Klâs tradutor Inglês
72 parallel translation
Ayaklarıma klâs davranmaktan bıktım.
I'm sick of being highbrow with my feet.
Benim adamım klâs.
My guy's class.
Bir zamanlar Dodge City'de en klâs silahşorları tanıdım.
GENTLEMEN, I USED TO OWN A PLACE IN DODGE CITY, SO I'VE SEEN ALL THE TOP GUNS...
Çok klâs biriydi, kendine özgü bir tarzı vardı...
She was just a kid. Of course, she had a lot of style. A lot of class.
Klâsınız nerede?
Oh, for... Where's your class?
Stil. Klâs değil.
Style, not class.
Buna bayılacaksın, klâs ve güzel.
You're gonna love it. This is style and beauty.
Çok klâs gerçekten.
It's so classy.
Gerçekten dünya klâsında bir ganimet.
Truly a world-class trophy.
Özel bir yer olacak. Klâs. Senin asla gitmeyeceğin bir yer.
It will be special, classy... somewhere you would never go.
Ceketiniz hiç klâs değil.
That coat is so déclassé.
Klâs olduğu kadar komik.
She's as funny as she is classy.
O daha klâs takılır.
He's more classy.
Başka bir şehirde, "detektif." diyorlar müfettiş daha klâs.
What can I say? In any other city, I'd be called a "detective." "Inspector" is classier.
La Parla'da bu kadar çok klâs, görgülü kadın bulabilirken buna ne gerek var ki?
- Well, we can't all afford... to wine and dine classy, sophisticated ladies we meet in La Perla, can we?
Çok klâs biriydi.
He is cool.
Evet, tamamen haklısın. Sadece bu yeterince klâs değil.
Yeah, I guess I do have that.
Çok klâs, değil mi?
It's very classy, right?
Çok klâs, değil mi?
Pretty cool, huh?
Bu klâs bir yer olduğunu göstermiyorsa, ne gösterebilir?
Well, if that's not the hallmark of a classy joint, I don't know what is.
Senin gibi klâs bir kıza tatlı bile ısmarlarım.
Classy lady like you, I might even throw in a free dessert.
İkincisi ; çok yüksek maaş veren klâs bir yerde işe başlayacaktım.
Third. Make a ton of money.
Çok klâs hareket Şef.
Pull rank on me. You're a real class act, Chief.
Güzel ve klâs bir bardı.
It was a hug!
Dünya klâsında bir önemsemezlik ifadesi.
World-class understatement.
Çok klâs.
Yeah, it's classy.
- Nereden olacak. Borç almalar, en klâs arabalar.
- Well, loan us some money, borrow the flash car.
Bu arada ölü kardeşinin eski kız arkadaşına asılmak mı? Çok klâs.
And, by the way, hitting on your dead brother's old girlfriend?
Hayır, film yıldızları için, "Çok klâs" denir.
No, for a star like that you say "He's so cool"
Evet, o çok klâs.
Yeah, he's so cool
Senin klâsın var.
You got class.
O sizin deyiminizle klâs biriydi.
He's what you call class.
En azından senin bir klâsın var.
At least you've got class.
Unutma o klâs bir kadın.
Now, remember, she's classy.
Vay, klâs bir oyuncu olmalı.
He threw a punch social one day and we both happened to be there.
Bir fahişe ile skorumu düşürmek klâsıma yakışmaz.
A hooker scoring a beat down is below my pay grade.
Gerçekten klâs bir şey.
Really cool one.
Çok klâs olmuş!
Very classy.
Eğer entelektüel erkeklerle tanışmak istiyorsak,... biraz klâs insanlar gibi davranmalıyız.
If we're going to be meeting sophisticated men, we need to start acting with class.
Alkol problemi olmayan, parlak kıçları hakkında konuşmayan ve kafayı kakayla bozmamış klâs ve entelektüel insanlar bulacağım.
I'm gonna go find some classy, sophisticated people who can hold their booze, who don't talk about their bleached assholes, and who aren't obsessed with poop.
- Gerçekten klâs espri. "Hammer House of Horror" programı gibi.
Hammer House of horseshit.
Evet, çok klâs arabadır bu arada.
Yeah, it's very classy vehicle, though.
Tanıdıklarım arasında en klâsı sensin.
You're the coolest I've ever had.
" Klâs hanımlar... evinizden bile çıkmadan, haftada 5000 dolar kazanmak ister misiniz?
" Classy ladies... make 5000 dollars a week without leaving your house.
Evet, ama silah taşımamıza izin verilseydi çok klâs olurdu.
Yeah, still, it'd be so much cooler if we were able to carry guns.
Ne kadar da klâs bir isim!
What a cool name!
Panama City Beach, Florida gibi klâs bir yerden olmam gerekiyor.
I got to be from some place classy like Panama City Beach, Florida.
Şimdi unutma, klâs takılacağız.
Okay, now remember to play it cool.
- Ki bu arada klâs insanlar 10 dolar bırakır -... memnuniyetle bu parayı seninle paylaşırım.
I will gladly split it with you.
Çok klâs.
Very classy. Yeah.
Kurtlar. Klâs değil mi?
Cool, huh?