Macgyver tradutor Inglês
1,086 parallel translation
Sürprizlerle... dolu bir adamsın, MacGyver.
You're a very unexpected man, MacGyver.
Adım MacGyver.
Name's MacGyver.
Sorun değil, MacGyver.
Any time, MacGyver.
MacGyver, neredeyse vardık!
MacGyver, we are just about there.
Ne yapacağız, MacGyver?
What are we gonna do, MacGyver?
Peki ya MacGyver / Connolly ekibi buna ne isim veriyor?
What does the MacGyver / Connolly team call it?
- MacGyver!
Shoot them! - MacGyver! - Shoot them!
- Makinen kırıldı sanıyordum.
I thought your camera was broken. I fixed it, MacGyver style.
Günaydın, MacGyver.
Good morning, MacGyver.
Geç kalma, MacGyver... yoksa dönemezsin.
Don't be late, MacGyver... or you won't be back.
- Adım MacGyver. - Chan.
Name's MacGyver.
Kırmızı şapkamı bulduğum yer burası, MacGyver.
This is where I find my red hat, MacGyver.
Ve bahse girerim sen de General Narai'sin.
Name's MacGyver. And I'll just bet you're General Narai.
MacGyver, adı Lin, ablam.
MacGyver, her name Lin, my sister.
MacGyver, sen Narai'yi tanımazsın.
MacGyver, you don't know Narai.
MacGyver için, yoksa orada ölecek.
For MacGyver, or he will die out there.
MacGyver, belki de bize bu silahları kullanmayı öğretebilirsin.
MacGyver, maybe you can teach us how to use these guns.
Görünüşe göre MacGyver malları kapmış.
Looks like MacGyver's got the goods. Going in.
MacGyver!
MacGyver!
Ve büyük umudunuz, MacGyver, gitti.
We have no means to fight. And your great hope,
Dede! Lin!
MacGyver, has gone.
MacGyver döndü!
Grandfather! Lin! MacGyver is back!
Bana asker olmayı öğret, MacGyver.
Teach me to be a soldier, MacGyver.
Yılanlardan korkar mısın, MacGyver?
Yow! Are you afraid of snake, MacGyver?
Dert ettiğim şey saygınlığım değil, MacGyver.
It's not my reputation I care about, MacGyver.
Adın MacGyver mı?
Your name MacGyver?
MacGyver sen misin?
You're MacGyver?
Tam olarak ne iş yaparsın, MacGyver?
Just what exactly do you do, MacGyver?
MacGyver.
MacGyver.
Bay MacGyver, kesintisiz 6 oyun aldın.
Mr MacGyver, you made six straight passes.
Düşün, MacGyver.
Think, MacGyver.
Hey, MacGyver, ne oldu?
Hey, MacGyver, what happened?
MacGyver, haydi, MacGyver.
MacGyver. Come on, MacGyver.
MacGyver, orada 200 paunddan fazla elmas var.
MacGyver, there are over 200 pounds of diamonds in there.
MacGyver?
- Good. - MacGyver?
- MacGyver?
- MacGyver?
Ve, MacGyver? Elmasları getirmeyi unutma.
Oh, and, MacGyver, don't forget to bring the diamonds.
MacGyver!
MacGyver.
Gördün mü, MacGyver?
See, MacGyver?
Evet, Bay MacGyver'ımız oldukça romantik bir insan.
Yes, our Mr MacGyver, quite the romantic.
MacGyver sen misin?
Are you MacGyver?
MacGYVER : Güne yavaş başlamak için çok oldu ama.
So much for easing into the day.
MacGyver tüm bunlara rağmen o hala benim abim, ailem.
In spite of what I say, MacGyver, he's still my brother, still my family.
MacGyver yapma.
Come on, MacGyver.
MacGyver, ben dedektif Andrew Wiley.
MacGyver, this is Federal Marshal Andrew Wiley.
Kabul edersen duruşma bittikten sonrasını MacGyver devralır ve seni yeni bir yere götürür, yeni kimlik ayarlar.
After the hearing is done, MacGyver takes over, arranges relocation, new identity- - if you'll agree.
MacGyver hali hazırda sana hayatımı borçluyum bir iyilik daha istesem sorun olmaz?
Listen, MacGyver, I already owe you my life, so why not ask a favor?
Benim, MacGyver.
It's MacGyver.
Adım MacGyver.
Who are you?
Yaptıkların için teşekkürler, MacGyver.
Thank you for what you have done, MacGyver.
MacGyver sonra.
Then MacGyver.