Kinda tradutor Inglês
11,768 parallel translation
Ne demek "azcık havalı"?
What do you mean "kinda cool"?
Azcık havalı falan değil.
Ain't no kinda cool.
Evet öyle sayılır.
Yeah, kinda.
-... yani biraz erkenciyiz.
- so we're kinda early.
Evet, trigonometriyi ilk gördüğümde de böyle olmuştu.
Yeah, I was kinda like that with trigonometry.
Bu gece üst üste altı gece olurdu. Tinder rekorunu kırmam gerekiyormuş gibi hissediyorum.
Tonight will be six nights in a row and I just kinda feel like I have an obligation for the tinder record.
- Bu sanki, gündelik gibi.
- Well, it's kinda casual.
Biraz sersem bir aptal.
Kinda silly, a goof.
Hala samimi, biraz tuhaf, dürüst, güvenilir...
I'm still genuine, kinda weird, truthful,
- Bilmiyorum, az önce canlanmış gibiyim.
- I don't know, I kinda just came alive.
Bir çeşit şaka mı bu?
Is that some kinda joke?
Ben onların krallarıyım, belki biraz ilgilendirir.
I am their king, so maybe it kinda is.
Ayrıca 29 yılda sonra senin evde olman hoşuma gidiyor.
Besides, after 29 years, I kinda like having you home with me.
arazi arayın. tür ne görmek şamandıra kesiciler biz bölgede var.
Call land area. See what kinda float cutters we have in the area.
Evet, biz vahşi yaşama karşı Amerikan erkeklerini temsil ediyoruz gibi bir şey.
Yeah, I mean, we're kinda the American version of man vs. Wild.
Bu çok berbat.
It's kinda shitty.
Ben ve Sussie Hala'n sürekli onun belki de annemizi aldatıyor olduğunu düşünürdük.
Me and Aunt Sussie I always kinda thought he was maybe cheating on our mom.
Bunlar aşağılama amaçlı söylenirdi ama hoşumuza gidiyordu.
It was meant to be derogatory, but we kinda liked it.
- Bu fırtınadaki engellerin boyunu biliyorsun, değil mi Bernie?
- You know the bar on this kinda day, right, Bernie?
Onbaşı Thomas Doss'un kısa bir şey konuşmak istediğini söylerseniz çok makbule geçer.
If you would kinda tell him Corporal Thomas Doss would've appreciate a brief word.
Yıllarca mücadele etti ama bu onu kalpsiz ve acımasız biri yaptı.
He fought it for years but it kinda got a hold of him hard and made him mean.
- Evet, bir tür romantik.
Well, it's kinda romantic.
seni çok özleyeceğim.
Yeah, kinda sucks, though, I'm gonna miss you guys a lot.
Nasıl insanlarsınız siz?
What kinda people are you?
Aslına bakarsan biraz sinirlendim.
I'm actually kinda pissed.
Yani... biraz.
I mean... kinda.
Bence bu kadar zamanımız yok.
Well, I don't think we got that kinda time.
Biraz mimar mısın, yoksa...?
Well, are you some kinda architect, or...?
Önümüzdeki birkaç hafta biraz yoğunum, ama şu an müsaitim.
Next couple of weeks are kinda busy, but I am free now.
- Dirsek. - Sonra da atıyorsun.
And then you just kinda throw at it.
Biraz kız gibi atıyorsun.
Well, you kinda throw like a girl.
Ben Max.
I'm kinda tight with the sous chef so he made me a batch.
- Söz. - Tamam, seni affediyorum.
You know, kinda scary.
Tabutu taşıyanlardandı. Baya zorlanıyordu. Tabutun ucunu tutarken yani.
He was a pallbearer and he was kinda struggling to hold up his end of the casket.
Sadece kendimi biraz yalnız hissetmiştim.
I was just feeling kinda lonely.
- Evet, haklısın.
- Yeah, you do, kinda. - Yeah.
Nasıl tarif etsem vücudu biraz kıllı kısa boylu.
How would I describe him? He's, um, got a lot of body hair. He's kinda short.
Bana fazla küçük gelir. Parmak arası terliklerden öğrendiğim kadarıyla bu küçük ip orana burana bakteri taşıyormuş.
You know, something I learned about thongs the real hard way, this little string can be kinda like a freight train transporting bacteria from your who-now down to your what-now.
Borçlu sayılırım.
I kinda owe you.
Öyle insanlara sabrım yok.
I ain't got no time for them kinda people.
Durup dururken ortaya çıkıverdi.
She just kinda showed up one day.
Bunu deyince hafif geri çekildi.
He kinda fell back when I said that.
Bu "baksana baba" nın anlamını biliyorum.
I knew what kinda "Look here, Pop" that was.
14, tek başına kalmak için biraz erken bir yaş.
Fourteen's kinda young to be on your own.
Tek başına sokaklardasındır, yaklaşan bir tren görürsün ve başlarsın şarkı söylemeye...
You just be out there on the road by your lonesome and just see one of them trains coming by and just kinda go, say...
Bilmiyorum. Ben...
You know, I kinda...
Gerçekten de güzel bir gülüşüm var, değil mi?
Knowing it cannot shine half as bright. I kinda do have a nice smile, don't I?
Şakayı anlamadım ama içinde ırkçılık var gibi ve çok komik.
And now if I don't say everything just exactly right in some kinda predetermined phrases then you're going to hang up on me?
Yanımdaki benim kız kardeşim.
I kinda rant when I get nervous.
- Sayılır.
Kinda.
Normal davranıyorum.
I'm just kinda, you know, being normal.