Limitless tradutor Inglês
327 parallel translation
Paçavra yerine ipek, para yerine nezaket, açlık yerine sınırsız yemek.
Silks for rags, kindness instead of riches, limitless food instead of hunger.
İnsanların çağrısıyla... sınırsız güç elde edeceğim.
By the people's summons, I shall gain limitless power.
Dr. Meacham, fark ettik ki, sınırsız nükleer enerji kullanımı keşfinin eşiğindeydiniz.
Dr. Meacham, we happen to know that you're on the threshold... Of discovering limitless amounts of free nuclear energy.
Sınırsız gücün ve sınırsız umudun dünyası.
A world of unlimited power and limitless hope,
İnsanoğlu henüz böyle bir bilgiyi neredeyse sinirsiz böyle bir gücü almaya uygun değil.
... to receive such knowledge, such almost limitless power.
Neredeyse sınırsız para kaynağı, devamlı bolluk.
Almost limitless funds, unceasing horn of plenty.
- Küstahlığının sınırı yok.
Your impudence is limitless.
Artık yiyecek yetiştirmek için toprağı işlemek ya da uçsuz bucaksız araziye bakıp burası benim demek için içinde hiç istek, arzu kalmamıştır. Hayır, hayır.
You have no longer any desire, any temptation to dig into the earth to grow food or gaze at limitless land and call it your own.
Onun bilgeliğide, öfkeside sınırsızdır.
Her wisdom is limitless, her anger boundless.
- Pyrenees anlaşmasındaki beceriksizliğinin haddi yok
On the Treaty of the Pyrenees your incompetence was limitless!
Beyler, görünüşe göre, Bay Flint'in sınırsız yetenekleri, GALAXY için çok faydalı olabilir.
Gentlemen, Mr. Flint's seemingly limitless talents can be of value to Galaxy.
Ama Mace Jones'u katledenin içindeki o sınırsız kötülük için,..
But for the limitless evil of him who slew Mace Jones,
... Tanrı'dan sınırsız ceza diliyorum. Bir insanın canını Tanrı'nın evinde aldığı için.
I ask for limitless punishment for he took a man's life in God's House.
Bu uçsuz bucaksız boşlukta, bizi Gem'le bir araya getirmiş olan şansı düşünüyordum.
I was thinking of that fantastic element of chance that out in limitless space, we should come together with Gem.
Bay tecrübe konuştu.
Says the man of limitless experience.
Şunu farkettim ki arayışım sınırsız
I realize that my search is limitless.
Galaksiler etrafımızı kuşatmış, sonsuz ufuklar.
Galaxies surrounds us, limitless vistas.
Sınırsız güç, zenginlik ve elit tabaka tarafından yönetilen güneş sistemleri.
Limitless power, limitless wealth and solar systems ruled by the elite.
Sana limitsiz bir kredi verecekmiş.
She gives you a limitless credit.
Söylememe izin ver, evlat. Kaynaklar sınırsız.
Let me tell you, kid, the supply is limitless.
Manzara muazzam.
And the view is limitless.
Yapay bariyerler tesis ederek, "sınırsız düşünce ideali" ne bir soluk getirmiş olmuyor muyuz?
Don't you think that by establishing artificial barriers we delivera blow to the idea of limitless thought?
Afyon ve sınırsız seksin kucağında... yakında bir deri bir kemik kalacaksın.
At the hand of opium and limitless sex... you will soon be reduced to bones and skin.
İçindeki "chi" yi sonlu ve sonsuz arasındaki sınırla,... ruhunun özüyle ve kâinatın sonsuz gücüyle yavaşça işleyerek.
By slowly forging the chi within yourself the bond between the finite and infinite the inner essence of your spirit, and the limitless power of the universe.
İftiranın sonu gelmez.
People's slander is limitless
Çünkü olasılıklar sınırsız!
The possibilities are limitless.
Sen neredesin, Guinevere ; dünya engin, sınırsız.
Where you are, Guinevere, the world is vast, limitless.
Sejanus'un hırsı sınır tanımıyordu.
His ambition was limitless
Bu gece Büyük Gonzo sınırsız repertuarının derinliklerine kazılı ve daha önce dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir numarayı sahneleyecek.
Tonight, the great Gonzo has dug deep into his limitless repertoire to bring us an act never before seen on any stage anywhere in the world,
O kusursuzdan da öte. Sanki hep varmış gibi.
His powers are beyond our understanding, but they're not limitless, and he has an awful lot to do.
Ben Paragon enstitüsünde, sıradışı duyusal algılama konusu üzerinde çalışıyorum, ve biz insan aklının neredeyse sınırsız olan enerjisini yönetebilmek için biyo-dönüşüm tekniklerini kullanıyoruz,
Now, I work at the Paragon Institute, where we study the phenomena of extrasensory perception. And we are using biofeedback techniques... to tap the almost limitless resources of the human mind...
Bu güçlerin en büyüğü senin görme gücün... kuvvetin, duyma yeteneğin olacak. Neredeyse sonsuz bir hızda hareket etme becerin olacak.
Chief among these powers will be your sight your strength, your hearing your ability to propel yourself at almost limitless speed.
.. dair bizi bilgilendirdiler.
.. a new, limitless weapon.
... sınırsız fırsatlar sunuyor.
... limitless opportunity.
Ancak bu biraz zaman alabilir çünkü varyasyonlar sınırsız.
But it may take some time, the variations are limitless.
Sınırsız imkanlar sunuyor.
Limitless possibilities,
Bugünkü ilerlemeyle, geleceği sınırsız yapabiliriz Norm.
With the advances we're making, the future is limitless.
Bu, sınırsızlığa yaklaşmanın tek yoludur.
That's the only way we can approach the limitless.
Olanaklar sonsuz.
The possibilities are limitless.
Kötülüğün gücünün hududu yoktur.
The power of evil is not limitless.
Ve sonsuz zenginlikle aramızda sadece bir adam duruyor.
And only one man stands between us and limitless wealth.
Onun gücü sınırsız.
His powers are limitless.
Şimdi O gitti ve ben artık O'nu sevmekten korkmuyorum ve şimdi dünya daha parlak görünüyor...
Now he was gone and I wasn't afraid to love him anymore. And the world seemed limitless.
İgor buraya gel ve izle. Bir devrin nasıI başladığını hisset...
with your limitless power to rest!
Bizim varolduğumuz, galaksinin sınırsız boyutları.
The limitless dimensions of the galaxy in which we exist.
Evren sınırsız, sevgi ise ebedidir.
The universe is limitless love is eternal.
Sınırsızdır gökyüzü ve yeryüzü.
Heaven and earth are limitless.
- Seçenekler sonsuz.
- The choices are limitless.
Limitsiz berrak aşk fıskiyesi, çok ateşli ve muazzamdır. "
Limitless limpid jets of love, hot and enormous.'
Çünkü kum taneleri sayısızdır ve zamanın çölleri sınırsızdır.
For the grains of sand are numberless, and the deserts of time are limitless.
Kim kavrayacak senin sınırsız gizemini?
Who shall fathom your limitless mystery?