English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ L ] / Lm

Lm tradutor Inglês

90,840 parallel translation
Böylece yapılmış olacak...
So things are getting done, so...
Birbirimiz için yaratılmışız.
We're a match made in heaven.
Yavru köpek gibi peşimden ayrılmıyor.
Like a puppy that won't stop following me around.
Nihayet dili açılmış bir kadının söz hakkını elinden almak kadar kötüsü yoktur.
Worst thing you can do is take another woman's voice when she's finally found it.
- Yanılmış olurdunuz.
- But you would be dead wrong.
Evet, söylenene göre o mızrak, İsa çarmıhta öldükten sonra cesedini delmek için kullanılmış.
Yes, it was the spear that was purportedly used to penetrate the side of Christ after he died on the cross.
Siege Perilous, sadece en saf şövalyeler için ayrılmış bir koltuk.
Siege Perilous is a special seat reserved for only the purest of knights.
Işından yapılmış bir kılıç gibi.
It's like a saber made of light.
Ona saldırılmış gibi çığlık atıyordu.
It's fine. She was screaming like she was being attacked.
Yanından ayrılmıyoruz.
- We're not leaving.
Fakat yanılmıştım.
But I was wrong.
Beyaz Marslı'nın lafı açılmışken...
Uh, speaking of that White Martian, um...
- Ama Clark yanılmıştı.
- But Clark was wrong.
DNA'na ihtiyacım olduğu doğru, ama biri diğerini hükümsüz kılmıyor.
While it's true I need your DNA, one doesn't negate the other.
Yanılmışım.
I was wrong.
Kendisi pek iyi anılmıyor ama dürüst olalım tabanca kullanmaktan anlayan oydu.
He gets a bad rap, but let's be honest, he was the one who knew his way around a pistol.
Sözü açılmışken, bu aramızda kalsın olur mu?
Speaking of which, um, can we just keep this quiet?
Yanılmıyorsam tam erişimle değil mi J'onn?
With full access, I'm guessing, right, J'onn?
Laf açılmışken...
And speaking of...
Saygılarla katılmıyorum.
Respectfully disagree.
Bende bir "noktacom" un basından sayılmış olmasına endişe edecektim.
I was starting to worry that a "dotcom" counted as a press pass.
Selam, bütün evrendeki en harika kız arkadaş nasılmış?
Hey, how's the most amazing girlfriend in the entire universe?
Burada kendimize yeni bir dünya kurup, dağılmış halkımıza kucak açabiliriz.
Here, we can rebuild again, and make way for the rest of our ravaged population to settle once and for all.
Ice Juice'un geleceğinde taze sıkılmış iflas var.
Fresh-Squeezed Chapter 11 in its future. "
40'lı yaşlarda beyaz erkek, dün gece ya da sabah erkenden atılmış.
White male, forties, dumped sometime last night or early this morning.
Çok iyi sarılmış. Ama işkence edilmiş gibi görünüyor.
He's wrapped up pretty good but it does look like he was tortured.
Kızılderili kızda katili durdurmak için gereği yapılmış olsaydı bunların hiçbiri olmayacaktı.
If more had been done to stop this guy back when it was just an Indian girl, none of this would be happening.
Bu aceleyle yapılmış, cesetten kurtuluvermiş.
This is a quick kill, hasty disposal.
Keith'in gitarı Ovation için bir sürü arama yapılmış.
A whole bunch of searches for Ovation, Keith's guitar.
Belki de yeterince beraber takılmıyoruzdur.
Maybe we just haven't hung out enough.
Sözcünün özel kalem müdürünün seks videosu sızdırılmış ama pek bir değeri yok.
I did find some revenge porn on the chairman's chief of staff, but I don't think it's worth much.
Tim, Arkansas Nehri'ne açılmıştı.
Tim went out on the Arkansas River.
Beth'le çocuklar yıkılmışlardır.
Oh, my goodness! Beth and the kids must be so distraught.
Saldırı, bölgenin ana telekomünikasyon iletişim santraline yönelik yapılmıştır.
The attack was aimed at the district's main telecom switching center.
Yanılmışım.
I didn't know any better.
Baban için almıştım, çünkü ona bayılmıştı.
I bought it for your father because he loved it.
Kitap benim elyazımla yazılmıştı.
The book's written in my handwriting.
Kötülük her yere yayılmış.
It's overrun with evil.
Düşüncesiz barbarlar hayalet yükseltme coşkusuna kapılmış.
Tactless savages holding a ghost-raising rave.
Rica ederim, lafı açılmışken.
You're welcome, by the way.
Koruma büyüsüne kısılmış boş tehditler.
A bit of bluster wrapped up in a protection spell.
- Boynu kırılmış.
Her neck is broken.
Bana anlaşılmış hissettirdin.
You make me feel understood.
Bunu yapmanın en iyi yolu da Hayley'nin, Hope'un kanıyla yapılmış bir silahı kullanması.
The best way to do that is for Hayley to wield a weapon forged with Hope's blood.
Gül ağacından yapılmış bir silahtan gelen tek çizik bile ölümcül bizim için.
Now, one scratch from the rosebush is lethal to us.
Şu anki dertlerimizin büyülü ellerle yapılmış kaynağı.
The magically crafted source of all our current misery.
Şüphelimiz kılıç toplama tutkusu olan asılmış bir büyücü mü?
Our suspect is a hanged magician with a penchant for collecting swords?
Asılmış adam çimlerdeki yılanın üstünde sallanıyor.
Well, the Hanged Man hovers above a snake in the grass,
Lütfen arkadaşlık rolünü bırakılmış sayın.
Please consider all pretense of friendship dropped.
İki güçlü cadı, ortak bir meclis kurmak için birlikte katılmışlar.
Two powerful witches joined together to create a unified coven.
Çok geçmeden kimsenin düşünemeyeceği kadar güçlü olduğu anlaşılmış.
Soon it was clear that she was stronger than anyone could imagine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]