Kunta kinte tradutor Inglês
138 parallel translation
Kunta Kinte.
Kunta Kinte.
Kunta Kinte, Kunta Kinte!
Kunta Kinte, Kunta Kinte!
Kunta Kinte.... bir panter de cesurdur, bir domuz da.
Kunta Kinte.... a panther has courage. So does a wart hog.
"En iyi tür" bir cevap değildir, Kunta Kinte.
"The best kind" is not an answer, Kunta Kinte.
O domuz sendin Kunta Kinte.
You were the wart hog, Kunta Kinte.
Kunta Kinte, işte görevin.
Kunta Kínte, here ís your task.
Hayır. Ben Kunta Kinte, Juffure köyünden bir Mandingo'yum.
No. I am Kunta Kinte, a Mandingo, from the village of Juffure.
Kunta Kinte, kızım Fanta.
Kunta Kinte, my daughter, Fanta.
- Barış içinde ol, Kunta Kinte.
- Peace to you, Kunta Kinte.
Kunta Kinte, sen sonsuza dek çocuk mu kalacaksın?
Kunta Kinte, are you to be a child forever?
Ve en önemlisi, hatırlayın ki Kunta Kinte beyaz adamı bulunduğumuz yerden iki günlük bir mesafede gördü.
And most importantly, remember that Kunta Kinte saw the white man... ... less than two days'walk from where we are now.
Kunta Kinte!
Kunta Kinte!
Ben Kunta Kinte, Omoro'nun oğlu.
I am Kunta Kinte, son of Omoro.
- Kunta Kinte.
- Kunta Kinte.
Ben Kunta Kinte, Omoro ve Binta Kinte'nin oğlu!
I am Kunta Kinte, son of Omoro and Binta Kinte!
Sen Kunta Kinte değilsin.
You're not Kunta Kinte.
Adım Kunta Kinte.
My name is Kunta Kinte.
Bu şeyleri sakın unutma Kunta Kinte.
Never forget those things, Kunta Kinte.
Sen Kunta Kinte'nin kızısın Juffure köyünden, Kamby Bolongo nehrinin kıyılarından.
You is the daughter of Kunta Kinte of the village of Juffure, on the banks of the river Kamby Bolongo.
Savaşçı Omoro, kutsal adam Kairaba Kunta Kinte'nin oğluydu.
The warrior Omoro was the son of the holy man Kairaba Kunta Kinte.
17. Krallık'ta, Baba Kunta Kinte...
In the time of the 1 7th realm, Father Kunta Kinte....
Bu ailedeki ilk köle benim dedem Kunta Kinte'ydi.
The first slave in this family was my granddaddy Kunta Kinte.
Ama Kunta Kinte hiç nereden geldiğini unutmamış.
But Kunta Kinte he never forget where he come from.
1921'de, Haley'lerin bir oğlu oldu Kunta Kinte'nin yedi kuşak sonraki soyu.
In 1921, the Haleys welcomed a son the seventh generation descendant of Kunta Kinte.
Büyük büyükbabanızın adı Kunta Kinte'ydi.
Your great-granddaddy's name was Kunta Kinte.
Ve adı Kunta Kinte'ydi.
And he was called Kunta Kinte.
Ve Kunta Kinte'nin bir kızı oldu.
And Kunta Kinte had a daughter.
Ve gerçek adının Kunta Kinte olduğunu.
And about your real name being Kunta Kinte.
Adın Kunta Kinte falan olur sanmıştım.
Fuck it. I thought your name would be Kunta Kinte or something.
- Hey, bizim Kunta Kinte gelmiş.
- Hey, it's Kunta Kinte.
- Tanıyorsun, bizim Kunta Kinte.
- You know, Kunta.
Benim adım Kunta Kinte değil.
My name ain't Kunta Kinte.
Seni Kunta Kinte mi sandı?
Who he think you is, Kunta Kinte?
Yan gelip yatan Kunta Kinte'lere ihtiyacımız yok.
We don't need any Hottentots who just freeload.
Köleye döndüm şu lanet...
I look like the Kunta Kinte around this mother?
Kunta Kinte'nin derdi ne?
What's the deal with Kunta Kinte there?
Tam doğrulmak üzereyim. Kunta Kinte kıçımda!
I'm about to get straight Kunta Kinte on your ass!
Bu işten sonra esrar içip, Kunta Kinte'yi seyredip, seni tekmeyeleyeceğim.
When this is over, I'm gonna smoke a joint, watch two hours of Roots, and I'm gonna kick your ass.
Harriet Tubman, Kunta Kinte.
Harriet Tubman, Kunte Kinte.
Yoksa son 10 dakika içinde mi, Kunta Kinte?
Or in the last 10 minutes, Kunta Kinte?
Kunta Kinte... Yaba Daba Daba Duu.
Kunta Kinte... yabba dabba dabba doo.
Benim adım Kunta Kinte değil.
My name is not Kunta Kinte.
Onu rahat ettirmiştir, sahte Kunta Kinte.
So she had to comfort him, the fake Kunta Kinte.
Kunta Kinte tekmeledi ve ayağını kestiler.
Kunta Kinte put his foot down, and it got chopped off.
Kwanza'n kutlu olsun Kunta Kinte.
Happy Kwanza, Kunta Kinte.
Bu işi başka bir yerde yaptırmasını Kunta Kinte'ye söyledim.
J AMANl : I told Kunta Kinte he could take that business somewhere else.
Kunta Kinte, sen noel şekerlemeleri gibi kokuyor olabilirsin. Ancak kokundan kurtulmazsan peşindeki polislere seni bulmaları için güzel bir yol tarifi ve de taksi parası bırakmış olursun.
Kinte, you can smell like a bouquet of bonbons, but unless you get rid of your smell you might as well send a note to the police with directions and some cab fare.
Onu aya doğru tutup Kunta Kinte olayını yapmadım.
I didn't hold her up to the moon and do the Kunta Kinte thing.
Tamam, Kunta Kinte, otur yerine.
All right, Kunta Kinte, sit yourself down.
Benim Kunta Kintemsin.
You are my Kunta Kinte.
Bana bak Harriet Tubman, masada Kunta Kinte oturmuyor. Siyahi tarih dersi verme zamanı değil.
Look, Harriet Tubman, Kunta Kinte ain't sitting at the table, and, you know, this ain't a black history moment, Pam.