Layne tradutor Inglês
134 parallel translation
- Benim Feck, Layne.
- It's me, Feck, Layne.
Bugün becereceğini sanmıyordum.
Hi, John. ( Layne ) Didn't think you'd make it.
Bunun gibi deli saçması bir hikayeye kim neden inansın ki?
( Layne ) Crazy fucking story like that, why should anyone believe you?
Bu bir şaka.
( Layne ) It's a joke. What BS.
Nehrin kenarında ha?
- ( boy ) By the river, huh? - ( Layne ) Tony.
- Layne, Samson'ın Jamie'yi öldürdüğünü söylüyor.
- Layne's saying Samson killed Jamie.
- Bedava yemek yok Layne.
- No free food, Layne.
- Kamyonumu kullanamazsın Layne.
- You can't use my truck, Layne.
İyi deneme Layne.
Nice try, Layne.
Bazılarımız çalışmak zorunda Layne.
Some of us have to work, Layne.
- İşe dönmem gerekiyor Layne.
- I gotta get back to work, Layne.
Layne, beni rahat bırak.
Layne, leave me alone.
- Onu rahat bırak Layne.
- Leave him alone, Layne.
Layne tamamen saçmalıyor.
Layne's full of bullshit.
Kahretsin bu Layne.
( car horn ) Shit, that's Layne.
Tanrım, Layne, bu konuda endişelenme.
Jesus, Layne, don't worry about it.
Senden bunu yapmanı hiç istemedim Layne.
I never asked you to do it, Layne.
Sen ne dersen Layne.
Whatever you say, Layne.
- Saçmalığa zaman yok. Kapıyı aç.
- ( Layne ) No time for bullshit.
Hiçbir şey Feck.
( Layne ) Nothing, Feck.
- Herhangi biri olabilir Layne.
- It could have been anybody, Layne.
- Deli ırz düşmanı.
- ( Layne ) The mad rapist.
Biliyorsun, Layne o dönene kadar ayrılmaman gerektiğini söyledi.
You know, Layne said you weren't supposed to leave till he come back.
Layne bazen biraz sinir bozucu olabilir.
Layne can be a little annoying sometimes.
Layne dedi ki...
Layne said...
Layne, Layne, Layne.
Layne, Layne, Layne.
Param sende kalsın Layne.
Keep my money, Layne.
- Layne benimle ilgili övünüyor değil mi?
- Layne brags about me, doesn't he?
Layne'e benziyor.
He's like Layne
Çık ortaya kahrolası.
( Layne ) Come on, goddammit.
Layne'e söyleme.
Don't tell Layne.
Layne sana yardım edecek.
Layne's gonna help you out.
Layne?
Layne?
Layne beni Portland'a gönderecek ve beni karanlık bir odada 20 yıl boyunca saklayacak.
Layne's gonna send me to Portland, and hide me out in some dark room for 20 years.
Layne gerçekten dostum bile değildi.
Layne was never really a friend, anyway.
Layne'e karşı hareket etmeye karar vermemize sevindim.
- I'm glad we decided to go against Layne. - Mm-hm.
Henüz hiçbir hakkın yok Layne.
You don't have any rights just yet, Layne.
- Seni tanıyorum Layne.
- I fucking know you, Layne.
İşini bitirmeliydin Layne.
You should finish the job, Layne.
Bırak gitsin.
- Layne. - Let him go.
"Yale Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Putnam Bowes Huntington lll ve nişanlısı Layne Walker Vanderbilt, Yale Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisi"
"Third-year Yale Law student Putnam Bowes Huntington III and his fiancée Layne Walker Vanderbilt, first year, Yale Law."
- Teşekkürler, Cara. - İyi şanslar, Layne.
Good luck, Layne.
Layne Beachley...
Layne Beachley is...
Layne Beachley'le tanışın, beş kez dünya şampiyonu oldu.
Meet Layne Beachley, five-time world champion.
Rochelle, Layne ve Keala "beylerden bir tanesi" ile kıyaslanırsa fazla yetenekliler böylece, eşitlik olması bakımından ben kızlardan bir tanesi olmaya karar verdim.
Rochelle, Layne and Keala are overqualified to be considered "one of the boys" so in the interest of fair play I decided I'd become one of the girls.
Artık haklarını vermek lazım profesyonel olmak için direnenlere özellikle Keala, Rochelle ve Layne e koca dalgaları tüketenlere ki eskiden bunlar testosteron çukuruydu, tabi öyle bir şey varsa.
So you gotta hand it to those women who have persevered in the pro scene, especially women like Keala and Rochelle and Layne who have actually made inroads into the big wave scene which is a testosterone pit if there ever was one.
Layne Beachley burada neredeyse boğuluyordu.
Layne Beachley almost drowned here.
Layne, Rochelle ve Keala'ya teşekkürler.
Thanks to Layne, Rochelle and Keala, it's official.
- Layne.
- Layne.
- Layne?
- Layne?
- Evet Layne.
- Yes, Lane?