Linkin tradutor Inglês

.. her şeyimizi yok etmeye çalıştı.

- by linkin'our name with that monster.

- Ya Lincoln Park'ı seven biriyse?

- Someone who likes Linkin Park?

Dick Tracy'nin ucube sinir bilezikleriyle Bram Stoker'in kabuslarına bağlı olarak.

Dick Tracy's freakin'neural bracelet linkin'me to Bram Stoker's nightmare.

Sanırım bir sürü Linkin Park konseri kaçırmışım.

Guess I missed too many Linkin Park concerts.

Aynı sizin firmanızın geliştirdiği gibi bir reddetme karşıtı bir ilaç üzerinde çalışıyorum....... ama iki farkı DNA profilini Linkin'kilitleri gibi yan yana birlikte hareket edebileceklerini kanıtladım...

I am working on anti-rejection drug, the same as your company is developing... but I have demonstrated the use of two different DNA profiles... which can act together, side by side like Linkin'locks...

Linkin Park falan dinlerim.

I like linkin park.

- Çok sağlam bir bağlantı değil ama Sonoran Çölü otobanında bulduğumuz kızın aracının arkasında dev bir yağ lekesi vardı.

It's not the greatest linkin the world, but when we found that girl on the side of the Sonoran Desert Highway, there was a large recent oil spot almost directly behind her car.

Bu da Linkin Park'ın turne organizatörü olmak istediğin zamanki gibi bir şey mi?

Is this like that time you wanted to be a roadie for Linkin Park?

Elbette bu ailemi ve beni çok rahatlattı. Ve gerçek Linkin Park katilinin adalete teslim edildiğini görmek isteyen herkesi.

Of course, this is an enormous relief for me and my family, and to anyone who wants to see the real Lincoln Park Killer brought to justice.

Ben Linkin in yönetimi vuracağı bilgisine yakındım, şuansa soruşturmadan alındım.

I was close to linking the shooting to the administration and now I'm pulled off the case.

Linkin Park Hayvanat Bahçesi'ne gittik.

Went to Linkin Park Zoo.

Linkin Park hayvanat bahçesindeki bütün havyanlar.

This is every animal in Linkin Park zoo.

Bayanlar ve baylar, karşınızda Linkin Park Hayvanat Bahçesi.

Ladies and gentlemen, every animal in the Linkin Park Zoo.

Modern bir şey olsun istiyorlar, Linkin Park gibi.

- Something modern as Linkin Park.

Ama insan Linkin Park sayesinde kız bulmaz.

There is no sex.

15 - 25 yaş arası kadınlar test sonucu Linkin Park'ı seçmişler,..

- Women, 15-25 years, liked them.

İnsanın Linkin Park sayesinde kız bulabileceğine inanmam.

- Linkin Park do not give a sex. - Oh yes.

Linkin Park.

Linkin Park.

Linkin Park biletlerine bakıyorum.

Looking for tickets to Linkin Park.

- O grup çok kötü.

- Linkin Park are crazy.

- Ne demek linkin yer tespitini yapamayız?

What do you mean, you don't want to trace the link?

Liz, kızını bulmanın tek yolu o linkin izini sürmekten geçiyor.

Liz, the only way we're gonna get her is by finding where that link is coming from.

Bu sabah bana güvenip linkin izini sürmemeni istedim.

I asked you this morning to trust me, not to trace the link.

Tom Agnes'i bulmak için linkin izini sürdü. - Ama Kirk öğrendi ve artık- -

Tom tried to trace the link, tried to find Agnes, but Kirk found out, and now, uh...

O laboratuvarı herhangi bir yere yapmış olabilir. Linkin adresini de bulamadık.

He could have built that lab anywhere, and the video link was untraceable.

Linkin Park.

- Linkin Park?

Linkin?

Lincoln?