Kelepçeleyin tradutor Inglês
302 parallel translation
Onu kelepçeleyin.
Put the cuffs on him.
- Kelepçeleyin!
- Lock him up!
- Kelepçeleyin.
- Put the cuffs on them.
John Silver'ı da götürün ve kelepçeleyin.
Take John Silver along and put him in irons.
Kelepçeleyin şunu!
Clap him in irons.
Kelepçeleyin, lütfen.
Sir, the handcuffs! Please.
Onu radyatöre kelepçeleyin.
Cuff him to the radiator.
Kelepçeleyin.
Handcuff him.
- Onu direksiyona kelepçeleyin.
- Lock him to the wheel of the car.
Kelepçeleyin şunları.
Put the handcuffs on them.
Renda'yı kelepçeleyin.
Cuff Renda.
- Kelepçeleyin onu.
- Cuff him. - Julie, Julie!
Kelepçeleyin!
Handcuffs!
- Kelepçeleyin ve tutuklayın!
Handcuff him and book'im!
Kelepçeleyin.
Put the cuffs on him.
- Kelepçeleyin onu.
Cuff him.
- Kelepçeleyin onuda.
- Cuff him, too.
Kelepçeleyin.
Cuff him.
Sonra diğer ajan, saçı örgülü olan "Kelepçeleyin." dedi. İlki, hak okumayı bitiremedi.
Then the other agent, the one with the pigtail... he said, "Cuff him." The first one never finished the Miranda.
Kelepçeleyin!
Clark. Cuff him!
Kelepçeleyin!
Cuff him.
Kelepçeleyin!
CUFF HIM!
Beni kelepçeleyin!
Put the cuffs on me!
Kelepçeleyin şu veletleri.
Handcuff those brats.
Kelepçeleyin onu.
Cuff him.
kelepçeleyin, buradan çıkaralım onu.
Get the cuffs on him and let's get him out of here.
Kelepçeleyin çocuklar.
Cuff them, boys.
Kelepçeleyin şunları, beyler.
Cuff them, boys.
Kelepçeleyin çocuklar!
Cuff her, boys!
- Kelepçeleyin!
- Cuff him! - Hey.
Kelepçeleyin şunları.
Collar them.
- Kelepçeleyin çocuklar.
- Cuff him, boys.
- Kelepçeleyin. Elleri, bacakları, ayakları.
- You cuff him arms, legs, feet.
Götünü bile kelepçeleyin.
I want his asshole cuffed to his nuts.
- O zaman tutukluyu kelepçeleyin!
- Then cuff the prisoner!
Kelepçeleyin.
Hook him up.
Adamı kelepçeleyin.
Cuff him.
İkisini de kelepçeleyin.
Cuff them both.
Buraya yardım etmeye geldim. - Kelepçeleyin.
- You don't want to arrest me.
Kelepçeleyin.
Chain him up.
Önden kelepçeleyin.
Put the cuffs on the front!
Kelepçeleyin beni!
Cuff me!
Kelepçeleyin!
Cuff him!
Evet, kıçını kelepçeleyin.
Yeah, cuff his ass.
Aksilik istemiyorum Uzun boylu olanı öce kelepçeleyin!
These men were no longer cuffed man. I'm done!
- Kelepçeleyin orospuyu!
- Cuff this bitch!
Kelepçeleyin!
Hitch them up!
- Kelepçeleyin!
- Cuff him!
Hadi, kelepçeleyin.
Handcuff him.
- Kelepçeleyin.
- Cuff him.
Onu kelepçeleyin! Willie, kes şunu.
Cuff him! Oof! Aah!