Kettering tradutor Inglês
153 parallel translation
- Hasta nasıl, Dr. Kettering?
- How's the patient, Dr. Kettering?
- Dr. Kettering.
- Dr. Kettering.
Ya Dr. Kettering?
And Dr. Kettering?
- Kettering?
- Kettering?
- Evet, Kettering.
- Yes, Kettering.
Kettering'in beyni... canavarın kafasının içine giremez.
You will see to it... that the brain of Kettering does not go into the head of the monster.
İzin verirseniz Dr.Kettering ile birkaç şey konuşmak istiyorum.
If you'll permit me to have a few words with Dr. Kettering...
Maalesef ailesinden biri rahatsız olduğu için... aniden ayrılmak zorunda kaldı.
Unfortunately, Dr. Kettering has had to leave suddenly... owing to illness in his family.
Sabah treninde Dr.Kettering yoktu.
Dr. Kettering was not on the morning train.
Kettering'in beyni.
Kettering's brain.
- Dr.Kettering'in durumu.
- The case of Dr. Kettering.
Dr.Kettering'i öldürdü ama Dr.Kettering yine yaşıyor.
He killed Dr. Kettering, but Dr. Kettering lives again.
Sen de Dr.Kettering'sin.
You are Dr. Kettering.
Dr.Kettering değilim.
I am not Dr. Kettering.
Farkına varamadın... Onun kanı Kettering'in kanıyla aynı... ama Ygor'un kanıyla uyuşmuyor.
You didn't realise... his blood is the same type as Kettering's... but not the same as Ygor's.
Bay Kettering ile konuşabilir miyim lütfen.
I wonder if I could talk to Mr. Kettering, please.
Bay Kettering geldiğimde kendisiyle temas kurmamı yazmıştı.
Mr. Kettering wrote me to get in touch with him when I arrived.
Kulübe yok, Bay Kettering yok.
No cabin, no Mr. Kettering.
- Bay Kettering hafta başına kadar dönmeyecekmiş.
- He won't be back till the first of the week.
Bay Kettering büyük ihtimalle Salıya kadar dönmeyecekmiş.
Mr. Kettering probably won't be back till Tuesday.
Ben Jess Kettering.
I'm Jess Kettering.
Kettering bak, Bayan Cutler kocasını beklemeyi tercih eder.
Now, Kettering, Mrs. Cutler would rather wait for her husband.
Kettering'ler getirdi.
The Ketterings brought them.
- Kettering'ler mi?
- The Ketterings?
JC Kettering ile mi?
JC Kettering himself?
Hoşça kalın, hoşça kalın Bayan Kettering.
Bye. Bye, Mrs. Kettering.
Seni savaş mahkemesine çıkartacağım.
I'm going to have you court-martialled. Kettering?
Kettering'i aradım. Cevap vermedi.
I phoned Kettering - no answer.
Otobüslerle dolaşıp durmak, Kettering ve Coventry'den ter kokan börgüsüzlerle birlikte.
And being treated like sheep. What's the point of being carted around in buses Surrounded by sweaty, mindless oafs
Otobüslere doluşmak, Kettering ve "Boventry" den ter kokan börgüsüzlerle. - Kesinlikle...
Carted around in buses surrounded by sweaty mindless oaves from Kettering and Boventry.
Gertrude isminde bir arkadaşım var ve Sloan-Kettering Hastanesinin hasta kabul bölümünde çalışıyor.
I have this friend named Gertrude and she works at Sloan-Kettering Hospital in admissions.
Ardından Mayo Kliniğinde, Sloan Kettering'de, City Hope'ta.
Then the Mayo Clinic, the Sloan-Kettering and City of Hope.
Sloan-Kettering Memorial Enstitüsü'nden Dr. Linus Irving'de şunu yazmış :
Dr. Linus Irving of the Sloan-Kettering Memorial Institute writes :
Altı üstü Sloan-Kettering, dünyanın en iyi kanser hastanesi.
I'm so depressed I can't eat, sleep. - You on prozac? - Zoloft.
Sloan-Kettering Mehta mı?
Signora Carmela.
Kettering'in Pyle'a açtığı dava.
Billy? We'll start first thing- -
New York Sloan-Kettering hastanesi gibi bir yerde başarı şansı daha yüksek.
You'll be better off in a place like Sloan-Kettering in New York.
Altı üstü Sloan-Kettering, dünyanın en iyi kanser hastanesi.
It's only Sloan-fucking-Kettering, best cancer hospital in the world.
Sloan-Kettering Mehta mı?
Sloan-Kettering Mehta?
BÖLÜM DÖRT KETTERING'DE ŞARAP YUDUMLAYAN 8 KİŞİ
Eight People Sipping Wine in Kettering
Bu demek oluyor ki iş sektörü büyümeye devam etmeli, sahne arkasından yol almalılardı. Çünkü baskı yaratmanın bir anlamı yok. Kettering'de şarap yudumlayan 8 kişiden baskı yaratacak bir şey çıkmaz yani...
What that means is big business get to carry on exerting their power behind the scenes getting their way because their no count of adding pressure because you know count of adding pressure is not going to come from eight people sipping wine in Kettering.
Peki sen Slone Catering'de babam için çalışan doktorlardan biri miydin?
Were you one of the doctors who worked on my father at Sloan Kettering?
Ya da, yemek için masa ayırtacaksam, Sayın Bayan Derek Kettering.
Or the Honourable Mrs Derek Kettering, if I'm trying to book a table for lunch.
Lanet olası Derek Kettering'i görüyorum.
I see Derek goddamn Kettering.
- Belki sen düşene tekme atarsın. Ama benim tarzım o değil.
It may be your style to kick a fellow when he's down, Kettering, but it isn't mine.
Yarın öğleden sonra, birlikte Paris'e uçup, Kettering için hesap açacağız.
Tomorrow afternoon you and I are going to fly to Paris and open an account for Kettering.
Kettering'e para verip göndermekle mi?
Paying off Kettering?
- Bayan Kettering bir dakika dedi!
- Mrs Kettering... - Mr Kettering heard.
Ben istemiyorum. Kâğıtlar yine çok kötü geliyor Bay Kettering'e.
Mais je me demande how, when the cards fall cruelly for Mr Kettering yet again, will he possibly be able to pay me?
Bayan Kettering'in garsondan bir tepsi aldığını gördüm.
And he saw Madame Kettering receive from the steward her tray.
Hareket edin.
Kettering vs. Pyle.