Kitt tradutor Inglês
1,421 parallel translation
Michael, beni unutma!
( KITT ) michael, don't forget me!
Ben inanıyorum.
( KITT ) I can.
Ne kadar da rahatlatıcı.
( KITT ) What a relief.
KITT, gittiği yön hakkında bana bilgi verebilirmisin?
KITT, can you give me a visual on his route?
Nefsi müdafa için seni hapse atamazlar, KITT.
They can't put you in jail for self-defense, KITT.
KITT, beni burdan kurtar.
KITT, get me out of here.
Bundan sonrasında, KITT, Sadece ikimiziz.
From here on out, KITT, it's just you and me.
KITT, gözün üzerimde olsun.
KITT, keep an eye on me.
Ona dikkat et, KITT.
Take care of her, KITT.
KITT.
KITT.
Evet, KITT, Ne oldu?
Yeah, KITT, what is it?
Nicole, bu KITT.
Nicole, that's KITT.
Hadi, KITT.
Come on, KITT.
Aslında, KITT sen tamamıyla ayrı bir kategorisin.
Actually, KITT, you're in a class all by yourself.
KITT, çabuk buraya gel.
KITT, get over here, quick.
Pekâlâ, KITT'in yollamış olduğu tüm fotoğrafları inceledim.
Well, I've studied all the photos KITT's transmitted.
KITT, bu harfleri unutma :
KITT, remember these letters :
KITT, arka taraftayım, onun önünü kes.
KITT, I'm around back, cut him off.
KITT, biliyorsun ki çok gerekli olmasaydı böyle bir şey yapmazdık.
Now, KITT, you know we wouldn't be doing this if it weren't absolutely necessary.
Pekala, KITT. Şöyle düşün.
Well, KITT, think of it this way.
Planımız işe yararsa ve hırsızlar KITT'i bu gece çalmaya çalışırlarsa bana teşekkür edebilirsin.
If our plan works, and the thief tries to steal KITT tonight, you can thank me.
KITT, ne oldu?
KITT, what is it?
Evet, KITT, neler oluyor?
Oh, yeah, KITT, what's happening?
KITT!
KITT!
Michael, dikkat et.
( KITT ) michael, look out.
KITT, sana ihtiyacım var.
KlTT, I need you.
Michael, Devon arıyor.
( KITT ) michael, here comes Devon.
Konuştuğumuz gibi, KITT ve ben doğruca takım elbise mağazasına gidiyoruz.
KlTT and I are plotting a direct route to a formalwear shop even as we speak.
Benimse kafamı karıştırıyor.
( KITT ) It confuses me.
KITT, Noel hediye verme ve sevgini gösterme zamanıdır.
KlTT, Christmas is a time for giving and a time for love.
KITT, en yakın hastane ne kadar uzaklıkta?
KlTT, what's the nearest location to the hospital?
O adamlarda Noel ruhu yokmuş gibi görünüyor öyle değil mi, KITT?
Those guys don't seem to have the Christmas spirit, do they, KlTT?
Bana hırsızların bir özetini çıkar, KITT.
Give me a rundown on the robbers, KlTT.
Kendi pis, meraklı ellerini kendine saklar mısın acaba?
( KITT ) would you mind keeping your grubby little hands to yourself?
Evet, çok güzel bir gelenektir, KITT.
Yeah, it's a great tradition, KlTT.
Umarım sen ve KITT Vakfa geri dönüş yoluna koyulmuşsunuzdur.
I hope you and KITT are headed back to the Foundation.
Michael, sanırım misafirlerimiz var.
( KITT ) michael, I think we have company.
Gerçekten, Michael, bu terbiyesizlik.
( KITT ) really, michael, this is outrageous.
Hadi ama, KITT.
Come on, KlTT.
Evet, KITT?
Yeah, KlTT?
Aman Tanrım.
( KITT ) Oh, my goodness.
Tanrım sana şükürler olsun.
( KITT ) Thank goodness.
Bundan hoşlanmadım, KITT.
I don't like it, KlTT.
Michael, bu koşullarda, elimden geldiğince hızlı gitmeye çalışıyorum.
( KITT ) michael, I'm going as fast as I possibly can, given the circumstances.
Şey, KITT, keşke almasaydın.
Well, KlTT, uh, you shouldn't have.
KITT, Devon kontrol etti.
KITT, Devon checked it out.
KITT, D6 diye bir iş makinası hakkında bilgi istiyorum.
KITT, give me a rundown on a piece of heavy equipment called the D6.
Asla bilemezsin, KITT.
You never know, KITT.
KITT, Frank Sanderson'ın şirket geçmişi ile ilgili elindeki tüm bilgiyi verir misin?
KITT, give me all you've got on Frank Sanderson's company history, will you?
KITT, şu zincir boynunu parçalamış ve onun ulaşamayacağı bir yere atılmış olabilirdi.
KITT, that chain could have been torn from his neck and thrown out of his reach.
Hey, KITT.
[birds chirping] Hey, KlTT.