Lrene tradutor Inglês
122 parallel translation
Rahibe lrene'den de korumanı esirgeme.
Look with favor, too, upon Sister Irene.
Lrene de halk sağlığı konusunda uzman bir kadın doğumcu.
Irene is a R : N : With a degree in public health :
Bunlar da lrene ve Barbara.
This is Irene and Barbara.
Lrene?
Irene?
Oksijeni kesebilirsin, lrene.
You can stop the oxygen, Irene.
Lrene, sen ambulans gelene kadar kalsan iyi edersin.
Irene, you better stay until the ambulance gets here.
Şey, e... lrene'nin onu yarınki ziyaret listesine koymasını sağlayacağım, doktor.
Well, I'll, uh... I'll have Irene put her on the visiting list for tomorrow, Doctor.
Böyle resimler görünce lrene Dunne'un ne önemli bir güç olduğunu anlıyorsun.
When you see pictures like that... you realize what a great force for good Irene Dunne was.
Hey, lrene nerede?
Hey, where's Irene?
Gerçekten belanı arıyorsun, lrene.
You're really asking for trouble, Irene.
Lrene, kimseye ne zaman iş bitireceğini söyleyecek konumda değilim.
Irene, it's not my place to tell anybody when to fish or cut bait.
Adım lrene.
My name is Irene.
- Sakin olsan iyi olur, lrene.
- You better cool it, Irene.
- Gerçekten bela istiyorsun, lrene.
- You sure do like trouble, Irene.
lrene Payson Denver'den bugün döndü.
Irene Payson got back from Denver today.
Adı lrene'di.
Her name was Irene.
lrene'nin babası hiçbir şey yapamadı sonra.
Irene's dad couldn't do anything then.
lrene beni hiç terk etmedi, ben Casablanca'dan döndükten sonra bile.
Irene stuck by me, even after I returned from Casablanca.
lrene.
Irene.
Seni anlamıyorum, lrene.
I don't understand you, Irene.
- Saçmalama, lrene!
- Nonsense, Irene!
lrene beni uyandırdı.
Irene woke me up.
lrene!
Irene!
- Devam etme, lrene.
- Don't go on, Irene.
Belki Anton'a geri dönmek isterim, ya da lrene'ye...
Maybe I'd like to go back to Anton or to Irene...
lrene ve ben...
Irene and I...
lrene yaptı bunu.
Irene did.
- Hayır, Irene değil. Sue.
- No, it's not lrene. lt's Sue.
Ben lrene.
I'm Irene.
Ben Ray. Bu da lrene.
This is Irene.
Ray ve lrene.
Ray and Irene.
- Evet, hadi lrene.
- Yeah, come on, Irene.
- Yapma, lrene!
- Come on, Irene!
Sağ ol, lrene.
Thanks, Irene.
- Acele et, lrene.
- Hurry up, Irene.
- Bekle, lrene geldi!
- Wait, there's Irene!
Dilerim lrene ve bebek iyidir.
I pray Irene and babe are okay.
Selam! - Merhaba lrene.
Emmett, come on in!
lrene, merak etme.
Irene. Don't worry. It won't be that hard.
- Uzun boylu kızıl olan kuzen lrene.
- The tall redhead is cousin Irene.
- lrene köpeği uyutacağını söyleyince döndü.
- Until Irene had the dog put down.
- lrene'e selam söyle.
- Say hi to Irene.
- lrene'e selam söyle.
- Say hello to Irene.
- Haydi lrene.
- Come on, Irene.
lrene! Ne var?
Irene!
lrene, ne iş yapıyorsun?
- Irene, what kind of work do you do?
Doğru lrene, yalan söylüyorum!
Right, I'm lying!
lrene, beni iyi dinle.
- Irene, listen carefully.
lrene, bana bir iyilik yap.
Irene, do me a favor.
lrene, bardaki kasiyer kız, davetimi hemen kabul etti.
Irene, the cashier, accepted right away.
Nora, lrene'in Oreste'nin buluşacağı kız olduğunu sanıyordu. lrene de tam tersini.
Nora thought Irene was for my friend.