English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ K ] / Kaçabilirsin

Kaçabilirsin tradutor Inglês

399 parallel translation
Polis merkezinde beklemekten korkuyorsan,... gizlice de kaçabilirsin.
If you're afraid of waiting in the police station, you can leave it directly you're inside.
Onlar benimle uğraşırken sen kaçabilirsin.
I'll draw them off.
Eğer dikkatleri üzerime çekecek bir şey yaparsam belki sen kaçabilirsin.
Maybe if I start something, you can make a break for it.
- Kaçabilirsin.
- You can go away.
Baines, kaçabilirsin.
Baines, you could run away.
Bununla kaçabilirsin.
You can run a long way with this.
Sonsuza kadar kaçabilirsin.
You'll get away forever.
Kaçabilirsin küçük adam! Benim istediğim senin iyiliğin.
You can scram, little man, for all the good you are to me!
- Sevgilini alıp kaçabilirsin.
You could elope.
Ben çıkarken kaçabilirsin.
You can sneak off when I get off.
Arka hole, daha önce bulunduğun yere saklanabilirsin, ve önce onları buraya sokacağım, ve o sırada sen kaçabilirsin.
You can hide in the back hall, where you were before, and I'll bring them in here first, and then you can get away.
Evet, kaçabilirsin.
Yes, you can.
Bu gece vaktı kaçabilirsin.
You can escape sometime tonight.
Acele edersen, şu sedir ağaçlığından kaçabilirsin.
If you hurry, you can escape through that cedar grove.
- İstersen kaçabilirsin
You can run if you want.
Bir kez kaçabilirsin, her defasında değil.
You may get away once in a while, but not always.
Sınırdan kaçabilirsin.
Escape over the border tonight.
Manouche ile kaçabilirsin.
You can slip away with Manouche.
Biraz kolayına kaçabilirsin, sen de biliyorsun.
I'm sure you could take things a little easier, you know.
Şimdi oraya yalnız gidersen, kaçabilirsin.
- Now you go up there alone, you could fly away.
Muhtemelen Gruber'den kaçabilirsin, ama Yüzbaşı kaçamayacak.
You could escape Gruber, perhaps, but the Captain won't.
Ne kadar kaçabilirsin ki?
And how long can you keep running?
Lu Xiaofeng nereye kaçabilirsin ki?
Where else would you like to go, Lu Xiaofeng?
Belki sen kaçabilirsin ama Lian hanım o kadar atik değil
You may run away but Mrs. Lian can't
Tabanları yağlayıp kaçabilirsin, anladın mı?
You can scoot and boot, understand?
Madem seni bu kadar korkuttuk, o zaman atımla bizden daha çabuk kaçabilirsin.
Have my horse as a gift. It's in the stables.
Daha nereye kadar kaçabilirsin, Clarisse?
And just how far can you run, Clarisse?
Kaçabilirsin... ama saklanamazsın!
You! You can run but you can't hide!
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın!
You can run, but you can't hide!
Chu Liuxiang, Nereye kaçabilirsin ki!
Chu Liuxiang, see where you can escape to!
Kaçabilirsin ama saklanamazsın!
See where you can hide!
"Kaçabilirsin, ama saklanamazsın."
"You can run, but you can't hide."
Lombard öyle cins bir adam ki, karısını götürebilirsin, kızıyla kaçabilirsin... ama parasına sataşırsan...
Lombard's the kind of guy, you could steal his wife, you can run off with his daughter- - But you mess with his money- -
Her seçişinde bundan kaçabilirsin.
You can escape from it whenever you choose.
Yanan kibritleri yere düşürmeye devam edersen etrafındaki patlamalardan nasıl kaçabilirsin?
If you keep dropping burning matches... how can you avoid explosions around you?
Kalbinin derinliklerinde bir yerin dışında nereye kaçabilirsin ki?
♪ where can you run to ♪ but somewhere inside your heart?
Hâlâ kaçabilirsin.
You can still get out of here.
Kaçabilirsin çocuk, ama saklanamazsın.
You can run, kid, but you can't hide.
600 $ çalarsan, kolayca kaçabilirsin.
Well, when you steal $ 600, you can just disappear.
Kaçabilirsin ama saklanamazsın.
You can run, but you cannot hide.
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın, Bay Deaver.
You can run, but you cannot hide, Mr. Deaver.
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın.
You can run, but you can't hide.
Ya da onu öldürür, parayı alıp, kaçabilirsin.
Or you could kill him and take the money and run.
Git! Hala kaçabilirsin. Git!
Go!
Hala kaçabilirsin.
You can still get away.
Kaçabilirsin ama saklanamazsın!
I follow you everywhere you go
Dünyanın en güçlü adamı olduğundan sanırım çok fazla kaçabilirsin.
I guess you can get away with a lot when you're the strongest man in the world.
Eğer 5 zehirler üstadı, çocukların erişte yemek istemediğini ve benim onlarla takas yapacağımı ön görebilip erişteleri zehirlediyse,... o zaman ölürken bile söyleyecek birşeyim yok bekleyin hadi yiyelim ne yapmaya çalıştığını biliyorum açlıktan ölmemizi istiyorsun böylece kolaylıkla kaçabilirsin bunu yememelisin, üstad Tian
If the Five Poisons Kid could predict that, the kids don't want to eat the noodles. and that I'd swap with them. And he's poisoned the noodles.
Bu gece nakitle kaçabilirsin.
Tonight you'll be hotter than the cash.
Özgür dünyada bundan kaçabilirsin, ama burada öyle değil.
Maybe you walked away in the free world... but not here.
Dostum son şansın, kaçabilirsin!
This is the opportunity, run away

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]