Lana tradutor Inglês
6,166 parallel translation
Yakılana kadar, sorguda olacaklar.
They'll be questioned... until they are burned.
- Orası açılana kadar hala çok vaktin var.
- You still have a lot of time left before they open.
Denize düşen yılana sarılır.
Anyone who drowned repented...
Bayılana kadar nefesini tutmuştu.
She held her breath until she passed out.
- Denize düşen yılana sarılır!
Desperate times.
Eyüp Ensari, inanılana göre 7. yüzyılda, Peygamberin buyruğu ile İstanbul'u alma girişimi sırasında öldü.
Ayyub Ansari died, according to tradition, during a 7th century attempt on Istanbul proposed by the Prophet himself.
Evin önünden ayrılana kadar bekleyelim.
Let's wait till she's out of the driveway.
Belki de teorilerin ve üçgenlerinle onları bayılana kadar sıkmışsındır.
Well, maybe you bore them senseless with your theories and your triangles.
Bu nedenle dağılana kadar o atıcıları düşünmeni istiyorum.
Therefore I want you to worry those pitchers till they come apart.
Lana da görmüş ve Forny'lerin oğlu da.
Lana saw it too. And the Fordham boy.
Sadece çağırılana kadar burada beklemem söylendi.
Just to wait here until we're called.
Köprü onarılana kadar ki tek ana yol burası.
It's the main route until they fix the bridge.
Mervyn Levoy, Hollywood ve Vine köşesindeki Schwab's'a girip Lana Turner'ı kola içerken görmese ne yapardı?
I mean, what would Lana Turner have done if Mervyn Leroy had never gone into Schwab's on Hollywood and Vine and he saw her there, drinking that coke.
Adı Lana Turner bile değil Judy'ymiş.
And her name wasn't even Lana Turner then. It was Judy...
Tıpkı Lana gibi bir fırsatın benim de hayatımı değiştirdiği fikri beni aşıyor.
Blows my mind... To think that just like Lana, a chance encounter changed my life.
Lana.
Lana...
Vay canına, Lana, harika görünüyorsun.
Gee, Lana, you look swell.
Lana, deli kadın.
Lana, crazy dame.
Bakın hele, bu Lana!
Look at that! It's Lana!
- Efendim?
- Yeah? Lana...
Lana- - - Hadi, hadi, hadi.
- Come on, come on, come on!
Lana!
Lana...
- Seni gördüğüme sevindim, Lana.
Nice seeing you, Lana.
- Lana ne olacak?
What about Lana?
Evet, Lana yeni sahibi.
Yeah, Lana's the new owner.
Kusursuz onluklarım yok ama o çiftin şampanya banyosu satılana kadar kalacağız.
Well, sorry there aren't any perfect tens here, but we're staying until they auction off that couple's Champagne bath.
Sıkılana ve aramayı kesene kadar ilişkisini yerle bir mi edeceksin?
You're gonna wreck her relationship until you get bored and stop calling?
Hafta sonuna kadar karaborsayla irtibata geçip Elmalı Oğlan'ı nakde çeviririz sonra da ülkeyi terk edip Malta Riviyera'da bir yerlerde bulutlar dağılana ve eski görevlerimizi alana dek saklanırız.
We'll contact the black market and liquidate Boy with Apple by the end of the week, then leave the country and lay low somewhere along the Maltese Riviera until the troubles blow over and we resume our posts.
Aranıza tekrar özgür bir adam olarak katılana dek Büyük Budapeşte ve onun kusursuz itibarı sizlere emanettir.
Until I walk amongst you again as a free man, the Grand Budapest remains in your hands, as does its impeccable reputation.
- Ben Lana.
I'm Lana!
- Hayır, ben Lana.
No, I'm Lana.
Ben Lana.
It's Lana.
- Ben Lana.
It's Lana!
- Lana, selam.
Lana, hi!
Alo, Natasha. Ben Lana.
Hi Natasha, it's Lana.
- Lana.
Lana?
Tabii, soldaki ilk kapı.
LANA : Oh yeah, it's the door on the left.
Lana, daha önce tanışmıştık. - Biraz konuşabilir miyiz?
Lana, we met before.
Lana, bunlar pahalı şeyler.
Lana, this is way too much.
Bu da ev arkadaşım Lana.
This is my room-mate, Lana.
Gelip yesene.
LANA : Come eat!
Lana...
Lana...
- Lana...
Lana...
Sadece onu beklerken benimle ol. - Lana ne diy -
So just take me while you wait for her.
- Beni istemiyor musun?
Lana, what... You don't want me?
Doğru.
LANA : It's true.
Lana?
Lana?
- Bekle, sen bana Lana mı dedin? - Evet, pardon.
Wait, did you call me Lana?
- Lana, böyle söyleme.
Lana, don't say that.
- Selam.
LANA :
Adı Lana.
Lana.