Kilidi aç tradutor Inglês
250 parallel translation
En iyisi dolaşıp pencerenin kilidi açık mı kontrol et.
Better go around and see if the window's unlocked.
Bunu al, yukarı çık ve kilidi aç.
Just go upstairs and turn the lock.
Kilidi aç, yoksa ateş edip ben açarım.
Unlock this door or I'm going to shoot through the door!
- Dış kilidi açın.
- Release outer lock.
Onu kilidi açık ve terk edilmiş halde bulduk.
We found it unlocked and abandoned.
Kilidi aç.
Open the lock.
Jones burada bize kilidi açıyor, efendim.
Jones here is unlocking for us, sir.
Kasanın zaman kilidi açılınca bu adamlar gelme nedenleri olan şeyi alacaklar.
When the time lock on the vault opens... these men will take what they came for.
Öyleyse neden bu sabah kilidi açıldı, ve Clinton niye işareti bıraktı?
Then why was it unlocked this morning, and why did Clinton put the sign out?
Lanet olsun, Lee, kilidi aç yoksa kıracağım kapıyı!
God damn it, Lee, unlock this door or I'll break it down!
Kilidi aç!
Unlock the door!
Emniyet kilidi açık.
The safety catch is on.
Kilidi aç.
Throw back the bolt.
- Linda kilidi aç!
Linda, unlock the door!
- Belki güvenlik kilidi açıktır.
- Maybe he set the safety?
Şu lanet kilidi aç ve bıçağı çıkar.
Open the damn locker and get the knife out.
Kilidi açıyor.
He's unlocking it.
Babacık kilidi açıyor.
Daddy's going to open it.
Kilidi aç Malcolm. Aç onu.
Pick the lock, Malcolm.
Zaman kilidi açılmalarını imkansız kılıyor.
The time lock makes them impossible to open.
Peki Matmazel Grace Wilson'ın bu çekmeceyi açması, kutuyu çıkarması bir şekilde kilidi açıp kolyeyi alması, kutuyu kapatıp yerine koyması kaç saniyedir?
And how much time would Beauty queen Grace take opening the drawer, taking away the box, to open it with the key, to take away the necklace, did to close the box and put it in the drawer?
Baines, kilidi aç!
Baines, unlock it!
David, şimdi yapacağım şey bu kilidi açıp yukarı gelmek.
David, what I'm gonna do is I'm gonna open this lock and I'm gonna come up.
Quark, kilidi açı ver. "
Quark, pick a lock. "
Kilidi aç.
He's dead. UnbIock it.
Kilidi açık.
Safety's on.
Kilidi aç, sonra kenara çekil.
Just unlock it, then step away.
Hava kilidi açılıyor.
Releasing airlock.
Son kilidi açın!
Release the final safety lock!
Kilidi aç!
Lock up!
Zaman ayarlı Purgatory kilidi açıldı.
Purgatory preset time lock is released.
Kilidi aç.
The lock.
Kilidi aç. Bunu yasaklıyorum.
Unlock.
Hücre kapılarının kilidi yalnızca ana kontrol odası tarafından açılabiliyor, ve sadece özel bir anahtar kilitte bulunduğu zaman.
The cell doors can only be unlocked by master control room, and only when a special key is inserted in the lock.
Arka kapı açıktı kilidi de zorlanmamış.
The back door was hanging off. Lock had been forced.
Mallory kilidi değiştirtmişti, ve, açıkçası, bu anahtarı kullanmamıştı.
Mallory had changed that lock, and, obviously, he didn't use this key.
Kapı kilidi kazara açılmayan.
The door was unlocked accidentally.
- Hey, Mouse'u bulun kilidi vursun, açın şu kapıları!
Hey, do you know how to open! - Shoot?
Aç şu kilidi.
Unlock these chains.
Kilidi zorlayarak vakit kaybetmesindense, Bayan Durrant'ın valizini açıp evrak çantasını açmadan kendi valizine aktarması ve kaçması daha basit olurdu.
Surely, it would have been simpler to open Miss Durrant's suitcase, transfer the dispatch case unopened to his own suitcase, and get away rather than waste time forcing the lock.
Dur, kilidi mi açık bıraktın, yoksa kapıyı mı açık bıraktın?
Wait, you left the lock open or the door open?
Sensörler bir kapı veya hava kilidi olan bir daireyi gösteriyor. Muhtemelen kürenin içine açılıyor.
Sensors indicate that the large circle is a portal or airlock, possibly leading to the interior.
Arkadaşımın bisiklet kilidi de... ev adresinin posta kodu ile açılıyor, böylece unutmuyor.
My friend has a bike lock and he uses his address for the combination so he won't forget.
Kilidi aç.
Be good now! - Unlock!
Şurası. Kilidi aç.
Over there.
Elle kilidi iptal edip kapıları açın.
Use the manual override to open the doors.
Tamam, kilidi aç.
Not yet... not yet... not yet.
Kilidi aç.
Unlock.
Kapının kilidi öğle yemeğinden beri açık.
It's been unlocked since lunch time.
Kapının kilidi iki taraftan da açılmalı.
The door must be open on both sides.
Ön kapımızın kilidi bir zamanlayıcı tarafından tam 9 : 00'da açılır... Onu gördüğüm zaman ise, yaklaşık bir dakika sonrasıydı.
9 : 00 on the dot, because he was the first customer in the bank.