English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ L ] / Lazımsın

Lazımsın tradutor Inglês

555 parallel translation
- Bir dakika, siz bana lazımsınız.
I'm going to need you.
Böyle olaylarda onlara lazımsın.
When things like this happen, they need you.
Herkes dışarı çıksın, bana lazımsınız.
Come out, everyone, you're needed here
Lazımsın!
Hurry, I need you!
Bize lazımsın.
We got to have you.
Sen bize lazımsın.
We gotta have you.
Sen bana köprüde lazımsın.
I need you at the bridge.
- Sen burada lazımsın.
- I need you here.
- Siz bize her zaman lazımsınız. Ya da burada beş hafta daha kalıp benimle de dönebilirsiniz.
- We could try, or you could stay another five weeks and come back with me.
- Bebek yüzlü, bana biraz lazımsın.
Oh, Baby-Face, I want you a moment.
Çünkü bize lazımsın.
We need you in our business.
Bana bunun için lazımsın Michael, ortadan kaybolmamı sağlamak için.
That's what I need you for, Michael, to see to it that I'm not around.
Tanık olarak bana lazımsınız.
I need you as a witness.
Ama iyi bir trapezcisin ve şova lazımsın.
But you're a good flyer. The show needs you.
- Fairchild, bu akşam bana lazımsın.
- Fairchild, I need you tonight.
- Bize sen lazımsın.
- You're the man we need.
- Bana lazımsın.
- I think I'm going to need you.
Biliyorum, ama burada daha lazımsın.
I know, but you're more valuable here.
- Bana canlı lazımsınız!
- I need you alive.
Sen bana lazımsın.
I need you.
Birliğimize lazımsın.
We needed you in our outfit.
Sen bana iyi durumda lazımsın.
I want to take you back in good shape.
- Kendine dikkat et biraz. Sen bana lazımsın.
Take care of yourself.
Canlandırmak için lazımsın.
We need you to liven it up.
Bize sen lazımsın, Mateo.
We want you, Mateo.
Bana bir kızıl değil, sen lazımsın.
I don't need a redhead. I need you.
Bize lazımsınız. Sizi özleyeceğiz.
We need you and we'll miss you.
Bugün onlara lazımsın, çünkü onlar için acı çekeceksin.
Today they need you, because you are going to suffer for them.
Siz üçünüz bana lazımsınız.
I will need you three.
Bana canlı lazımsın gringo.
I need you alive.
Bariyerden geçmek için siz lazımsınız.
We needed you to get us through the barrier.
Çiftlikte bana lazımsın.
I need you at the farm.
Yo... sen bize lazımsın!
We'll need to lean on you!
Lazımsın.
Got to.
Siz arka taraftan çıkın, bize lazımsınız.
You can be our second chief
Hayır, burada lazımsın.
No, we need you here.
Bu itibarla sen bana lazımsın.
That's why I need you.
Yeter, Birader Li, Birader Zhang ikinizde lazımsınız!
Enough, Brother Li, Brother Zhang We need both of you to help out
- Sadece bir kaç saat lazımsın.
- A couple hours, that's all I need.
Lazımsın!
Quick! You must!
Lazımsın!
You must!
Bana lazımsın.
- I need your services.
Sen bana lazımsın.
I need this from you now.
Bana şimdi lazımsın!
I need you now!
Bize SEN lazımsın, George.
We need YOU, George.
Buraya gel. Şimdi bize lazımsın.
Right now, we need you!
Siyah elbiseli olan. Yeni bir skeçte lazımsın.
The one in the black, we need you for another skit on stage.
Onlara lazımsınız.
They need you.
Şimdi bana lazımsın.
I need you now.
Bağımsızlık 6 Numara. Bunun bir oyun olmadığının farkına varman lazım.
Unmutualism, Number Six.
Altını çizmem lazım, komiteniz değil 2 Numara devreye soktu. ... tam bir asi, tam bir bağımsız idim. Bu güzel topluma anlamsız bir şekilde direniyordum.
Until he brought about my social conversion, and it was him, not your committee, until then, I was a rebel - an Unmutual, senselessly resisting this, our fine community.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]