Kissy tradutor Inglês
132 parallel translation
- Gelin sizi öpeyim.
- Let's be kissy.
- Ne yılışık herif, şuna bak.
- Kissy devil, isn't he?
Öpücükler size.
Oh. kissy-kissy.
Öpücükler.
Kissy-kissy.
Bir öpücük vermez misin?
Don't I get one kissy-kissy?
Kissy Teyze, lütfen!
Aunt Kissy, please!
Biliyor musun Kissy teyzen şimdi bizimle kalıyor.
You know your Aunt Kissy is living with us now.
- Kasım ayındayız, Kissy.
- It's November here, Kissy.
Yalaka olduğumu düşünüyorsun, değil mi?
I get it. You think I'm a kissy, right?
Öpücük, öpücük.
Kissy, kissy, kissy.
Bunu adil ve eşit şekilde paylaştırmaya çalışacağım ama arkadaşlığa sığınmak, duygusal davranmak ve öyle öpmek falan da yok.
Now I'm gonna try to divide this up fair and square, but no appeals to friendship and sentiment and none of that kissy-kissy stuff.
Mucuk, mucuk, Shirl!
Kissy, kissy, Shirl!
Görüştüğüm her kadın beni ayartmaya çalışıyor.
Every woman I interview makes kissy faces at me.
mucuk, mucuk.
Kissy, kissy.
- Erkek seven erkek misin?
Are you a boy-kissy-boy?
.. burada bir öpüş resmi var.
... we have a kissy-kissy picture.
Öpücük?
Kissy kiss?
Ben aptal, ürpertici öpülecek suratlı bir Noel geçirmek isteyip istemediğimi bilmiyorum.
I don't know if I wanna spend some dumb, creepy, kissy-face Christmas.
Sana küçük Gilmore u vercem, öpücük-möpücük.
I'll give you the old smoochy-smoo kissy-wissy.
- Annene bir öpücük vermelisin.
You give your Mommy a kissy.
Kadın evet diyor, baban evet diyor, sonra mucuk, mucuk ve tebrikler.
and she says yes, and he says yes, and it's kissy, kissy, kissy, and congratulations.
Arada bir şurada, burada öpüştüğümüzü.
You know, once, twice. A kissy here, a kissy there.
Dur biraz, Bay Öpüşken.
Hold on a sec there, Mr. Kissy.
Ya sen sevgilim?
How about you, darling? Would you like a little kissy-wissy?
Mutlu, sırıtan, iğrenç, öpücük suratlı çiftler!
Happy, smiling, disgusting, kissy-face couples.
Sen söyle. Şey... öpüşmek gibi.
Well, there's, um... kissy stuff.
Öpücük, sevişme, dokunma sahneleri - dahil mi buna?
The full kissy-wissy, touchy-watchy? - The steamy story.
Biraz da Bay Öpücük DNA'sı ekleyelim.
Add a little DNA courtesy of Mr. Kissy-Kiss, and...
Ben sadece sırf üniformalarını beğendik diye sarılma, öpüşme faslına geçmeyelim diyorum.
I - I mean, I'm just saying that we shouldn't get all kissy-huggy-smoochy-woochy just because we like the cut of their uniforms. Point taken.
Hani şu sarılan, öpen, şey yapan hatunlardan...
She's one of those huggy chicks and kissy and- -
Küçük kız yeşil öpücük-adamı çaldı.
Small girl steal green kissy-man.
Fakat bu öyle düşündüğün gibi bir odaya tıkılıp aşk yapabileceğin bir seyahat değil.
But you are coming in a completely professional capacity only This isn't some kissy-kissy romantic retreat.
- Hey, öpücüklü-surat.
- Hey, kissy-face.
Bu - öpücük kızın telefon numarası mı?
Is this... Kissy girl's phone number?
Evet, öpüşün aman.
- Oh... - Oh, yes, kissy-kissy. Ugh.
Larry amcana bir öpücük ver, Oscar.
Give Uncle Larry a kissy, Oscar boy.
Bu akşam öyle sarılıp öpüştüklerini görünce, ne bileyim.
No no no no. I just thought'cause they had their little thing tonight, and after, they were all huggy and kissy... but that's only because they're different from us.
Sen Carla ile çıkıyorsun, bu hastanede dayanabildiğim tek insan,... -... o da birbirimizle canciğer kuzu sarması olmamızı istiyor. - Anladım.
You're dating Carla, the one person in this hospital I can remotely stand and she wants us to get all kissy-faced with each other. I get it. I do.
Bana bir öpücük verdi!
! He gave me a widdle kissy!
Öpücük, öpücük!
Kissy-kissy!
Arkada bana küçük bir öpücük falan mı vermek istiyorsun?
You wanna get a little kissy or something back here in the back?
Laboratuvar teknisyeninden gülücükle birkaç röntgen almaya çalıştım, felç olup olmadığımı sordu.
OK, I tried to get some X-rays back from a lab tech by making a kissy face. He asked me if I had palsy.
Oh, Yine çok erken mi öpmeye başladım?
Oh, did I make the kissy face too early again?
Öpücük ver bakayım.
Kissy kiss.
Oh, hayır, hayır. "Öpüşken arkadaş." Ooh! "Çıktığı Dostu"?
Oh, no, no. "Kissy friend." Ooh! "Buddy date"?
Biraz kafam karıştı önce muck muck öpüşüyoruz.. ve sonra herşeye pişmanlık duymalar, "Oh çok pimanım"
I'm a little confused because first it's, like, all kissy-kissy and then it's, like, all regret because, " Oh, I regret that.
" Öpüşmek yok, koklaşmak yok.
"No touchy-touchy, no kissy-kissy."
Kissy'e git, orada bir liste daha var.
Go to Kissy, there is another list.
Kissy'e de gittim, Waterloo'ya da, Port Loko'ya da
I have been to Kissy, and Waterloo, and Port Loko, and -
Hoşça kal!
- Kissy-kissy!
Öpücük, öpücük.
Kissy, kissy.