Kartlar tradutor Inglês
6,477 parallel translation
Kartları önünüzde tutun lütfen.
Hold the cards in front of you.
Ve bence aşk ; kutlama kartları çikolata kaplamalı şekerler, bazı kültürlerde tavuk vermek için yaratılmış bir histir.
And, yes, I think that love is an emotion created to sell greeting cards and chocolate-covered candies and, in some cultures, a chicken.
Kartların içinde, kartların içinde.
It's in the cards. It's in the cards.
Kartların içinde.
It's in the cards.
Bugün "kartların içinde" deyip duruyor.
Today, "it's in the cards" "
Sonra da kartların içinde demeye başladın.
And then you started saying, "It's in the cards." Why?
Bir anlamı olmalı, "Kartların içinde".
It means something. "It's in the cards" "
Evet, kartlar.
Yeah. No. The cards.
Kartlar bende.
I had the cards.
Altı yıl kadar önce, sen şerif yardımcısı olmaya karar vermeden bastırdığım... iş kartları.
I had those printed up six years ago before you decided to become a Deputy. Business cards.
Yeni kartların üzerinde gururlu bir şekilde "William P. Rush, MD" yazacak.
So the new ones should say "William P. Rush, MD" loudly and proudly.
Westchester'da Eva'nın arabası için bülten çıkarıldı ve kredi kartları takibe alındı.
Westchester has got a bolo out on Eva's car, and they've flagged her credit cards.
Kirli Dans ve Hayalet Avcıları kartların güvende bence.
You know, don't worry, I'm pretty sure that your VHS copy of Dirty Dancing and your complete collection of Ghostbusters trading cards are safe.
Arkadaşlık bizim kartlarımızda yazıyor mu pek emin değilim.
I'm not sure friendship was ever written in our cards.
Bilet falan, ne lazım olursa söyleyin beyler. Kartlarınızı kapıda bırakın yeter.
Tickets, anything you need, gentlemen, just drop your cards at the door.
- Daha kartlarını bile görmedin.
You didn't even see your cards yet. I don't have to.
Yöneticilerin özel giriş kartları onların labirentte kaybolmalarını engelliyor.
The executive key cards keep them from getting lost in the labyrinth.
Her şeyin izini sürün, kredi kartları, cep telefonu.
All right, track everything, credit cards, cell phones.
İndeks kartları ve bir de koli bandına ihtiyacım olacak.
I'm gonna need some index cards and some Scotch tape.
Oturma kartlarınızı bulun.
Find your place cards.
Ama yok, gerçekten, oturma kartlarınızı bulun.
But no, really, find your place cards.
Çocukları metro kartlarından takip ettim.
I've managed to track the booker children via their government issued Metro cards.
Kartların peş peşe gelme olasılığını bile bilirim.
Know it like the odds of a dealt straight.
Ronny'nin cüssesine rağmen normalden minik elleri var. Yani küçük işaret parmakları var ve bu da kartları yavaş dağıtmasına neden oluyor.
Now, despite Ronny's stature, he has below-average sized hands, which result in small index fingers, which result in slow dealer speed.
80 dolarım var ama kartları çaktırmadan sayacaksam bahislerimi ufak tutmalıyım.
I have $ 80, but if I'm counting cards to avoid detection, I need to keep my bets small.
Kartlar açılıyor.
Will open the cards.
Kartları açın.
Open the cards.
Kartları açın.
Will open the cards.
Bıktım o tarot kartlarından da.
Oh, enough with the tarot cards already!
Bu kartları çoktan okudum.
I already read the cards.
- Zaman kartları herhangi bir halkla ilişkiler mevzusu, bahşiş yüzdeler. Ne olursa.
- Time cards punched, any HR incidents, tipping percentages, I don't care.
- Annem nerede bilmiyorum. Babamı 6 yıldır görmedim. Ama doğum günü kartlarını harika yazıyor.
I don't know where my mom is, and I haven't seen my dad in six years, but he writes an awesome birthday card.
Aslında, eğer kartlarımı doğru oynarsam, oraya çok yakında ulaşacağım.
We'll get there, BJ. We both will. In fact, if I play my cards right,
Hediyeleri ve kartları pastayı kestikten sonra açıyoruz.
We open gifts an cars after cake time. - Of course!
- Yani çay içtikten ve fal baktıktan sonra, sıra hediye açmaya ve kartları okumaya mı geliyor?
- So after tea rinkin'an fortune telling', is it time for cake eating'an car opening'?
Balonları, helyum depolama kaplarını ve kullandığı kartları saklaması gerekiyordu.
He had to store the balloons, the helium canisters, the carts he was using...
Vegasa geldim, kumar kartları için.
I came to Vegas to hustle cards.
Geçen hafta boyunca bu kartların ve mektupların tamamını birkaç yalaka çalışanla gözden geçirdim.
Okay. Over the last week, I have been going through all these cards and letters with the help of a few suck-up employees.
Minik kuş ( patron ) beni Başarı Duvarına kartları gözden geçirmem için yolladığında, ordakilerin hepsi aynı şeyi söyler gibiydi.
When big bird was making me go through the "success wall" cards, they all said the same thing.
"Kardeşinle eğer kartlarını doğru oynarsan, belki de uzaylı avı reality şovu alırsınız!"
"Iffen you play your cards right, maybe you'll get your own alien-hunting reality show!"
Courtney Reed'in kredi kartlarını kullanmadığını öğrendik.
Uh... So we knew Courtney Reed wasn't using her credit cards.
Çocukken beyzbol kartlarıyla oynamazdım.
- When i was a boy, i didn't trade baseball cards.
Kartlarımı gördün şimdi bak.
Now, look, you've seen the cards.
Güvenlikten sabahtan beri kullanılan kartların bir listesini yapmasını istedim.
I had security compile a list Of all the card swipes from this morning.
Komutan Barnes'ın kredi kartlarına ya da telefonuna dair iz yok.
Well, no hits on Commander Barnes'credit cards or phone.
E-posta adresleri, IP adresleri, telefon numaraları, kredi kartları hatta kimsenin kullanmadığı, kişiye özgü parolalardan bahsediyorum.
And I'm talking about things like email addresses, IP addresses, phone numbers, credit cards, um, even passwords that are unique to you that aren't used by anyone else.
Şunu unutmamaya çalış, resimlerimiz bütün Noel kartlarının üzerinde.
Please try and remember that our mugshots are on every Christmas card.
Bunlardan... 7'si şirket kartlarını kullanarak son dakika rezervasyonu yaptıran birinci sınıf yolcular.
Of those... Seven are business travelers who made last-minute reservations using corporate cards.
Kötü sevgililer günü kartları gibi.
Yeah, that's it! They're like a bad Valentine's card.
Evren kartlarını gizleyerek oynuyor.
THE UNIVERSE PLAYS ITS CARDS CLOSE TO ITS CHEST.
Messner'in kredi kartlarını kontrol ettim.
I ran Messner's credit cards.