Lautrec tradutor Inglês
79 parallel translation
Watteau'nun portrelerinden fırlamış gibi görünüyordu ama korkuyordum çünkü aynı zamanda Lautrec'in pastel resimlerindekini de andırıyordu.
She resembled a Watteau drawing... and I was afraid... because she also resembled a Lautrec pastel.
Paris'e çalışmaya ve resimlerini yapmaya geldim çünkü Utrillo yapmıştı ve Lautrec yapmıştı ve Rouault yapmıştı.
I came to Paris to study and to paint it because Utrillo did and Lautrec did and Rouault did.
Bu kadar hızlı içmemelisiniz Bay Lautrec.
You should not drink so fast, Monsieur Lautrec. It burns your stomach.
Gördünüz Mösyö Lautrec, bu kadınlardan bıktım artık.
I tell you, Monsieur Lautrec, I am fed up with these Lorettes!
Ne yapacağımı söyleyeyim Bay Lautrec.
I'll tell you what I'll do, Monsieur Lautrec.
- İyi geceler Mösyö Lautrec.
- Good night, Monsieur Lautrec. - Good night, Sarah.
- İyi geceler Sarah. Sizi bırakabilir miyim Mösyö Lautrec.
Can I drop you, Monsieur Lautrec?
Biz Aquitaine dükleriydik. Louergue, Gercy ve Albi kontlarıydık. Narbonne ve Gothea'nın markileriydik.
We were dukes of Aquitaine... counts of Louergue, Gercy, Albi... marquises of Narbonne, Gothea, viscounts of Lautrec.
Lautrec Vikontlarıydık. Her zaman Toulouse kontuyduk ve hep öyle olacağız.
But, above all, we are and always will be counts of Toulouse.
Matmazel Denise de Frontenac, bu Mösyö Henri de Toulouse-Lautrec.
Mademoiselle Denise de Frontenac... may I present Monsieur Henri de Toulouse-Lautrec.
- Mösyö Toulouse-Lautrec'siniz değil mi?
- You're Monsieur Toulouse-Lautrec? - That's right.
Mösyö Lautrec, bu ne büyük bir zevk.
- Monsieur Lautrec, this is a pleasure. - Good evening, Felix.
- Mösyö Lautrec!
Monsieur Lautrec!
Mösyö Lautrec, nerelerdeydiniz?
Monsieur Lautrec, where have you been?
İyi akşamlar Mösyö Toulouse-Lautrec.
Good evening, Monsieur Toulouse-Lautrec.
İyi akşamlar Mösyö Lautrec.
Good evening, Monsieur Lautrec.h
Mösyö Lautrec bunu seve seve yapar.
I'm sure Monsieur Lautrec would be glad to...
Lautrec henüz çok genç bir adam.
Look here, Lautrec is still a very young man.
Ne tatlı değil mi, Mösyö Paquin, Mösyö Toulouse Lautrec.
Isn't he sweet? Monsieur Paquin, Monsieur Toulouse-Lautrec.
Affedersiniz, Matmazel Hayem, Mösyö Toulouse Lautrec.
Forgive me. Mademoiselle Hayem, Monsieur Toulouse-Lautrec.
Sizinle tanışmıştık, değil mi Mösyö Lautrec?
We've already met, haven't we, Monsieur Lautrec?
Resim serginizi çok beğendim Mösyö Loutrec.
I enjoyed your exhibition very much, Monsieur Lautrec.
Keyif için mi içiyorsunuz Mösyö Lautrec?
Do you drink for pleasure, Monsieur Lautrec?
Sırbistan kralı kendi Lautrec'ine 4 bin verdi.
The King of Serbia bid 4,000 francs for his Lautrec.
Sevdiğiniz adam ölürse bilirsiniz Mösyö.
Not when the man you loved is dead, Monsieur Lautrec.
Aklınız hep kendi aleyhinizde mi çalışır Mösyö Lautrec?
Is your wit always turned against yourself, Monsieur Lautrec?
Mösyö Toulouse Lautrec, Mösyö du la Voisier.
Monsieur de Toulouse-Lautrec. Monsieur de la Voisier.
Onur duydum Bay Lautrec.
I am honored, Monsieur Lautrec.
Bundan çok etkilendim Mösyö Lautrec.
I am overwhelmed, Monsieur Lautrec.
Ben Moulin Rouge'un yıldızıydım, öyle değil mi Mösyö Lautrec?
I was the star of the Moulin Rouge! Wasn't I, Monsieur Lautrec?
- Mösyö Lautrec? - Evet?
- Monsieur Lautrec?
Olmaz Mösyö Lautrec, yeterince içtiniz.
Now, Monsieur Lautrec, you've had enough.
Bu son bardak Mösyö Lautrec.
This is the last one, Monsieur Lautrec.
Eve gitme zamanı Mösyö Lautrec.
- Time to go home.
Haydi ama mantıklı olun Bay Lautrec.
- Come on. Be sensible, Monsieur Lautrec.
Neden olmasın Mösyö Lautrec.
- By all means, Monsieur Lautrec.
Bernard ve Lautrec'e sorarız dedim, ama o Paris'ten asla çıkmaz.
I thought maybe we'd ask Bernard and Lautrec, only he'd never leave Paris.
Ama Lautrec, Pissarro, Bernard, hepsi seni görmek istiyorlar.
But Lautrec, Pissarro, Bernard, they all want to see you.
Cumartesi akşamı Lautrec sergisine iki kişilik biletim var.
I have tickets Saturday night to a Lautrec exhibition.
Toulouse Lautrec, en sevdiğim kısa boylu adamlardandır.
Toulouse-Lautrec. One of my favourite small men.
- Lautrec benim en sevdiğim...
- He's one of my favourite painters.
- Lautrec'i çok beğeneceksin.
You would appreciate Lautrec.
Toulouse Lautrec, muhteşem bir ressamdı.
- I'm busy Saturday night.
Hayır, Cumartesi akşamı işim var.
- Do you like Lautrec at all?
Çabuk ol, Victor. - Lautrec'i sevmez misin?
- You've put it the wrong way around.
Lautrec, Cézanne, kimi isterse o oluyor.Ve bu onun motivasyon kaynağı ve aynı zamanda kazancı.
He's Lautrec, Cézanne, he's any painter he chooses to be, and that is his motive and also his profit.
Bonnet koleksiyonunun şahane Toulouse-Lautrec'ini satın aldığını söylemedi mi sana?
Didn't he tell you that he's got the great Toulouse-Lautrec from the Bonnet collection?
Senin Lautrec'in mi yoksa Lautrec'in Lautrec'i mi?
Your Lautrec or Lautrec's Lautrec?
Benim Lautrec'imin daha değersiz olduğunu mu düşünüyorsun?
Are you implying that my Lautrec is in any way inferior?
Toulouse-Lautrec, Le Divan.
Toulouse-Lautrec, Le Divan.
Lütfen, bana yardım eder misin? Cumartesi akşamı, Lautrec sergisine iki biletim var.
Saturday night, I have tickets to a Lautrec exhibition.