Kima tradutor Inglês
104 parallel translation
Ya Kima'yı vuranlar?
And the shooters who dropped Kima?
Kima Avon'un kulübünden birini aldı.
Kima turned one of the dancers over at Avon's club.
- Kima.
- Kima.
Kima.
Kima.
Bayan Kima, Kalpsiz Anthony'i de tanımadığını söyleme.
Miss Kima, do not tell me you don't remember No-Heart Anthony.
Lanet olsun, Kima, bu boya çıkmaz.
Damn, Kima, marker does not come out.
- Kima orda mı?
- Is Kima there?
Kima, kafası karışmış bir beyaz çocuk.
For you, Kima, a decidedly confused white boy.
Kima mı?
Kima?
Kimlik tespiti için Kima'ya gittik bugün.
I saw your girl today, for the idents.
Özür dilerim, Kima.
I'm sorry, Kima.
Kima, gerçekten çok sıkıdırlar.
They're pretty tight out here, Kima.
- Haydi, Kima.
- Come on, Kima.
Kima, polis olmak istediğini nasıl anladın?
Kima, how did you know you wanted to be a cop?
Haydi, Kima.
Come on, Kima.
Hayda, Kima'da buradaymış.
Shit, Kima in the house.
Kima'yla bir dönem çıkmıştım o yüzden böyle konuşuyor.
Kima, she just talk like that because I had her when she was good.
Yani Kima satın alma işi için arabada olacak.
So Kima will be in the car for the buy, fronting as our Cl's girl.
Kima söyleyebileceği her şeyi söyleyecek.
And Kima will be throwing us 20s whenever she can.
Hey Kima, nereye gidiyoruz?
Yo, Kima, where you taking us?
Kima, eğer sormamın sakıncası yoksa ilk ne zaman kadın olmanın erkek olmaktan iyi olduğunu hissettin?
Kima, if you don't mind me asking... when was it that you first figured you liked women better than men?
Dikkat ettin mi hiç Kima her zaman bizden fazla şey biliyor?
Notice that most of the time... it's like Kima thinks she's above us or something?
Eğer bilmeniz gereken biriyse bende başına kırmızı şapka taktım Kima'da fotoğraflarını çekti.
If someone is someone you need to know... I put the red hat on them and Kima here take the pictures.
Yani, Kima, beni biraz idare et.
I mean, you know, just to carry me, Kima.
Hiç kimse Kima'nın ailesine haber verdi mi?
Anybody get in contact with Kima's people?
Kima'yla beraber çalışıyoruz.
I work with Kima.
Kima, o...
Kima, she...
Kima işte şu an da.
Kima's at work.
Kima'nın arkadaşıyla şurada oturuyorum -
I'm sitting over there with Kima's girl and -
Kima için.
For Kima.
Kima Greggs'in iki kurşun yemesine karşıIık herkesi rahatlatacak fotoğraflar çektirmek istiyor.
It's a photo op to make us feel better about Kima Greggs catching a bullet or two.
Kimanın üzerine koyduğu şeyi hala taşıyor.
Still dragging from the whupping Kima put on him.
Kima hakkındaki tek şey, seni adam gibi benzetmesi.
That's one thing about Kima, she put a hurtin'on you like a man.
Bu orospunun bana bakışını görmeliydin Kima.
You should've seen the way this bitch was looking at me, Kima.
- Her şey tamam Kima, sakin ol.
- It's all good, Kima, ease up.
Onlar bilgisayar gönderecekler. Herc'de birazcık porno seyredecek. ve Kima'da 24 keredir hala aynı haltla uğraşmaya çalışacak.
We get them computers hooked up, Herc'll be deep into some porn... and Kima'll still be bangin'out her 24s on that old piece of shit.
- Siktir et, Kima.
- Fuck it, Kima.
Şimdilik, Narkotik için çalışacağız. Kima'da dosyayı kontrol edecek.
For now, we'll work out of Narcotics, with Kima keeping the file.
Kima ve benim adamlarım Terrace'da elden alışveriş yapacaklar.
Kima and my people will do hand-to-hand stuff in the Terrace.
Kima, Prez, sizler o kızları araştırın.
Kima, Prez, I want you to start looking at girls.
Kima dışarı dedektiflik yapmaya çıktı mı demeliyim?
Kima's out on the street doing her detective thing?
Terminale de Kima bakacak.
That leaves the terminal itself to Kima.
Kima, tır limandan çıkana kadar gözle.
Kima, keep the eyeball until it clears the yard.
- Kima nöbet tutuyor.
- Kima is on it tonight.
Kima rıhtımda cep telefonunu kullandığını gördüğü sırada aldığımız kayıtlardan depoyu aradığını öğrendik.
And phone records show a call placed to the warehouse... at the time Kima observed him on the docks using the cellphone.
İstemese de gidecekmiş gibi duruyor. - Kima
He doesn't look like he'd have to pay.
12-14, Kima.
12-14, Kima.
- Kima nasıl gitti oraya?
- What's Kima rolling as?
- Kima?
- Kima?
Yemin ederim Kima, ne bir şifre, ne bir tanışma hiç bir şey yok.
I swear to God, Kima, they don't code it, they don't ask for a meet, nothing.
Haydi Kima, bizimle gel, biliyorum özledin.
Come on, Kima, mount up with us. I know you miss it.