English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ K ] / Kömür

Kömür tradutor Inglês

1,918 parallel translation
Kış için kömür alsan daha iyi edersin.
You'd be better off buying coal for winter.
12 odası ve kömür yakıtlı merkezi sistem ısıtması var.
It has twelve rooms, heated by coal-fired central heating.
Geldiğim yerdeki dağlardaki tek yabancılar biz olmayız ki, sen kömür madeninde bir iş bulursun, ben de sana yardımcı olurum.
It's not like we'd be the only inbreds in the mountains where I'm from. You could get a job in a coal mine. I could pull out all my teeth.
Sadece kömür madeninde çalışanlar iyi yaşıyorlar.
There is only the ones who work in the coalmine who live well
Sürekli " Kömür, personel vagonu!
So he kept saying,
"Kömür, personel vagonu!" Diye bağırıyordu.
"Coal, caboose! Coal, caboose!"
Artık onlara kömür sağlamayacağım.
I won't be supplying them anymore coal.
Kömür izleri de görülüyor.
There were also traces of charcoal.
Son kömür madeni 8 yıl önce kapanmış.
BOOTH : Last coal mine closed about eight years ago.
Sadece kömür değildi.
It wasn't all coal.
Eski kömür madeni yakınındaki çöp yığınında buldum.
I found it in a trash heap near the old coal mine.
Kendimi Iwate de bir kömür madeninde çalışırken buldum.
I found myself in Iwate, working in a coal mine.
( Noel'de ) Kömür almak gibi bir sey.
It's like getting coal.
Kömür almaktan da kötü.
It's worse than getting coal.
Daha geriye gitmiyor. Kayaliklarin oralarda bir kömür madeni olmali.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Ya kömür?
What about charcoal?
Kömür...
Charcoal...
Biliyorum, postacı olamaz. Kömür satıcısı, buz satıcısı, hepsi buradaydı bugün bakkal olamaz mı, kasap, fırıncı, onlar bu şekilde çalmaz eğer dışardaki benim sevgilimse, kollarım ve kalbim sonuna kadar açık.
I know it can't be the mailman, the coal man, the ice man, they've been here today can't be the grocer, the butcher, the baker, they don't knock that way
Ve kömür kaydırma oluğundan bodruma.
{ \ pos ( 110,250 ) } And into a coal chute basement.
Kömür söğüt ağacından yapılmalıdır.
Charcoal must be made from willow trees.
Bir kaşık kömür.
A spoon of charcoal.
Bu tür eski evlerin çoğunda bunun gibi kömür olukları vardır.
A lot of these old houses had coal chutes... like this one.
Kömür oluğunu nereden biliyordun?
how did you know about the coal chute?
Kontrol edip kömür oluğu var mı diye bakalım.
You should check and see if they have coal chutes.
Her ikisinde de kömür oluğu var mıymış?
Do they both have coal chutes?
Su, kömür ve rüzgar gücü türbinler tarafından işlenip, elektriğe çevrilir bu da kafalarımızın üstünden ve ayaklarımızın altından geçen kablolarla gelir.
Water, coal and wind power are harnessed by turbines and turned into... electricity, which is then sent through cables that are over our heads and under our feet.
Nereden bilebilirdim ki kömür madeninde çalışacağımı?
How do I know that I'll be digging for coal?
Sadece kömür çıkarıyoruz.
Just digging coal.
Kömür. Petrol. Doğalgaz.
Coal, oil, natural gas.
Aslında biraz kömür madenlerindeki kanaryalar gibi davranıyorlar.
They're acting a bit like a canary in the coal mine.
Mercan resifleri bildiğiniz gibi Dünya'nın çok güzel, biyolojik çeşitliliğe sahip bir parçasıdır. Bunların ortadan kalkmaya başlaması, aynı kömür madenindeki kanaryalar gibi hepimizi endişelendirmelidir.
Well, coral reefs, you know, a beautiful, bio-diverse part of the Earth, the fact that that's disappearing should have all of us worried, just like the canary in the coal mine.
Tasarruf ampüllerini kullanmaya başlamaktan... Dünyadaki kömür santrallerinin verimliliğini % 25 arttırmaya kadar...
From switching to fluorescent light bulbs, to increasing the efficiency of the world's coal power plants byjust 20 percent.
Eğer ABD'deki her ev bu vampir yükleri ortadan kaldırırsa... En az 18 kömür santralini kapatmış oluruz.
If every household in the U.S. killed offwasted vampire loads, we could eliminate at least 18 coal-fired power plants.
Küresel bir düzeyde, Dünyadaki bütün kömür santrallerini kapatmak için 2 milyon rüzgar türbini gerekiyor.
On a global level, it would take more than two million wind turbines to replace coal power plants worldwide.
Derinlere gömülü bu fosiller, çok büyük ham petrol ve kömür rezervleri oluşturuyor.
Those fossils sunk deep underground, producing enormous reserves of coal and crude oil.
Eski ve ürkütücü bir kömür madeni mi demek istedin?
You mean instead of a spooky, old coal mine?
- Bu kömür değil. - Ham elmaslar.
- That's not coal.
Onlardan biraz kömür çalarız.
They steal coal.
Kömür madenli kasabanın dansa yeteneği olan işçi sınıfı İngiliz çocuğu. Sanki benim için yazılmış!
I mean, a blue-collar British kid from a coal-mining town with a flair for dance?
Annen, kömür dolu bir okyanustaki tek pırlanta.
Your mother is a diamond in an ocean of coal.
"Bu kömür bir zamanlar üzerine karlar yağan bir daldı."
"This charcoal used to be a twig, on which white snow was lying."
Burada belirtilmelidir ki, gelgit, dalga, solar veya rüzgar enerjilerinin hiçbiri kömür, petrol, gaz, biyokütle, hidrojen vb. kaynakların aksine, elde edilmeleri için de enerji kullanılmasını gerektirmezler.
Now, it is important to point out that tidal, wave, solar and wind power requires virtually no preliminary energy to harness, unlike coal, oil, gas, biomass, hydrogen and all the others.
Babanın kömür ekmeği!
Dad's baking bread!
Bizi kömür madeninden beri takip eden bir grup var.
There have been a gang of people who have been trailing us from the coal mine.
Bu bölgede kömür madeni köyündeki insanlar benim sayemde yaşıyorlar.
This land... The people of the coal mine village. Because of me, Shin Tae Hwan.
Onu unutamadığın için buraya, kömür madeni köyüne kadar geldin.
You came running to the coal mine village here because you can't forget your first love.
En büyük umudum kömür madeninde büyük bir kaza olması.
The last hope of my life is... It's to have a coal mine accident.
Eğer eniştem kömür madeni kazasında ölürse vasiyetine göre, sigortadaki paranın yarısı bu miskine verilecek.
If Hyungboo dies due to a coal mining accident, Half of his insurance money will be given to this wretch like his will was written.
Güney Hamyung Vilayeti, Kuzey Kore, Kömür Madeni
South Hamkyung Province, North Korea, Coalmine
Kömür grisi.
Charcoal gray.
Kömür çok.
Coal is a lot.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]