Koharu tradutor Inglês
54 parallel translation
Hayır Koharu.
No, Koharu.
Buluşma eğlence ve acı dolu Kuharum!
Meeting is joy and pain. My Koharu!
Koharu, biz de seni bekliyorduk.
Koharu, we've been waiting for you.
Müşterilerim durmadan "Koharu'yu getir!" diye bağırıyorlar.
My customers always shout, "Bring Koharu!"
Koharu!
Koharu!
Samurayı da Kuharu ile beraber satın alacağım!
I'll buy the samurai together with Koharu!
Bu gece Kuharu ile karşılaştığım için çok şanslıyım.
I'm lucky to have met Koharu here tonight.
Koharu.
Koharu.
O zaman sana onunla iyi eğlenceler Koharu.
Then, Koharu, have a good time with him.
Zengin bir adamın Kuharu'yu buradan kurtaracağını duydum.
I heard a rich man is going to redeem Koharu.
Fahişe Koharu mu?
Koharu, the courtesan?
Kinokuniya'lı Koharu.
Koharu of the Kinokuniya.
Koharu, zayıflamışsın.
Koharu, you've lost weight.
Koharu, Jihei isminde bir adama aşık.
Koharu is in love with a man named Jihei.
Şimdi Koharu, biraz canlan ve onu eğlendir.
Now, Koharu, be bright and entertain him.
Şimdi yatağa gidelim Koharu.
Now, let's go to bed, Koharu.
Bu yüzden de buradaki efendiden Kuharu ile tanışıp onun düşüncelerini öğrenmem için izin aldı.
So she asked the master here to let me meet with Koharu and find out what she's thinking.
Osan'dan Koharu'ya bir mektup.
It's a letter from Osan to Koharu.
Koharu, bu bende kalacak.
Koharu, I'll keep this.
Koharu'yu kurtardın mı?
You redeem Koharu?
Kuharu için borç para almak mı istiyorsun?
You want to borrow money for Koharu?
Fahişe Kuharu'nun zengin bir tüccar tarafından kurtarılacağını işittik.
We heard Koharu, the courtesan would be redeemed by a rich merchant.
Koharu'yu kurtarmak için onu elinden çıkartabileceğini söyledi.
He said you'd sell her off to redeem Koharu.
Koharu'yu kurtaracak adam ben değilim.
The man redeeming Koharu isn't me.
Koharu'yu kurtarmak istiyordu ama ben ona engel oldum.
He wanted to redeem Koharu but I stopped him.
Şimdi benim onunla işim kalmadığına göre Koharu'yu kurtarmak için ona gün doğdu.
Now that I'm through with her it's his chance to redeem her.
Koharu'dan vazgeçtiğin için mutluyum.
I'm glad you gave up on Koharu.
Bugün, en sonunda Koharu'dan vazgeçeceğine söz verdin.
Today, at last you promised to give Koharu up.
Koharu da o nehirden su içsin.
Koharu will drink it.
Bir erkek Koharu için ağlamamalı.
A man shouldn't cry for Koharu.
O zaman Koharu...
Then Koharu...
O zaman Koharu ölebilir.
Then Koharu may die.
Koharu ölecek.
She'll die.
Koharu'ya yazıp, "Lütfen kocamın hayatını kurtar" dedim.
I wrote to Koharu asking, "Please save my husband's life."
Koharu bir fahişe, ama nihayetinde o da bir kadın.
Koharu is a courtesan, but she's a woman too.
O zaman Koharu ölebilir.
Koharu may die, then...
Koharu'nun hayatı beklemeye gelmez.
Koharu's life can't wait.
Koharu için gelmiştim.
I came for Koharu.
Kinokuniya'lı Koharu'yu sordu.
Kinokuniya sent for Koharu.
Koharu'yu getirin.
Get Koharu.
Kinokuniya'lı Koharu gitti mi?
Is Koharu of Kinokuniya gone?
Koharu...
Koharu...
- Koharu.
- Koharu.
Koharu. Gül.
Koharu.
İhtiyarın büyük kızı, Koharu, ona baktı ve hızla iyileşti.
The youngest daughter, Koharu, quickly nursed him back to health.
Koharu, gerçekten çok güzelsin!
Koharu, You're really beautiful!
Demek Koharu...
So Koharu...
Koharu.
Koharu-san.