Kâhya tradutor Inglês
193 parallel translation
Kâhya ve şoför kavga ediyordu... ben de araya girmek zorunda kaldım.
You see, the butler and the chauffeur were fighting... and I had to get between them.
- Bu gece için yeni bir kâhya bulmalıyım.
- l've got to get a new butler for tonight.
Yemekte jöle yok... Ricky hapiste, bildiğim kadarıyla Gustave ölmek üzere... bu gece yeni kâhya lazım. Vance karısı bize geliyor.
No aspic for dinner... and Ricky in jail and Gustave dying, for all I know... and a new butler tonight, and that Vance woman coming in.
Bir sonraki tanık. Kâhya Anna.
Next witness, the housekeeper, Anna.
Yöredeki en iyi kâhya ama.
He's the best overseer in the county.
Kâhya diyor ki, Hemen inecekmiş, efendim.
The butler says he'll come straight down, sir.
Kâhya mı?
The butler?
Burayı Rogers'in kiralayıp kâhya gibi davranmadığı ne malum?
How do we know Rogers didn't lease this house and pretend to be the butler?
Ne de olsa kâhya olduğumdan benim diyorlar.
They're saying its me, because I'm only a butler.
Hâlâ kâhya bulamadın mı?
Haven't you found a housekeeper yet?
Günümüzde kâhya bulmakla ilgili aşırı derecede sıkıntı var.
There seems to be an extreme shortage of domestic help at present.
Bir kâhya bulmalıyım ama zaten iki tane eskittim.
I should have a housekeeper, but I have outlived two.
Hepsi hizmetçi, aşçı, ahır oğlanı ve kâhya.
They're all servants, maids, cooks, stable boys and butlers.
Kâhya, yeterince yiyecek olduğunu söylüyor.
- The butler says there's enough food.
Alfredo hiç de Michele dayının oğlu değil kâhya'nın oğlu.
Hey Roberto, do you see that? Alfredo is not the son of uncle Michele at all, but the Steward's.
Dediğin gibi yengen dayına arzuyla bakmış ama kâhya ile yatmış! Müsaadenle.
Aunt was eating uncle with her eyes, but she went to bed with the Steward!
Enrica yenge ile kâhya...
Aunt Enrica with the Steward!
Kâhya'nın emirlerini yerine getirmedeki tuhaf tutumu gözlemlerimi doğruluyor.
The strange resistance of the butler to carry out his orders confirmation my observations.
- Bu benim kâhya kıyafetim.
- That here my butlering suit.
- Kâhya bulabildin mi?
- Did you find a housekeeper?
Yumuşak başlı ve tamamen sadık bir kâhya.
A meek and truly faithful housekeeper
Sonbaharda bir kâhya ayarlayabilir misin Charles?
In the autumn, could you make do with a housekeeper, Charles?
Kâhya Tamiya Ayuzawa'nın evine git.
Go to Chamberlain Tamiya Ayuzawa's house.
Peki Kâhya Moriuchi ne olacak?
What about Chamberlain Moriuchi?
Kâhya Ayuzawa içeride mi?
Is Chamberlain Ayuzawa in?
Ayrıca Kâhya Moriuchi'yi hapsetti.
And he imprisoned Chamberlain Moriuchi.
Kâhya, ben aslında -
Chamberlain, I would rather... -
Kâhya Ayuzawa böyle dedi, değil mi?
Chamberlain Ayuzawa told you that, right?
Arkalarını kollayan bir müttefik olunca bu altı kişi yeterince tetikte durmaz. Hem Kâhya Moriuchi'yi bulmam lazım.
With an ally watching out for them, those six won't stay alert enough, and I must find Chamberlain Moriuchi.
Adam kâhya.
He's a chamberlain.
Kâhya, her şey sona erdiğinde parayı bir araya getirir misin?
Chamberlain, when this is all over, will you raise the money?
Kâhya.
Chamberlain.
Zengin birinin bir kâhyası vardı. Kâhya... onun mallarını darmadağın ediyor diye bir suçlama erişti kulağına. Onu yanına çağırdı,'Senin için bu duyduklarım nedir?
There was a rich man who had a steward, and... the same was accused by him that he had wasted his goods, and he called him and said, "why do I hear this of thee?"
Kâhya içinden,'Şimdi ne yapacağım? 'dedi,..
Then the steward said within himself,
Kâhya,'Şu borç senedini al'dedi,..
And he said unto him,
Kâhya,'Şu borç senedini al, seksen ölçek yaz! 'dedi.
The steward told him, "Write down eighty."
Bu geceden itibaren gerçek bir kâhya gibi giyinmeye başla.
Starting tonight you're to dress like a real butler.
Bir arabacı, bir bahçıvan, bir kapıcı, bir kâhya, bir aşçı ve üst katta iki hizmetçi.
Coachman, butler, gardener, doorman, cook and two maids.
- Kâhya yapmış olmalı
I think the butler did it.
Ve evde onu kullanacak kimse yoktu. Kâhya hariç.
And nobody's been home to drive it but the butler.
Klişe bir alıntı olacak ama bu durumda "kâhya yapmış olabilir."
To quote the cliche, it appears as if "the butler did it."
Tüm gelirine rağmen, efendim, profesyonel bir hırsız olmaktansa kâhya olmayı tercih ederim.
But for what it's worth, sir, I'm through being a cat. I much prefer being a butler.
Kâhya, bizim oraları hiç anlatmıyorsun.
Kahya, you do not tell anything about our lands.
Kısmet bu kâhya...
God's will Kahya.
Yav kâhya, artık bir iş kurmanın zamanı geldi.
Kahya, it is now time to start a business.
İşi iyi bağladık değil mi kâhya?
We did well, aren't we Kahya?
- Lan koş kâhya.
- Kahya run!
- Kâhya!
- Kahya!
Ağalık, beylik köyde kaldı kâhya.
Agha was in the village, Kahya.
- Yani? - Kâhya, mutfak ve oturma odasından sorumludur.
The butler is head of the kitchen and dining-room.
- Sen kâhya değil misin yani?
- You're not the butler?