English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ L ] / Loopy

Loopy tradutor Inglês

182 parallel translation
Çılgın.
Loopy.
Dönüp dolaşıp aynı yere gelmiyor musun?
Aren't you a bit loopy too?
Hayır, hayır, seni salak genelev kadını. Yetti artık.
No, no, no, no, you loopy brothel inmate!
Sen tümden kaçıksın.
You're completely loopy.
Tamamen kaçık biriyim.
Yes, I am completely loopy.
Gün geçtikçe tüysüz bir sansar gibi aptallaşıyorum.
I'm getting as loopy as a polecat... without any whiskers.
Bu adam için deli oluyorum.
I'm loopy about this guy.
Deliliğin biraz gitmiş.
Then you went a bit loopy.
Giyim pazarındaydım ve bir bisikletli kurye tarafından ezildim.
I was in the garment district, and I got run down... by one of those loopy bike messengers.
Eminim külotlu çorap değil de, eski tip çoraplardandır. Jartiyerli olanlardan. Bunun gibi.
I mean, I assume it was a stocking and not pantyhose tied in a big loopy bow like this one.
Susie Teyzen delinin teki.
Your Aunt Susie's loopy.
Deliriyor.
He's gone loopy.
Oh, ve Donna bana sürekli Bu hikayeyi anlatıp durdu.
Oh, and Donna's got this loopy story to tell you.
Hala biraz sarhoş mu?
Is she still a little bit loopy?
Biraz çatlak. Kimliği yok.
She's kind of loopy.
Hepsi uyuşmuş halde, bir sorun yaratamazlar.
They're all loopy, so they shouldn't be a problem.
Deli.
Loopy.
Sanırım şu zaman farkı olayı seni biraz sersemletmiş.
I think that time change has made you loopy.
Metan sersemletir.
Methane'll make you loopy.
Bu insan pisliğinde durmaktan ve içime çekmekten sersemleyeceğim.
I'm gonna get loopy from standing and breathing in this human...
Sersemledin mi?
You feeling loopy?
Öyle gibisin.
You look loopy.
Deli misin nesin?
What are you, loopy?
Biraz başım dönmüş hissediyorum.
I'm feeling sort of loopy.
Little Latin Lupe Lu.
"Little Latin Loopy-Loo."
Birbirimize çok bağlanmıştık, köpek olduğumu unutmuştu tabi.
We'd get so loopy, she would forget I was a dog.
"Halka" diyorlardı çünkü yürürken yuvarlaklar çiziyordum.
They used to call me Loopy because, you know, I would walk in little loops.
Yani hiç doğum iznim olmayacak diyosun.
[LOOPY HUMMING] So you're saying I'll receive no maternity benefits.
Siz çocukken hepiniz Batman kartları için deli olurdunuz.
When you were a kid, you were all loopy about Batman cards.
Çünkü bir çakır keyif gibi geldin bana.
Because you're sounding loopy to me.
Çakır keyif mi?
Loopy?
O da ne demek?
What's loopy?
Beyaz mı? Keyiflendirdiği sürece kırmızı, beyaz ya da mor fark etmez, değil mi?
I don't care if a wine is red, white or purple, as long as it gets us loopy.
Çünkü beni uyuşturuyorlar.
Because they make me loopy.
Bu hap benim başımı döndürüyor.
That airsick pill is making me loopy.
Fruity Loopy'nin partisi sanıyorum.
It was Fruity Loopy's party, I guess.
- Bir de Spencer kötü sanıyordum. - Hayır!
- I think Spencer was loopy.
Bu adam çılgının teki, üşütmüş üşütmüş.
He's totally a crazy man, he's gone loopy loopy loopy.
Yoksa orada delirir.
She'll go loopy in there.
İlaç alıyorum ve kafamı karıştırıyor.
I'm on medication and it makes me loopy.
Bu büyü onu çok fena etkiledi.
That spell has her good and loopy.
İki hafta önce kanal tedavisi oldum ama ilaçlar beni sersemletti.
I had a root canal two weeks ago, but they made me loopy.
Şüphesiz kafayı yiyorlardır.
No wonder they're going loopy.
Başta biraz saçmalayabilir ama sonra kendinden geçecektir.
It might make him a little loopy at first, but then it should knock him out.
Haydi, haydi. Sersem herif gitti!
Come on, come on, the loopy prick's gone.
Söylediğini ciddiye alamazsın.
He's loopy anyway you can't take what he says seriously...
Hala sersem gibi misin?
Are you still loopy?
İyice asi oldu.
She's been loopy these days.
Burada gecelemesinin nedeni tuhaf davranması ve kavga çıkarması dedin.
You said he slept here because he was acting loopy and started a fight.
"Küçük kaçık, b.klu k.çık. ( Papillion, NEB )"
Poopie doopie you so loopy. ( Papillion, NEB )
Deli olmana şaşmamalı.
[LAUGHING] No wonder you're loopy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]