Koridorda tradutor Inglês
2,597 parallel translation
Koridorda yürüyerek geçiyordu ve bakacağız diye erkeklerin boynu kopacaktı.
She walked in the squad room and every guy's neck practically snapped.
Devir artık öğle yemeği paranın çalındığı veya koridorda tökezletildiğin günlerden farklı.
Look, it's not like back in the days of getting your lunch money stolen, or getting tripped in the hallway.
Koridorda bulduğumuz tüm kanın DNA analiz raporlarını aldık.
Got the DNA reports from all the blood we sampled in the hallway.
Koridorda bir tecavüzcü var.
There's a rapist in the hallway.
Koridorda ilerledim, yatak odasındaki televizyon yüzünden koridorda mavi bir ışık vardı.
I walk down, the hallway's all lit up blue from a silent TV coming from this bedroom.
Siz ne düsünürsünüz bilmiyorum, ama ben yillikta herhangi biri olarak kalmak istemiyorum yada birilerin koridorda sürekli seslendigi çocuk.
I don't know about the rest of you guys, but I don't want to be some random face in a yearbook or a kid people vaguely recall passing in the halls.
Koridorda Remo var.
I got Remo in the hall.
Bu yüzden koridorda peşinden gittin.
That's why you followed her down the hall the other night.
- buna sebep sizsiniz, konuşmamı bitiriken koridorda sağda veya solda bekleyin ortada değil
This is your principal, signing off for today, reminding you to stay left or right, not center.
Çek defterim, koridorda, ceketimin cebinde.
Uh, my checkbook is in my jacket in the hall.
Koridorda yürürken veya sınıftayken,... kaçınız, ... omuzlarına çöken büyük bir ağırlık hissediyor?
When you're walking down the hallway, or in your classroom, how many of you have ever felt the weight pressing down on you?
Koridorda selamlaşıyorduk.
I wave at her, in the hallway.
Koridorda söylediğin şey için çağırdım.
I called you in to talk about what you said in the hallway there.
3 Nolu Laboratuarın yanındaki koridorda hareket yakaladım.
It's moving into the corridor by Lab 3.
Koridorda, ikinci katta.
'It's in the corridor on the second floor.'
Demek istediğim şu ki koridorda dikilmiş sigara içiyordu.
I mean she was standing at the door and smoking a cigarette.
Koridorda ona nasıl baktığını gördüm.
I saw the way you looked at her in the hall.
Koridorda beklemeyin ama ya.
You're not going to wait on the landing.
Her gün sen ve ben bu koridorda dikiliyoruz ve kimse fark etmiyor.
Every day, you and I stand in this hallway and no one notices.
Sadece birlikte top oynadığın sinemaya gittiğin, koridorda sertçe çarptığın tarzda bir adam.
Just some guy to, like, play ball with, and go to the movies, crash into real hard in the hallway.
Bu koridorda daha önce kafası tıraş edilmiş birisinin dolaştığı söylendi. kafası tıraş edilmiş birisinin dolaştığı söylendi.
This is the hallway where the apparition of the patient with the shaved head, was seen floating down at the end of the hallway.
Birkaç dakika önce bu koridorda tanımlanmamış paranormal aktivite çektik.
Just moments ago in this very hallway we captured undeniable proof of the paranormal.
- Koridorda beni düzen adamdan bahsediyoruz değil mi?
- I mean, who was that man that's fucking the shit out of me in the hallway? Wait.
Bir an koridorda çöpleri boşaltıyorum ve sonraki dakika ne oluyor dersin?
I mean, one minute I'm lugging trash down the hallway, and the next minute?
Sonra koridorda, benim koridorumda beni öptün.
And then you kissed me in the hallway, in my hallway.
Koridorda sizinle derhal konuşmakta ısrar eden bir kadın var.
There's a woman in the hall insisting on speaking to you immediately.
Ama koridorda yürüyen tek bir Sıçrayan muhtemelen iletişimde değildir.
But a single Skitter walking down a hallway probably isn't transmitting.
Sen şu Özgürlük Radyo'sunu koridorda bulmaya çalışsan da zor işleri bana bıraksan nasıl olur?
Why don't you roll "Radio free Europe" there into the hallway and let me play around with the hard stuff, huh?
Koridorda bir resim var, ama...
There's a picture in the hall, but...
Bütün okul koridorda olur.
Entire school's out in the hall.
Koridorda başka bir giriş buldum.
I found another entrance in the hallway.
Hepsinin ismini bilemeyebilirim, ama koridorda karşılaşınca, hepsine merhaba, "Merhaba oradaki." derim.
I may not know all of their names, but when they walk down the hallway, I'll say, hello... hell... hello there.
Koridorda hemen destek odasının dışında.
In the hallway, just outside the supply room.
Bir saniye, aşağıda koridorda dolanıyordum ve "Flash" la yarış yapsanız geçebilir misiniz diye hayal ediyordum bir uyandım ki numune odasının zemininde yatıyorum.
Okay, one minute, I'm wandering down the hall, I'm wondering if you would beat the flash in a race, and the next, I am waking up on the floor of the specimen room.
- Dün koridorda sürünürken yakaladığım sen miydin Colman?
Was it you I caught creeping down the corridors, Colman?
Koridorda hiç ışık yoktu ve yanlış tarafa gitti.
And there was no light in the hall, and... she turned the wrong way.
Sakin ol Ray, üçüncü koridorda aile toplantısı yapıyoruz.
Relax, Ray. We're having a family reunion in aisle 3.
Kurbanı koridorda alt edip buraya sürüklemiş.
He subdued the victim in the hallway prior to dragging him in here.
Ya koridorda bulduğunuz temizlenmiş ayak izleri.
What about the luminoled footprints you found in the hallway?
12-13 yaşlarındaydım, bir gün bale dersindeyken dersimizi yapıyorduk ve kızlardan birisi tuvalete gitti ve döndüğünde "Elizabeth"... bu öğretmenin ismiydi " Elizabeth, koridorda gerçekten garip bir adam var.
I remember one time I was in a ballet class. I was like 12 or 13. We're like going through our class, and one girl went to go to the bathroom or something, and she came back and she was like, "Elizabeth"... that was my teacher's name...
Deodorantlar üçüncü koridorda.
Deodorant's on aisle three.
Saat sabah üç civarı geri geldik. Bir de baktık, koridorda çırılçıplak yatıyor.
About 3 : 00 in the morning, we come back, and we find him in the hallway completely naked...
Bunu bir koridorda buldum, üzerimde olduğunu unutmuşum.
I found it in a corridor. I completely forgot I had it.
Ama koridorda dikilmek işini daha da kolaylaştırmayacak.
But standing in the hall is not gonna make it any easier.
Koridorda karşılaştık demiştin.
You said you passed him in the hallway!
6. koridorda temizlik var!
Cleanup in aisle six, ha ha ha ha!
Yaşlı Bayan Jenkins koridorda Alma'yı gördüğü konusunda kararlıydı.
Now old Mrs Jenkins was adamant that it was Alma she saw walking down the hall.
Ya odadaydı. Ya da koridorda telefonda konuşuyordu.
He was either in the room or in the hall, talking on the phone.
Bugün koridorda bana yardım ettiğin için teşekkür etmek istiyorum.
I'd like to thank you for helping me in the hall today.
Kendisiyle bu sabah koridorda karşılaştık
I ran into him in the corridor this morning- -
Kürtaj konusunu nasıl açacağımı düşünerek koridorda volta atmazdım. Bir saniye.
Wait a second.