Lafitte tradutor Inglês

Genevre Lafitte cinayetiyle alâkam var mı diye düşünüyorsunuz... Madam Adolphe'nin evindeki kadınla.

You think I have something to do with the murder of Genevre Lafitte... the woman at Madame Adolphe's.

- 1929 yapımı Lafitte Rothschild, Koç.

- A 1 929 Lafitte Rothschild, Coach.

Bir şişe Chateau Lafitte 37.

You must use this! - I do not want to go.

Tanrım, burada oturup, bu şarabı içmek ve soslu fileminyonları yemek yerine keşke onların yanında olup, mermileri savuştursaydım.

God, I wish I was out there with them, dodging the bullets, instead of having to sit here drinking this Chateau Lafitte and eating these fillet mignons with sauce bernaise.

Lanet olası şarap.

Damn this Chateau Lafitte.

Fena değil.Bu bir Lafitte-Rothschild 1975.

It's a Lafitte-Rothschild 1975.

Hayır, bunu söyleyen Lafitte'ti.

- Oh, it was just the Lafite talking.

Beni yarı yolda bırakma Lafitte!

Lafite, don't fail me now!

Mahzende böyle özel bir günü bekleyen tozlu bir kırmızı şarabım olacaktı.

Oh, I have a dusty bottle of Chateau Lafitte in the cellar waiting for an occasion like this.

- Lafitte Rothschild'78.

- Lafitte Rothschild'78.

Lafitte'min içine sirke katıyorum.

I'm putting vinegar in my Lafitte.

Lafitte!

One of the workers.

Lafitte'i ve at arabasını duydun mu?

- You heard about Lafitte and the cart?

Hepimizin sorunları var, Lafitte.

- We've all had troubles, Lafitte.

Bu sefer arabanın altında kalan benim, Lafitte.

Now I'm trapped under the cart, Lafitte.

- Dünya asla değişmez, Lafitte.

The world never changes, Lafitte.

Senin anlattıklarına göre Lafitte saygın ve varlıklı biri.

From what you've said, Lafitte is respectable and well-off.

Lafitte mi?

Lafitte.

Lafitte, yufka yürekli beyefendi. Geçmişi hakkında bir şey buldun mu?

Lafitte, did you find out anything about his background?

10 yıl öncesine kadar kızı Cosette'le orada yaşamışlar.

Lafitte and his daughter Cosette lived there until 10 years ago.

Bunlar eğer politik cinayetse, neden Lafitte'yi öldürdüler, bir doktoru?

If they are political murders, why kill Laffite, a doctor?

Belmont, Lafitte ve Veraldi

- Belmont, Laffite and Veraldi.

- Marine Laffite mi?

Marine Lafitte?

Marine Lafitte mi?

Marine Laffite?

Siz Marine Lafitte misiniz?

Are you Marine Laffite?

Lafitte öldüğü zaman Vidocq simyacıyla savaşmıştı

Vidocq battled with the alchemist when Laffite died.

Lafitte, neden bunu ben düşünemedim?

Lafitte, why didn't I think of that?

Rüşvet niyetine 2000 mahsulü Lafitte şarabı getirdim sana. Rica ediyorum havuzunuzun filtresine bir baktırın.

I brought you a 2000 Lafitte to bribe you, to please please get that pool filter checked out.

Lafitte'nin gemisi.

That's Lafitte's ship.

Jean Lafitte 19.yüzyılda bir korsandı, o...

See, Jean Lafitte was a 19th century pirate, he was...

- Yani korsan Lafitte'yi tanıyordun?

- So you knew the pirate Lafitte?

Lafitte-Rothschild'87.

Lafitte-Rothschild'87.

Bu nedir? Château Lafitte...

Château lafitte... something french.

Burası, Lafitte Yuva Projesi.

THIS IS THE LAFITTE HOUSING PROJECT.

Kurul toplantısının ardından, kurdele kesme töreni için, lütfen Lafitte Sığınağı'nda bizlere katılın.

PLEASE COME JOIN US AT THE LAFITTE HOUSING COMPLEX

Valiyi geziye çıkarttıktan sonra, müteahhitler, ona Lafitte Evleri Projesi'nin kurdele kesme töreninde eşlik ettiler.

After taking the mayor for a ride, these contractors followed him to a makeshift ribbon cutting at the Lafitte Housing Project.

Bir şişe, 1802 Latifte.

I leave my entire wine collection, one bottle of Lafitte, 1802.

Lafitte mahallesine bak.

Look at the lafitte.

Şimdi bu berbat beyaz çocuğu dinlemek zorunda kalıyorsunuz çünkü Lafitte Toplu Konutları'ndan çıkıp yeni Smiley Davis olacak olan 14 yaşındaki çocuk Teksas'ın taşrasında bir yerde mahsur kalmış durumda!

And right now y'all are stuck listening to this messed-up white boy Because whichever 14-year-old from Lafitte projects Is the next smiley Lewis- -

Calliope ve Lafitte'i yerleşime açmanız gerekiyor.

Y'all need to open up Calliope or Lafitte.

Hayır, Jean Lafitte!

No, Jean lafitte!

Biliyorsun, Lafitte, köle tüccarıydı.

Lafitte was a slave-trader, you know. - He was?

İşte buna ihtiyacım var. Jean Lafitte hizmetinizde.

Jean lafitte at your service.

Merhaba, Jean Lafitte.

Hello, Jean lafitte.

Evde bir çocuk bakıcımızın olması hariç tam burada, Lafitte Otelde.

Right here at the Lafitte Hotel except we have a babysitter at home.

Lafitte Oteline git orada beni bekle.

Go to Lafitte's Hotel, wait for me there.

Kırılıyor!

Lafitte!

- Lafitte, böyle bir eve paran nasıl yetecek? - Buraya gelmeden önce param vardı.

But, Lafitte, how could you afford such a house?

Lafitte.

Lafitte.

Bir Lafitte tanıyordum.

I knew a Lafitte.

Lafitte'de güzel bir yerim var.

I have this beautiful Lafite.