Kızıl saçlı tradutor Inglês
1,099 parallel translation
Kızıl saçlı biriyle konuşuyorsunuz.
Talking to a redhead.
Ameliyat masasında, kızıl saçlılar ölüyor.
On the operating table, the redhead dies.
Bu şarkı kızıl saçlı güzel bir kız hakkında.
The song is dedicated to a beautiful girl with r ed hair.
Kızıl saçlı Olga mı alıyorsun.
You are taking my r ed-hair ed Olga with you.
O inatçı, kızıl saçlı İrlandalı, Şeytan'ın uğramadığı bir yerde yıllardır kum harmanlıyor.
That stubborn redheaded Irishman, tilling sand for years out in the middle of nowhere.
Kızıl saçlı bayan, mutluluğun parmağı
Red-headed miss, fingers ofbliss
Kızıl saçlı büyük kafasına ve güzel geniş boynuna baktım.
I looked at his beautiful broad neck, his big head of red hair.
Kızıl saçlı kadınlar kötü şans demektir.
Red-haired women are bad luck.
- Kızıl saçlı kadınlar kötü şanstır.
- Red-haired women are bad luck.
- Kızıl saçlı kadınlar kötü şanstır, dostum.
- Red-haired women are bad luck, man.
Kızıl saçlıydı.
With a redhead...
Neredeyse ezeceğimiz kişi benim manastırdan din kardeşimdi. Bir süre önce Venedik'i ve papazlık cübbesini terk edip hovarda bir hayat yaşamak üzere Paris'e gitmişti iltifatlarına tav olan Treviso'lu kızıl saçlı genç bir kadınla.
In fact, he who had almost ended up under the wheels, was non-the-less than my abbey brother, who some time ago left Venice and his priest's cassock to lead a decadent life in Paris, together with a young red haired woman from Treviso,
Koca memeli ve kızıl saçlı olan.
The one with the huge tits and the red hair.
- Hayır, kızıl saçlı adamı.
- No, the man with red hair.
Ama sanırım bir keresinde gördüm onu kızıl saçlı bir kadınla bir at arabasındaydı.
Although I think I saw him once on a trolley car with a redheaded woman.
Vahşi. Kızıl saçlı, alev saçan gözler, sivri çeneli...
Wild red hair, burning eyes, thrusting jaw.
Bu güzel kızıl saçlı kız, benim komşumdu.
That pretty redhead was my neighbor. Her name was Maite.
Bir kez Florida'daydım, güney turunda, su altı uzmanı bir kızıl saçlıyla tanıştım.
I was in Florida once, on a Southern tour, where I met this little redhead who was an underwater specialist.
Geçen hafta Bowladrome'daki yeni kızıL saçlı garsonla birlikte olabilirdi.
Last week he could've had that new redheaded waitress at the Bowladrome.
Kızıl saçlı olanı.
That one's a redhead.
İlki pasaklı olan kadındı... sonra karısı, sonra o kadın ve şimdi de kızıl saçlı... evet, çok hoş birşey olmalı.
The first one was the dowdy one, then his wife, then her, and now this red... Oh, yes, that must have been lovely, number 12.
Pekala, şimdi de kızıl saçlı kızın balina hikayesi var, değil mi?
Okay, we're going with the red-head for a whale story, right?
Baksana, şu lanet kızıl saçlının adı neydi?
Look, what's that damn redhead's name?
Veronica Lake, şu kızıl saçlı kadın, değil mi?
Veronica Lake's the pin-up with the red hair?
Kızıl saçlı olan, değil mi?
The one with the red hair, right?
Çok bariz. Buradaki herkes Sibirya'daki en güzel kızların Solomin kızıl saçlıları olduğunu söyleyecektir.
Anyone will tell you that the best girls in Siberia are Solomin redheads.
- Kızıl saçlı birini arıyorum.
I'm looking for a redhead.
Kızıl saçlı kız...
The girl had red hair...
Kızıl saçlı bir kız geçti mi buradan?
Has a girl with red hair passed this way?
Kızıl saçlı bir kız var.
This girl had red hair.
Onaltı yaşındaki kızıl saçlının... dayanılmaz duyguları hakkından geliyoruz.
We are dealing with the emotions of a vulnerable... sensitive sixteen-year-old redhead.
Kızıl saçlı olma ihtimali var mı?
Not a redhead, by any chance?
Kızıl saçlı adam.
The red-headed guy.
Kızıl saçlı bir kızı sevebilir, kuzgun bukleleri olan bir kızı
He could love a redhead girl a girl with raven curls
- Bay Warbucks kızıl saçlı istedi.
- Mr. Warbucks prefers red hair.
Evet, kısa kızıl saçlı, duyma sorunu olan bayan.
Yes, the short red-haired lady with the hearing aid.
- Kızıl saçlı.
- The redhead.
"Kızıl saçlı kadın sıkılmış görünüyordu".
" Red-haired woman appeared edgy.
Kızıl saçlı ve büyük burunlu biriydi.
He had red hair and a big nose
Kızıl saçlı?
A redhead?
Kızıl saçlı.
The redhead?
Biliyorsun, Chuck, şuradaki küçük kızıl saçlı kız kadar tatlı olmayabilirim ve Frieda gibi doğal kıvırcık saçlarım olmayabilir. ... Lucy kadar zeki de olmayabilirim ama ben de onlarda olmayan bir şey var...
I may not be as cute as that little red-haired girl and I may not have naturally curly hair like Frieda and I may not be as smart as Lucy but I've got one thing none of them has :
Kızıl saçlı, sürekli gülümseyen ve göz kırpan mı?
Redhead with a nice smile who always winks?
21 yaş ve üzeri, ruhen ve bedenen sağlıklı tüm kızıl saçlı erkekler, başvurmak için uygundur.
All red headed men sound in body and mind and above the age of 21 are eligible.
Tanrıdan beni kızıl saçlı yaratmasını dilerdim Bay Wilson.
I wish to the lord I was a red headed man Mr. Wilson.
Binlerce kızıl saçlı adam başvuracaktır.
Oh, there'll be thousands of red headed men apply.
Kendisi de kızıl saçlıydı.
He was himself red headed.
Öldüğü zaman, doğduğu kasabadaki kızıl saçlı erkeklerin hayatlarını kolaylaştırması için vasiyetiyle, güvendiği birini tayin etti.
On his death it was found that he had instructed a trustee in his will to make life a little easier for the red headed men in the town of his birth.
Fonun amacı ; kızıl saçlı erkeklerin hayatlarını kolaylaştırmanın yanında, onların üreyip çoğalmasını da sağlamak.
The fund of course is for the propagation and spread of red headed men as well as with their maintenance.
Kızıl saçlı beyefendi mi?
Ah, the gentleman who is red headed?
Ve de hiçbir kızıl saçlı müşterinin muammalarıyla canımızı sıkmaması.
And no red headed clients to vex us with their conundrums.