Kirik tradutor Inglês
87 parallel translation
KIRIK BACAK
THE BONY LEG
Birkaç kirik dökük heykel ve eski elyazmalari parçalarindan kayip bir çagi anlayabilir misiniz?
Can you recapture a vanished epoch from a few broken statues and scraps of ancient manuscripts?
Bir Timex dijital saat, kirik.
One Timex digital watch, broken.
Eylül'ün 25'inde kirik bebeklerin ruhunu saadetmek için bir tane var.
There's one on the 25th of September for the repose of the soul of broken dolls.
Evet, büyük darbe almis ve bir bacaginda kirik var.
- Yes. He's badly bruised and has broken a leg.
Kirik bir kalp buluyor, Mitch... sevgi ve guvenin olumunu.
She finds heartache, Mitch... the death of love and trust.
Sorun ne, Kirik?
What's wrong, Kirik?
Kirik asla içkinin tek bir damlasına bile dokunmaz.
Kirik never touches a drop of alcohol.
Kirik, bu sabah seansından sonra hala çay içebiliyor musun?
Kirik, after your morning port do you still drink tea?
Kirik, Marusya'ya 5 ruble borcu ödemen gerek.
Kirik, the 5 rubles you borrowed from Marussya, you have to give'em back.
Tabii ki. Nasıl bu kadar dağınık olabiliyorsun!
Kirik, you can be so untidy!
Kirik, yavaş biraz.
Kirik, quiet.
Baba ama Kirik'in oraya oturmasına izin vermiyorsun.
You never let Kirik sit there.
Kirik olmaz...
Kirik should...
Kirik, biz yüzmeye gidiyoruz.
Kirik, we're going for a swim!
Boris Konstantinovich öldükten bir ay sonraydı annenle Kirik'i beraber yakalamıştın.
One month after Boris Konstantinovich died you caught your mother with Kirik.
" Kalbim kirik yavrum
" Been downhearted, baby
" Kalbim kirik yavrum
" I been downhearted, baby
Iyi haber sayin izleyiciler. Tommy Gardner'in, boynu kirik degilmis.
First-string quarterback, Tommy Gardner, does not have a broken neck.
Ardimda birkac kirik kalp biraktim. Fakat elden ne gelir?
I'm left a few broken hearts behind.
Hayir. Kalbi kirik.
His heart is broken.
cunku bu konu da hala kalbim kirik.
because it still breaks my heart.
Bir kirik al.
Pick up the shard.
Bir kirik al dedim.
I said pick up the shard.
Akillilik işediğin havuzda kolun ve bacağin kirik... bir şekilde oturmamanin çaresini aramaktir.
Reasonable is how come you ain't sitting in a pool of your own piss... wondering how to get up with smashed knees and elbows.
EĞER SENİ GETİRDİYSE BENİM, YAŞLI KIRIK BİR KAYIT OLDUĞUMDANDIR
If he brought you in, it must be because I'm like an old broken record now.
KIRIK VE APSELER
RUPTURES ABSCESSES
KIRIK ÇİÇEKLER
¶ To see through your disguise ¶ For the clouds were there
Bilekleri odadaki kirik camlarla parçalanmis.
His wrists were slashed with broken glass from the room.
Bir bacagim kirik.
I have a broken leg down here.
Lütfen bacagim kirik, daha fazla dayanamam!
Please! My leg's broken, I can't stand!
- Sanirim kirik.
- I think it's broken.
Rab yaratti, hepsine dokundu... simdi sensiz kirik bir kalp... reddedilen nasıl yasar?
Everything, lost... heartbroken, without you... how shall I accept life?
Sen kici kirik daireyi tutarsin.
You get the cheap-ass apartment.
- kirik bir yumurtaya benziyor
Looks like a broken egg.
iki kirik kolla yasamayi nasil idare edebiliyorsun?
How on earth do you manage with two broken arms?
KIRIK KALPLER KÜTÜPHANESİ Altyazılar : mercilezz
Eugene Producer LEE Ho-Yeon
Bu yüzden avcilik onlar için riskli bir isti. Birçok erkek Neandertal iskeletinde çok sayida kirik vardir.
That meant Neanderthal hunters had to get close to their prey to kill them, which made hunting a risky business.
KIRIK KUCAKLAŞMALAR
BROKEN EMBRACES
Kirik-kırakları tercih ederim.
I'm going with the breadsticks.
Kirik bir plak gibi olmak istemem ama zaten bir isim var.
I hate to sound like a broken record, but I've already got a job.
Biliyormusun, mevcut sartlar altinda, sanirim birkac kirik kaburga sizin icin kotu bir durum sayilmasa gerek.
You know, under the circumstances, I think a couple cracked ribs ; not a bad deal for you.
- Bunu Kirik getirdi.
This brought him Kirik.
Kirik onu işyerinden eve getirmiş.
Say Kirik domakna it from work.
Hayattayım, Kirik.
I'm alive, Kirik.
Ha anladım, tabi Kirik!
Oh, so this is Kirik!
Öyle mi Kirik, sen misin babası?
Kirik, you?
Gerek yok Kirik.
No need Kirik.
Çünkü o Kirik bir süre için.
Because Kirik...
BiLEGiNDE KIRIK VAR.
Well, he broke a bone in the wrist.
- Oranin banyosunda cesme yok Cati kirik, baca yok.
Promise?