Kitabı tradutor Inglês
25,932 parallel translation
İnsanların kitabı okuyup sizin olduğunuzu anlayacağından endişelendiniz mi?
Were you worried people would read her book and figure out it was you?
O kitabı yayımlamak onun hayaliydi.
Getting that book published was her dream.
Ve kitabımın Grace'in cinayetiyle alakası yok!
And my book is nothing like Grace's murder!
Grace'in kitabının ön baskısı.
Bound galleys for Grace's book.
İmgemde Grace'in Muriel'in kitabını Andy'e okuduğunu gördüm.
In my vision, I saw Grace reading Muriel's book to Andy.
Şimdi teleskop kamerasının beyaz alanda dengeli olmasını sağlıyor ve keşke sana boyama kitabı getirseydim diyorum.
Now I'm making sure the telescope's camera is white-field balanced and wishing you had a coloring book.
derleme kitabın parçaları etrafa saçıldı.
There's pieces of the book everywhere.
Derleme kitabın bize yaşanmış ya da yaşanacak olayları gösterdiğini biliyoruz. O hâlde önümüzde o kadar çok olay var ki aşırı yükleme oldu.
Now we know the clipping book shows us events that have happened or are about to happen, so obviously there are so many events on the horizon, that it overloaded.
Derleme kitabı toparlarken başka bir makâle daha buldum.
- Apparently not. While repairing the clipping book, I discovered another article.
"Ölüler Kitabı" "Bir Büyücünün El Kitabı"
"Book of the Dead." "Necromancer's Manual."
Jane'in kitabın içinde verdiği hediye yi hatırlıyormusun?
Do you remember the gift that Jane was given in the book
Bu kitabı severim.
I love this one.
Benim kitabımda böyle mi yazıyor?
Say that in my book?
"Mike McCormick in kitabı."
"The Book of Mike McCormick."
- Kitabı sana ben verdim diye mi?
Is it because I gave it to you?
Bu kitabı hoşlandığım için mi sakladığımı sanıyorsun?
You think I have this book because I like it?
Yüzlerce kere kitabı atmaya çalıştım, binlerce kere.
I've tried to throw this out a-a hundred times, a... a thousand.
Ve Krallar kitabında Tanrı, bir itaat göstergesi olarak Süleyman'ın kendi oğlunun kanını istiyor.
And in Kings, God asking for the blood sacrifice of Solomon's own child as an act of obedience.
Doğrudan şirketin taktik kitabından.
Straight from the company playbook.
- Çocuk kitabından bir öcü mü?
- Boogeyman out of a kid's book?
İhtiyar Sıçanın Yetenekli Kediler Kitabı.
Old Possum's Book of Practical Cats.
Evdeki yüzlerce kitap içinde kaç tanesi şiir kitabı?
Hundreds of books in the house, how many volumes of poetry?
Kitabı da sen al.
You take the book.
Tam kitabına göre yapmış olsalar da —
Handle in accordance with instructions, but...
Demek Tanrı oğlumu aldı ve onu kıyamete götürmesi için elinde ışığın kitabı olan, kızına ve babana görünen bu meleği yolladı.
So it was God who took my son away, sending down this angel with her book of light to lead him to his doom, she who appeared to your daughter and to me?
Işığın kitabı.
"Book of light."
Elinde ışığın kitabını tutan kadın kim?
" Who is the woman with the book of light?
Işığın kitabıyla bütün hayalet olaylarının içinde sen vardın.
You've been here throughout all these hauntings, with your book of light.
Sana masal kitabı geceni yaşatabilmek için!
To give you that perfect storybook night!
Masal kitabın ne olacak?
What about your storybook?
zekâ fışkırtan doğallığın kitabını yazan türden bir neden.
I need a really neat, natural-sounding excuse.
Hayır, kitabın kalitesini değiştirmez.
No, it doesn't alter the book's quality.
Kitabın harika.
Your book's great.
Yeni kitabım satılmazsa ne olacak?
What if my new book doesn't sell?
İlk kitabınızı çok sevdim ancak tüm kitaplarınız hoşuma gitti.
Your first novel's still my favorite, but I like all your books.
Lafını açmışken, Senin kitabını yazıyor olman gerekmiyor muydu? Bir sonraki Nikki Heat kitabı?
Speaking of, aren't you supposed to be writing your next Nikki Heat book?
Benim kitabımda öyle birşey yazmaz, ama haklısın.
That's not in my playbook, but you're right.
Kitabına göre.
It's just strictly by the book.
Kitabı Mukaddes İbranicesinde "işte burdayım" demektir.
It means "here I am" in Biblical Hebrew.
Okuduğum bir kitabı ödünç verebilirim. Adı "Gönülçelen."
So what am I supposed to do now, huh?
- Bana bu aptal kitabı verip... arkadaşımmış gibi davrandıktan sonra ameliyatım için... burada olmayacak mısın?
But he declined. He said he'd prefer to take his chances and that she'd still want him.
Benim kitabımda tecrübe her şeyden rütbelidir.
In my book, experience outranks everything.
O kitabın bu kısmında dahi yok.
He's not even in this part of the book.
İlk cumadan sonra çörek ve meyve suyu elinde kutsal kitabın. Sonra şarabın dibine vuruyorsun sonra kadının dibine vuruyorsun.
Punch and donuts after First Friday, holding the prayer book, bringing the wine, bringing the body.
- Sikmişim kitabı.
Fuck that.
Trump'un son kitabının önünde.
It's ahead of Trump's latest.
Kitabı da vardı sanırım.
I think there was a book, too.
Gaston'a bu kitabı verdim çünkü gerçek bir kahramanın düşmanına merhamet göstermesi gerektiğini öğretmek istiyordum.
I gave Gaston this book to teach him that a true hero needs to show his enemy compassion.
Bu işin kitabını yazdım.
I wrote the countermeasure myself.
Bana gereken şey bu değil. Sensiz bir hayat için talimatlar kitabı istemiyorum.
This is not what I need, an instruction manual for life without you.
Aslına bakarsan kitabımın ilk baskısını aldım.
Actually,