Küre tradutor Inglês
989 parallel translation
Orta Çağ'ın son bölümlerinde dünya evrenin ortasında sabit bir küre olarak düşünülmüştü.
In the latter part of the Middle Ages the earth was considered to be a stationary sphere in the middle of the universe.
Bu küre, Firavunlar döneminde İsis ve Osiris rahiplerinin kullandığı gerçek, otantik sihirli kristal kürenin ta kendisidir. Kleopatra Sezar'ın ve Antonius'un gelişini bunda görmüştür.
This is the same genuine, magic, authentic crystal used by the priests of Isis and Osiris in the days of the Pharaohs in which Cleopatra saw the approach of Julius Caesar and Marc Anthony.
Küre karardı.
The crystalss gone dark.
Elindeki cam küre düştü ve kırıldı.
Then he dropped the glass ball and it broke on the floor.
Millerde ince iplikli küre vanalarla.
Globe valves with fine threads on the spindles.
Freud mu? Sihirli bir küre mi?
Or a crystal ball?
- Yer küre camdan yapılmış...
"Commit a crime and the earth is made of glass."
Bir suç işlemek. Yer küre camdan yapılmış...
" Commit a crime and the earth is made of glass.
Bu bir küre, gezegenimizin görüntüsü, Yeryüzü.
This is a globe, the image of our planet, Earth.
Batı Yarıküre'nin büyük bir kısmını görebiliyorum. Ayrıca San Francisco'da güneşin doğmak üzere olduğunu da görebiliyorum.
I see most of the Western Hemisphere... and I can also see it's about sunrise in San Francisco.
Köyümüz Hindistan, Bengal, Batı Yarıküre ve Dünya!
Our village, Bengal, India, the Eastern Hemisphere and the world!
Dünyayı gösteren bir küre.
It's a globe, it shows our earth
Gördüğümüz gökyüzü..... şu kadarcık bir boş küre.
The sky that we see is merely a small hollow ball... no bigger than that.
Altın Küre ödüllü Geraldine Page köpeklerini gezdiriyor.
Golden Globe winner Geraldine Page out walking her pooch.
Tennessee Williams'ın son ilham perisi Altın Küre'den sonra Oscar'ı da alarak Hollywood'un en yüksek şerefine erişebilecek mi?
Will Oscar follow the Globe's lead and give Tennessee Williams'latest muse Hollywood's highest honor?
Yüzün ise sadece beyaz bir küre.
And your face is just a white blob.
Dediğine göre Küre ( Güneş ) yakında nasıl yapıldığını ona gösterecekmiş.
He says Orb will soon show him how it is done.
Küre, sırrı sadece lidere gösterecekmiş.
He says Orb only shows the secret to the leader.
Küre bana gösterecek.
Orb will show me.
- Küre karar verdiğinde.
- When Orb decides it.
- Küre, güçlü adamlar içindir.
- Orb is for strong men.
Küre bu yaratığı bana gönderdi, elerinden ateş çıkarması için.
Orb has sent me this creature to make fire come from his fingers.
Bence yarın ellerini birleştirip Küre'un sana ateş göndermesini dileyeceksin.
I say tomorrow you will rub your hands together and hold them to the dry sticks and ask Orb to send you fire.
Küre ateşi geri verdiğinde onları bakması gerek.
When Orb gives fire back to the sky, let him look down on them.
O zaman ölecekler ve Küre bize tekrar ateş verecek.
Then, that is when they die and Orb will give us fire again.
Küre gökyüzünü terk edip soğuk geldiğinde hepsi öldü.
They all died when Orb left the sky and the great cold was on the ground.
Küre ateşi bana tekrar verecek.
And Orb will give me fire again.
Küre tekrar doğana dek bekleyeceğiz.
I have said we will wait until Orb shines again.
- Sence Küre'den mi geldiler? - Hayır.
Do you think they come from Orb?
Kabile Küre'den geldiğinizi söylüyor ve ona döndüğünüzde yine ateşimiz olacak.
The tribe say you are from Orb, and that when you are returned to him on the Stone of Death, we will have fire again.
Küre yükseliyor Za yine de çıkmıyor.
Orb strikes the old stone, and Za does not bring them out.
Küre üstümüzde ve halâ ateş yok.
Orb is above us, and there is no fire!
Küre.
The sphere.
Küre gitmiş!
The sphere's gone!
Küre, iz bırakmadan kayboldu.
The sphere disappeared without a trace.
Bu küre İngiltere'den sipariş edildi.
The globe has to be ordered from England.
"Bu küre İngiltere'den sipariş edildi."
"The globe has to be ordered from England."
O zaman İngiltere'ye gidip yeni bir küre alırdım.
So I'll go to England to buy a new globe.
Küre metaller biçiminde dışa dönük ve kutuplaşmışlar.
They polarise out as rounded metal bits.
- Şimdi kristal küre bulmam gerekecek.
- I'll see if I can find a crystal ball.
Bu küre içinde zihnimin özü saklı.
Sealed in this receptacle is the essence of my mind.
Öteki odada iki küre daha var.
In the next room there are other receptacles.
Sensörler aşağı yarıküre üzerinde yaşam formu konsantrasyonu gösteriyor.
Sensors indicate only one concentration of life forms on the planet, on the lower hemisphere.
İzm salgınıyla beraber, sosyalizm, anarşizm, emperyalizm veya komünizm gibi, altın küre üzerinde güneş lekeleri çoğalmaya başladı.
With the outbreak of isms, like socialism, anarchism, imperialism or communism, sunspots start to multiply on the face of the golden orb.
Küre.
PUPILS : A sphere.
Küre ve Orgazmatron var.
There's the orb, the telescreen, the orgasmatron.
Kristal bir küre tutardın Ellerinde.
You held a sphere in your palm,
Büroda bir küre var.
There's a globe in the office.
Bu 2500 $'lık bir küre!
That's a $ 2500 globe!
İlk başta küre gibiydi, sonra oval ve şimdi de yamuk oldu.
First it was spherical, then oval and now tropezoidial.
50 küre, belirlenen bir alana sinir gazını bırakıyor, her biri 100 milyon insanı öldürebilecek güçte.
50 globes, each releasing its nerve gas over a designated area, each capable of killing 100 million people.