Köleler tradutor Inglês
715 parallel translation
Köleler
Slaves
Ona köleler gibi sadık olmalısınız, tek hedefiniz bu olmalı.
Like a subject to a king, you must be loyal. On this you must have your hearts set.
Olanları kimseler öğrenmesin diye köleler de öldürüldü.
The slaves were killed so that none should know.
Köleler ise yolculuğa çıkamazlar.
Slaves may not.
Bugün kendini kullandıran köleler yarın tüm dünyaya bunu dayatır.
The slaveries they put upon themselves today... they will impose tomorrow upon the whole world.
Bizimse sahip olduğumuz tek şey pamuk, köleler ve kibirimiz.
All we've got is cotton and slaves, and arrogance.
Elveda maaşlı köleler.
So long, you wage slaves.
Köleler minnettar olmaz.
Slaves are not grateful.
Sıcağın, nemin, sivrisineklerin hummanın ve kokmuş yemeklerin işkence ettiği yarı çıplak köleler.
Slaves half-naked in the forests, tortured by heat and humidity, mosquitoes, fever, rotten food.
Şimdi eski köleler, 33 tüfekle Villengen'i,... yani 23.000 sakin ve bir kışla olan yeri, alan bu mahkumlar gibi, savaşçılar.
Slaves now became fighters, like these prisoners, who, with 33 rifles, took Villingen : 23,000 inhabitants and a barracks.
İşte siz, kalyonların papazı, ve kalyonlarınızdaki köleler çok kötü kokuyor, güzel kokunun değerini anlayacaksınız.
Here you are, chaplain to the galleys, and your galley slaves stink so much, you will appreciate the sweet smell.
Onlar sadece zincirlenmiş köleler.
They're just slaves in chains!
Mucizeler, müritler, kaçan köleler... Yerlilerle içli dışlı olan Romalı askerler... Şimdilik bunlar bizi ilgiendirmez.
Miracles, disciples, slaves running away... roman legionaries fraternizing with the natives... well, none of this concerns us for the moment.
Pleb sınıfının ayak takımı ve köleler arasından kendilerine yandaş topladılar.
They have enlisted in their ranks the riffraff of the plebeian class, as well as slaves.
Bir zamanlar, bunları köleler için almıştım.
So long ago, I had intended these for slaves.
Sen ailemin ölümsüzlüğünü çalmak, köleler ve hayvanlar gibi, vücutlarının çürümesine izin vermemi istiyorsun.
You're asking me to rob my parents of immortality. And let their bodies, rot into nothingness, like the carcasses of slaves and animals?
Onların hamutları altında köleler.
To the slaves under their yokes.
Bize köleler gibi siper kazdırdılar.
They make us dig like slaves
Oradaki bütün köleler bizzat bakanın malıdır.
His slaves are the property of the minister himself.
Köleler alınıp satılmayacak mıymış?
No buying and selling of slaves?
Köleler!
Slaves!
İşte biz buyuz : Zavallı köleler.
Slaves - that's what we are.
- Görkemli bir ev, köleler, altın, her şey...
- A palace, slaves, gold, anything...
Sizler Makedonsunuz, Persli köleler değil.
You're Macedonians, not Persian slaves.
Altın, gümüş, baharatlar, mücevherler, köleler, kadınlar... sizindir.
Gold, silver, spices, jewels, slaves, women... yours.
O dediğin köleler içindir, özgür insanlar için değil.
That's for slaves to do, not free men.
Köleler, efendimizin konukları için tahsis edildi.
The slaves are at the command of the Khan's honored guests.
Anlayamıyorum sahipleri onları tutmak istiyorsa, köleler nasıl serbest kalabilir?
I do not understand how slaves can be set free if their masters wish to keep them.
- Ne? Goşen diyarındaki İbrani köleler.
The Hebrew slaves in the land of Goshen.
Köleler zenginliktir Komutan.
Slaves are wealth, Commander.
Köleler size hizmet etmektense ölmeyi tercih ediyor.
The stiff-necked slaves die more willingly - than bend their backs in your service.
Köleler de taş ve tuğla taşır.
Slaves draw stone and brick.
Bu köleler Sethi'nin zaferine mi, sana mı bağlılar Musa?
Are these slaves loyal to Sethi's glory, or to you, Moses?
Köleler tanrılarına tapıyor... Ben de size hizmet ediyorum.
The slaves worship their god and I serve only you.
Köleler benim.
The slaves are mine.
Köleler de var mı?
Where you keep your slaves.
Köleler?
Slaves?
Köleler Vikinglerle böyle mi konuşur?
Is this the way slaves talk to Vikings?
Kharis'in dikkatli gözetimi altında mumya Nubyalı köleler tarafından tabutundan alınıp mezara taşındı.
Y : i Y : i
Nubyalı köleler kılıçtan geçirildi.
Y : i
Selam, köleler.
Hello, slaves.
Köleler... Lentulus Batiatus'un gladyatör okuluna geldiniz.
Slaves... you have arrived at the gladiatorial school of Lentulus Batiatus.
Bu köleler için tehlikelidir.
That's dangerous for slaves.
Bana çok iyi fiyatla köleler sattın.
You've sold me slaves at an extremely reasonable price.
Bu köleler daha şimdiden bize bir milyar Sestertiusa mal oldu.
These slaves have already cost us a thousand million sesterces.
Köleler yol boyunca çarmıha gerilecek... buradan ta Roma'nın kapılarına kadar.
Slaves are to be crucifiied along the roadside... the whole distance between here and the gates of Rome.
Eğer yeni düzene sadakatte bir an bile tereddüt ederlerse... senin avam takımın da o köleler gibi ölecekler.
As those slaves have died, so will your rabble... if they falter one instant in loyalty to the new order of affairs.
Köleler özgür olsun.
Slaves get freedom.
Köleler özgür olsun.
Slaves get freedom
Kral kızları da yoktur, köleler de.
We do not have daughters of kings, nor slaves.
İbrani köleler.
Hebrew slaves.