyring himself?