Lace tradutor Inglês
869 parallel translation
Kadınlara dantel, tabak
And lace for a louse's wife
Hattie Carnegie ara ve ona Mammoth oteldeki Civciv Malone'a dantelli bir gecelik göndermesini söyle.
Call up Hattie Carnegie and tell her to send over a black lace nightgown to Toots Malone, Mammoth Hotel.
Dantelleri almak için köşeye gittim.
I went over in that corner for some lace.
Dün üstünüzde siyah dantelli kırmızı bir elbise vardı.
Yesterday, you were wearing a red dress trimmed in black lace.
Ben ipek perdeler, danteller ve güzel kızlarla bir gösteri yapmak istiyorum.
I want to do a show with silk drapes, with lace, with beautiful girls.
Mor çiçeklerle işlenmiş olan elbise. Altın rengi ayakkabı, dantel şal altın rengi saç tokası, tül ve mücevher kutusu.
The brocade dress with purple flowers... the gold shoes, the lace shawl, gold hair ornament... and net and the jewel box.
- Bağla arkamı. - Yapamıyorum, bakıyorlar.
- Lace me up - l can't, they're looking
Ak saçlı, lavanta ve eski dantel.
White-haired, lavender and old lace.
Akşam yemeğini oldukça geç yedim ve dantelim üzerinde çalışmaya başladım.
I had dinner rather late and started working on my lace.
Hayli kitap okudum ve dantelim üzerinde çalıştım.
Done a good deal of reading, and I've worked on my lace.
Dantel işlemeye ilk ne zaman başladın Leslie?
When did you first start doing lace work, Leslie?
Dantelli entarimi giyeceğim.
Yes. I'll wear my white lace gown.
Oh, kendisi Charleston dans grubunun başındaki kişi.
He drips lace, and leads the Charleston quadrilles.
Önüne gelene bilgiçlik taslayan maço bir kargayla değil.
Not a lace-ruffled bullying jaybird like...
Önce tesekkür ederim Rövansi sonra yapacagim.
Thanks for now, I'II be back later to put some lace on it.
Dantelli giysiler.
Lace panty-coats.
Evet dantelli giysiler.
Yeah, lace panty-coats.
Dantel iç çamaşırları kadar güzeldi.
She was cute as lace pants.
Dantel iç çamaşırları kadar güzel... Her zaman.
Cute as lace pants... always.
Dantelleri, kol ağızları ve fırfırlı yakalarıyla.
Their lace, cuffs and jabots.
- Kathleen nerede?
- Where is she? - The lace busted.
Elbette, danteli çok iyi hatırlıyorum.
Of course, I remember the lace perfectly.
Bu da dantelli bir model Mutlu Paskalyalar
Here is one that is trimmed with lace Happy Easter
Vergiden alınan paralar buraya akıyor süslü Valentine kartı gibi görünmeyecekti tabii.
Considering the taxpayers'money poured on it, I don't expect it to look like a lace Valentine.
Buradaki ağaçlar ince, kar üzerlerinde dantel gibi duruyor.
The trees here are delicate the snow covers them like lace
Siyah, ipek dantelli bir gecelik giyiyor muydunuz?
Were you wearing a black silk, lace negligee?
Bak evlat, bu iş çocuk oyunu değil.
This ain't no lace pants business.
Dantelsiz, kurdelesiz bir herif.
No ribbons. No lace.
Ve sonra, kayıp olanın sadece dantelli kıyafetim olmadığını en sevdiğim birkaç dantelli çoraplarım, akşam şalım ve bir çift gümüş terlik.
And, then we discovered that not only was my lace dress gone, but some of my best lingerie, an evening wrap, and a pair of silver slippers.
Üzerinde kan lekesi olan bir mendil.
A lace handkerchief with blood stains.
Dantelli.
Lace edge.
Beyaz dantelli kıyafetini giyecek, çok küçük bir pembe gül buketi taşıyacaksın.
You'll wear white lace and carry a bouquet of very small pink roses.
Bak, canımı sıkıyorsun, dantelli yastık kılıfıyla çıkıp geleceğim.
Give me trouble and I'll be up there with a lace pillowcase.
- Dantelli mi?
- Lace?
- Dantelli.
- Lace.
- Bu Chantilly işlemesi mi?
- Is this Chantilly lace? - Yes.
Makyaj dışında hiç kimseye ihtiyacım yok orada.
I don't need anyone's help with anything, except to lace me up.
Bu gittiğin herhangi bir kilise okulu değil, ama senin suçun değil.
You're not all Sunday School and lace, but that's not your fault.
Onunla da kalmaz, yağmur taneleri de küçük beyaz dantel tanelerine dönüşür.
Not only that, but the raindrops change into small white spots that look like lace.
Dantel taneleri!
Spots of lace!
Gökyüzünden düşen dantellere benzer.
Look like lace upon the sky.
Eliza geçer böylece dantellerle örtülmüş nehri.
So Eliza cross the river... hidden by this veil of lace.
Havalı bir şapka da var mı, baksana bir. Dantelli ve pembe kurdeleli olsun. Cathy için.
See if there's a fancy one with lace and pink ribbons for Cathy.
Bana iyi bir röportaj getir.
Get me a quote with lace on it.
Aklıma gelmişken, bana bir iyilik yapmak istermisin?
Now... as I was saying, I would like you to do me a favour. I have secured a piece of lace.
Naylondu, kenarları dantelliydi.
They were nylon and had lace up the sides.
Kenarları dantelli... ve iyice yırtılmış.
They have lace up the side and they're badly torn.
Beyaz dantelden.
It's white lace.
Biliyor musunuz doktor bu masadaki dantel parçasının Belçika'da kör rahibelerce yapıldığını söylemişti.
You know, doctor he told me that the piece of lace on this table was made by these blind nuns in Belgium. Imagine!
Baya bir dantel gömlek göndermişler.
They sent me many lace shirts from Mr. Ramiro.
Buna Geceyarısı Danteli diyorlar.
It's called Midnight Lace.