English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ K ] / Köstüm

Köstüm tradutor Inglês

2,264 parallel translation
Gerçek kostüm direk bunun kopyası.
It's a direct copy out of the comic book.
O zaman, katilimizin hedefi Tyler Faris'ti ve kostüm giyerek ya tanınmamayı garantilemek istedi ya da tanınarak, cinayet suçunu Yalnız İntikam'a yüklemek istedi.
That would mean that he targeted Tyler Faris and wore a costume, either to make sure that nobody could identify him... Or to make sure he would be identified and frame Lone Vengeance for the murder.
Dış görünüşümün bu kostüm yüzünden biraz bozulduğunu fark ediyorum.
I'm noticing my peripheral is slightly distorted with this costume.
Peki ya annenin yapabileceği bir kostüm giymeye ne dersin, hayalet veya 13 yaşındaki Amerikalı bir kız?
How about you be something mommy can actually make, like a ghost or a 13-year-old American teenager?
Kanser koğuşundaki çocuklar için bir kaç kostüm yaptım bile.
I've already made a bunch of costumes for the kids in the cancer ward.
Evet, ama bu sene Tom'un yeni kız arkadaşı Penny'ye kostüm yapmayı teklif etti ve ben de tabi ki benim yapacağımı söyledim.
Yes, but this year, Tom's new girlfriend offered to make Penny's costume, so I, of course, said I would.
Lanet, neden Çin Kostüm Sıvısı diye bir şey yok?
Damn, why is there no Chinese costume fluid?
New York'ta kostüm tasarımcısı ve üç tane Tony ödülü olan bir arkadaşım var.
I have a friend in New York that is a costume designer, and he has three Tony awards.
Kostüm için teşekkür ederim fakat partiye seninle gelemem.
Thank you forthe costume... but I can't go to this party with you.
Bu nedenle yakamdan düş, bal kabaklarından birini oy, gidip bir kostüm bul ve erkek ol biraz.
So get off my back, carve a goddamn pumpkin, go get a goddamn outfit and man up.
İnsanların kostüm giymesinin sebebi de, hayaletleri korkutmakmış.
That's why people dress up, to scare away the ghosts.
Bence harika bir kostüm olur.
I think that's a hell of a costume.
Yani, romantik bir kostüm filan da değildi.
I mean, it wasn't, like, a romantic costume or anything.
Giymek için can attığın kostüm bu muydu?
( Penny ) Oh, boy. That is the costume you were dying to wear?
Bu kostüm harika. Ezilmiş kadife takım, dönem gözlükleri dönem dişleri...
This costume is amazing- - crushed velvet suit, period glasses, period teeth--teeth!
Bu sadece bir kostüm.
This is just a costume.
Güzel kostüm.
Great costume.
Bu sadece bir kostüm.
- This is just a costume.
Güzel kostüm, piyanocu.
Nice costume, piano man.
Güzel kostüm. Herkimse...
Sweet costume.
Eğer bu kostüm bir şekilde seni mutlu ediyorsa, alacaksın.
If that costume somehow makes you happy, you're gonna buy it.
Kostüm değil.
That's not a costume.
Güzel kostüm.
Nice duds.
Ama kostüm giymek zorunda mıyım?
But, um, do I get a costume?
Kostüm tasarımcıları yıldızların vücuduna göre modayı şekillendirirdi.
Costume designers conjured lifestyles and selves. And got to know the bodies of their stars.
Gerçek hayatı göstermek istiyorlardı kostüm ve ihtişam olmadan, kurgulamadan.
They wanted to show this : real life. Without the costumes and glitter.
"Kalabalık" içindeki başrol oyuncusunu, abartılı set veya kostüm olmadan sadece umutsuzluğunu göstererek, uzun, sabit bir çekimle filme alıyor.
Here he films the leading actress in the crowd in static shot, a longish take, no fancy clothes or set. Just her growing despair.
Kostüm giyip binalardan atlıyorsun ve insanları kurtarıyorsun.
You wear a costume and you jump off buildings and you save people from muggers.
Ayrıca kostüm zorunluluğu yok demiştim.
And I told you guys you didn't have to dress up.
Evet, kostüm giydiğimizde bunu anlarsın.
Yeah, when we dress up, you'll know it.
Sadece kızların seveceği bir kostüm seçerim.
I just pick a costume girls will like.
Pamuk Prenses bir insan olduğu için Disney gerçek bir oyuncuya kostüm giydirip onu filme çekti. Sonra da onun resimlerini kağıda geçirdi.
As snow white was a human character, not an animal, Disney filmed a real actress in costume and transcribed the individual images of her on to paper.
Bütün o kostüm ve iğrenç şeyleri yapmış olman... küçücük bir tekerlekli sandalyede olmana rağmen, bence harika... Beni sakın yanlış anlama senin neler çektiğini anlıyorum.
I think that it's great that you've done the whole costume and shit, even though you're in a little wheelie, and don't get me wrong, I mean, I get what you're going through.
Aklımı çelmek için kostüm giymiş, şirinlik muskası çocukları mı kullanıyorsun? - Güle güle.
Are you using adorable little children in costumes to manipulate me?
İlk tanıştığımız gece giydiğin kostüm.
- Oh. - Your costume from that first night.
Kostüm giymeli miyim?
Should I wear a disguise?
Kostüm reddedildi.
Costume vetoed.
Buna kostüm diyorlar.
It's called a costume.
En arkadaki kadının Lady Gaga olabileceğini düşünüyorum. İlginç bir kostüm giydirebiliriz.
I was thinking the chick on the back could be Lady Gaga,'cause then you could put her in, like, a sweet costume.
Cadılar Bayramı- - kostüm giyip farklı yanlarını gösterme zamanı, ya da Sue'nun durumda, 6 yanını.
Halloween- - a time to dress up and show another side of yourself, or in Sue's case, six sides.
Sen Cadılar-ezik-bayramında kostüm giymek için fazla büyük değilmisin?
Aren't you too old to still be dressing up for hall-lame-ween?
Sadece, şu partiye gittim, ve herkesin benim gibi bir kostüm giyeceğini düşünmüştüm.
It's just, I went to this party, and I guess I thought everyone was gonna be in costume like me.
Cadılar bayramı olduğu için, kostüm giyersin sanıyordum.
Since it's Halloween, I thought you might be wearing a costume.
Hadi kostüm değiştirip yeniden dolaşalım.
Let's change costumes and hit woodland circle again.
Yorgan dikme kulübü kostüm dikmeye zorlanıyor.
The quilting club is being forced to sew costumes.
Gidip kostüm giyme gibi bir düşüncem yok çünkü bu partiye katıldığım da yok.
You should go wear that. Yeah, I don't think I'm gonna put on a costume because I'm not really attending this party...
Alarm sesi ile birlikte komik boyanmış kostüm içinde uyandım. Bu da demek oluyor ki, beni iç çamaşırlarımla gördü.
I woke up with the fire alarm blaring, wearing that ridiculous painted-on costume, which means he saw me in my underwear.
- Kostüm mü giyiyordu yani?
Oh, she was wearing a costume?
Doğru, kostüm partisinden doğrudan buraya geldim de.
- Hmm? Oh. Yes, I came directly to work after a costume party.
Kostüm giymek istemiyorum!
I don't want to wear a costume!
Bu gece Molly ile o aptal kostüm partisine gitmek zorundayım.
I gotta go to this stupid costume party with Molly tonight.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]