Laine tradutor Inglês
118 parallel translation
Tarzan'ın Jane'le, Napolyon'un Joséphine'le Frankie Laine'in önüne gelenle yaptığı gibi dünyaya hakim olma planıma yardımcı olmanızı istiyorum.
As tarzan had his jane, as napoleon had his josephine As frankie laine had whoever he had... I want you to help me
Bugün, Soho'daki, E laine Cassell Gallerisinde, L. Mars'ın fotoğraf sergisi açılışında, hayranları, meşhur ve zenginleri de beklediler.
Tonight at the E laine Cassell Gallery in Soho fans awaited the famous and wealthy for the opening of Laura Mars'Photo Exhibit.
Laine, Markkula -
Laine, Markkula -
Bu kişi Ohio'dan Senatör Laine Billing'tir.
Senator Laine Billings Hanson of Ohio is that person.
CheyennR, Wyoming, Şu anda artık sen başkan Laine Hanson'sın.
Cheyenne, Wyoming, you're on with Vice President Designate Laine Hanson.
AHer neyse, Leane Hanson kesinlikle doğru karardır.
Laine Hanson's the absolute best choice.
Laine Hanson'ın farklı bir cevheri var.
Laine Hanson has an extra burden.
O cevherinin dışında.... kimsenin ona cevap veremediği bir kadındı. Ve Laine, Laine Hanson öyle biri değil.
A woman better be pretty damn qualified to have nobody to answer to... and Laine Hanson is not that.
Gözlerime bak... ve Laine Hanson'ın... başkanlık için.... ilk tercihin olduğunu söyle.
Look me in the eyes and tell me... that Laine Hanson is your first choice for the vice presidency.
Laine Hanson, benim kesinlikle ilk seçimimdir.
Laine Hanson is my absolute first choice.
Peki Laine Hanson'dan sonra... kim başkan seçilecek?
Tell me, if Laine Hanson were to be hit by a flying car... who would the president then select?
Belki Laine... bizim bilmediğimiz bir şeyleri çıkartır... ve hepimizi hayretler içine düşürebilir.
Perhaps Lainey will shock the world... by pulling out her brilliance... and erudition at the hearings that none of us know she has.
- Hayır, Ray benimle konuştu ve... beni bir dakikalığına da olsa komitenin içinde tutmayı reddetti... çünkü olaylar, Laine Hanson'a dayandığında...
- If Ray Spies interviewed me... he'd refuse to put me on the committee even for a minute... because he'd find out that when it comes to Laine Hanson...
Benim demek istediğim, Hanson, bizim parti için uygun değil. Politikası ve davranışlarının.... diğer parti üyelerinden bir farkı yok.
I'm suggesting that Laine Hanson has stricken our party with policies and attitudes... that are best served across the aisle from where she came.
Laine Hanson, partiniz için en seçilebilir kişidir.
Laine Hanson is the only reasonable choice in your party.
Laine Hanson etkileyici biridir.
Laine Hanson is attractive.
Tehlikeye atılan, Laine Hanson.
That's Lainey Hanson getting gang-banged.
Sadece, Laine Billings.... ve Bayan Hanson'un... neden böylesine... tiksindirici bir.... davranış içersinde.... olduğunu bilmek için.
Just to clarify, why exactly was Mrs. Laine Hanson... Strike that. Laine Billings involved in this, uh... appalling and disgusting behavior?
Bana bir şey ver, Laine. Herhangi bir şey.
Give me something, Laine.
- Laine...
- Laine.
Büyüklük, acilliğin akrabasıdır, Laine.
Greatness is the orphan of urgency, Laine.
Anladım ki, sen bizim planlarımızı karıştırıyor ve.... Laine Hanson'u başkan olarak görmek istiyorsun.
Son, I understand you may be making a mess of our plans... to put Laine Hanson into the vice president mansion.
Şu andan itibaren, ben Laine Hanson'u tutmuyorum.
Right now, sir, I cannot see supporting Laine Hanson.
Bay başkan, ben Laine Hanson'a inanmadım. Aslında, benim istediğim kişi, bay Hathaway'dir.
Mr. President, I just don't believe in Laine Hanson... especially when we have at our disposal Governor Hathaway.
- Laine Hanson.
- Laine Hanson.
Laine...
Laine?
Laine Hanson.... kanserdir.
Laine Hanson... is a cancer.
Arkadaşımız ve çalışma arkadaşımız olarak gurur duyduğumuz...
We are proud to welcome our friend and colleague, Laine Hanson.
Laine Hanson. Bayan Senatör, hoş geldiniz.
Madam Senator, I welcome you.
Benim adım Laine Hanson ve adresim ise...
My address is...
Laine ve benim bir olayımız oldu... ve ondan sonra, birbirimizi daha hiç görmedik.
The truth is, Lainey and I had that one incident. I don't believe we ever saw each other again after that.
Evet, şey... boşanmamızı müteakip Liane ile evlendi.
- Yes. He married Laine after our divorce.
Will halletti... İlk senatörlük kampanyasında Will yöneticilik yapmıştı.
Will was in charge... of Laine Billings's first senatorial campaign.
Laine benim arkadaşımdı
Laine was my friend.
Evde televizyon izliyordum Laine'in kabul konuşmasını yapmasını izliyordum.
I was watching TV, watching Laine about to make her acceptance speech.
Bu Laine için ve kocam için bir zaferdi.
It was a triumph for Laine and my husband.
Laine'in diğer tarafında ise, Laine o şahsın elini sıkıca kavramıştı.
On the other side of Laine... she was just sort of clasping that person's hand.
Laine Hanson'un bunlarla ezilmeyeceğini göster onlara.
Show them Laine Hanson isn't gonna take their shit.
Bitiş konuşmanızla niye Laine Hanson'un benim adayım olduğumu gösterin onlara.
Show them why Laine Hanson is my nominee with your closing statement.
Nasılsa teyid edilmeyecek liderlikte büyüklük hakkında günlerce konuşabiliriz ama aynı gerçeğe geliriz, Hanson'un teyit edilmeyeceği gerçeğine.
We can talk for days about greatness and leadership... but Laine Hanson will not be confirmed. I have seven from your side who are giving her the ax.
Laine Hanson'a gelince, şey...
As for Laine Hanson... - Got everybody, Glenda?
- Laine Hanson, Jack Hathaway. - Memnun oldum...
- Laine Hanson, Jack Hathaway. - It's a pleasure. - I'm quite in awe of you.
Shelly, bizim için endişelenmen gerekmez. Gerçeği açıkladın.
Shelly, you needn't worry about us exposing the fact... that you leaked all that horrible material about Laine on the Internet.
İnternete Laine hakkındaki bütün bilgiyi sızdırdın. Biz ee. E...
We know that you were just following your heart.
Yani Başkan'la Senatör arasında değil... ama Başkan'la Laine arasında mı?
Not between the president and the senator, but between the president and Laine.
Dört genç adam vardı. İçlerinden bir tanesi kar'a yalın ayak çıkmıştı.
A relative of his, Jean Lainé tried to machine-gun down the Germans, who then killed him.
Akrabalarından biri olan Jean Lainé onu daha sonra öldüren Almanları makineli silahla öldürmeye çalıştı.
He didn't even have time to get up before being taken.
Evet.
My name is Laine Hanson.
- Buna'seks yalanı içinde bir yaşam'diyebiliriz.
We called that "Life in the Sex Laine." - What are we gonna do now?
Dinle beni,
Listen, Laine...
Jackson ve Laine arasında.
Between Jackson and Laine.