Lode tradutor Inglês
269 parallel translation
- Herkese zengin madenim var derdi.
- told everybody he'd found a rích lode.
The Colorado Lode.
The Colorado Lode.
- Kes şunu, Jim. Colorado Lode'un işletilmesi tarafımıza aittir. ... Tekrar ediyorum, Bayan Kane, tek sahibi sizsiniz.
"We will assume full management of the Colorado Lode" which I repeat, Mrs. Kane, you are the sole owner.
Şu adam bir bilgelik abidesi.
This guy here is a mother lode of wisdom.
Maden ana cevher değildi, ama verimli.
The strike isn't a mother lode, but it's productive.
Ana damarı hem de.
The mother lode.
Şu sırada, yarışın liderleri tarihi maden kasabalarının... ana damarına yaklaşıyor.
At the moment, the leaders of the race are approaching... the historic mining towns of the mother lode.
Ana damar arıyoruz.
Veins. The mother lode.
Ana damar mı, o ne?
What's the mother lode?
Neredeyse iki yıldır ana damara tunel kazmaya çalişarak birbirleriyle kavga ediyorlar.
Been fighting'each other trying to tunnel to the mother lode for two years now.
- Ana damar mı?
- The mother lode?
Ana damarın olduğu tepeyi alamazsak para kaybetmeye devam edecegiz.
We'll lose a lot more if we don't get to the mother lode first.
Başka türlü ondan önce ana damara nasıl ulaşabilirim?
How else will I get to the mother lode before he does?
Ana damara ulaşamazsak, elimizde tek kuruş kalmayacak.
If my pa don't get to the mother lode, we won't have any money.
Benim gördüğüm kadarıyla, ana damar için kıyasıya bir çekişme içindesiniz.
The way I see it, the race to the mother lode is just that. A race.
Başardı! - Ana damara rastladı!
- He struck the mother lode!
Ama maden arama çalışmasına her zamanki gibi ana damara altı metre kala son verdi.
But he had to quit prospecting... twenty feet away from mother lode, just like always.
Tokyo'dan bir mesaj gönderildi : "Niitaka Dağı'na tırmanın."
Lode of Tokyo the message : "To scale the Niitaka Mount."
Zeki olanlarımız, yani burada kalanlar ana damarın hala buralarda bir yerde olduğunu ve muhtemelen bize güldüğünü düşünüyoruz.
Those smart ones of us, the ones who stayed around we kind of figure that the mother lode she's still around here somewhere, probably laughing at us.
Damar Ana kim?
Who is Mother Lode?
Ana damar burada bir yerlerde.
The mother lode is here. Somewhere.
Ondört yaşımdan beri ana damarı düşünüyorum.
You know, since I've been 1 4, I've been thinking about the mother lode.
Söylesene ana damarı buldular mı?
You just tell me did they find the mother lode?
Ana damarı buldum!
I found the mother lode!
Fakat sonunda başlarına yukarıdan gelecek olan karşı konulamaz hayâl edilemez mantara benzeyen bir şeydi.
In the end, when lode fell of the sky. Irresistible, unimaginable. in mushroom form.
İşte bu! Turnayı gözünden vurduk.
Son of a bitch, we struck the mother lode!
Burası ana maden.
It's the mother lode.
Ana bölgeyi şimdi buldum.
I just struck the mother lode.
Ana damar gibi gözüküyor, çocuklar.
It looks like the mother lode, guys.
Durun, durun! Her kömür vagonunun fiyatı elli kuruştan, kırk kuruşa. Damarın niteliğine ve yüklemeye göre.
the price of coal dumped trolley Spend fifty cents to forty Second nature Lode and the distance.
Aslında buradaki gerçek maden damarı onlardır.
Oh, that's the real mother lode here in Tombstone.
Bu ana maden damarı.
This is the mother lode.
Fakat Vahşi Batı'nın şiirsel manzaralarının ardında "Silver Lode", bizlere demokratik kurumlarımızın kırılganlığını gösterir.
Silver Lode suggests the fragility of our democratic institutions. On Independence Day, the day of his wedding,
Kurtuluş Günü'nde, aynı zamanda düğün günü oluyor John Payne, "Silver Lode" daki en mutlu insan olmalıydı.
John Payne should be the happiest man in Silver Lode. There he is! Look!
Toprak Ülke, ana kaynağımız olacak.
Dryland is the mother lode.
Bu ana maden damarı
This is the mother lode.
Burası ana kısım.
This here is the mother lode.
Yaşamamızı sağlayan şey bu, evlat.
Closer to the mother lode, boy.
- Altın damarı bulduk oğlum!
- We hit the mother lode, man!
İşte yakaladık.
- We hit the mother lode.
Hazineyi bulduk
The mother lode!
Şimdi, Angel'ın az önce vurguladığı ana konuya konsantre olabilir miyiz?
For right now, can we concentrate on the mother lode Angel just hit?
Kız arkadaşın geldiğinden beri "ana" olayı kavramaya başladın.
Frasier, when it comes to girlfriends, you've certainly struck the mother lode.
Ana damar... altın damarı.
The mother lode... gold.
Bu kez turnayı gözünden vurmuşsun.
Man, you really hit the mother lode this time, Pops.
Vay canına, hazine bulmuşsun be.
Hot ziggity! You hit the mother lode!
Ana damarı bulduk.
We've hit the mother lode.
Bu en büyük iş.
This is the mother lode.
- Maden damarı.
- Mother lode.
- Frasier, ana damarı bulduk.
Frasier, we've hit the mother lode. We've material here for two volumes.
Mesela, pek gün yüzüne çıkmayan bir B film olan "Silver Lode" u ele alalım.
Now, take this forgotten "B" film, Silver Lode.