Maxine tradutor Inglês

Tamam, Maxine.

All right, Maxine.

O zaman kızları Maxine ile gönderirim.

I'll send the girls away with Maxine, then.

Maxine yüzlerinizi yıkamanız için bekliyor, hadi acele edin.

Maxine is waiting to wash your faces. Scamper along.

Maxine'de yer ayırttım.

I've reserved a table at Maxine's.

Maxine'i.

Maxine.

Çok hoşuna gidecek, Maxine.

You'll like this, Maxine.

Ve işte bu da Terso Maxine.

It's Maxine who's wrong.

Sevgili Maxine, burada yiyorsun, içiyorsun, gösteriyi izliyor ve iyi vakit geçiriyorsun.

My dear Maxine, you're here to eat, drink, enjoy the show and have a good time.

Bay Jarrett, Maxine Richter.

Mr. Jarrett, Maxine Richter.

Siz Bayan Maxine olmalısınız.

You must be Miss Maxine.

Resimdeki ise meşhur Maxine Richter.

So that's the notorious Maxine Richter.

Bayan Maxine bir kaç şey söyleyecek.

Miss Maxine will say a few words.

Maxine.

Maxine.

Maxine, bana yardım etmelisin.

Maxine, you gotta help me.

- Maxine, bu grubu kaybedemem.

- Maxine, I can't lose this party.

Peki ya sonra Maxine?

And what's next, Maxine?

Maxine, onu sakinleştirmeme yardım etmelisin tatlım.

Maxine, you gotta help me with her, honey.

Hiç komik değil Maxine.

That's not funny, Maxine.

- Herkesin insanlarla temas etmeye ihtiyacı vardır Maxine.

- Well, people need human contact, Maxine.

Kendim tıraş olabilirim Maxine.

I can shave myself, Maxine.

Maxine "sadece cüzam" der gibi "sadece panik" deme şöyle.

Maxine, don't say "just panic" like you'd say "just leprosy."

Yaşlı Fred'i severdim Maxine, ama ayakkabılarını giymek istemiyorum.

I loved old Fred, Maxine, but I do not want to fill his shoes.

Maxine Faulk.

Maxine Faulk.

Maxine, büyüksün.

Maxine, you're larger than life.

Biliyorum Maxine, cömertlik senin doğanda var.

I know, Maxine, generosity is the cornerstone of your nature.

- Biraz viskiden bir şey olmaz. - Rahat bırak Maxine.

- A little whiskey makes no difference.

Maxine!

Maxine!

Teşekkür ederim Maxine.

Thank you, Maxine.

İlave bir öneri yapabilir miyim Maxine?

May I make a further suggestion, Maxine?

Maxine dayanıklıdır.

Maxine's indestructible.

Maxine'nin verdiği tek izlenim kendisidir.

The only impression Maxine gives is herself.

Maxine Maxine'dir.

Maxine's Maxine.

Maxine'e söylediğiniz şu yardım ettiğiniz kişi kimdi?

Who was the person you told Maxine you'd helped through a crackup like this?

Biraz merhamet Maxine.

A little act of grace, Maxine.

- Ne yapıyorsun Maxine?

- What are you doing, Maxine?

O gitti Maxine.

She's gone, Maxine.

Tepeden aşağı inebilirim Maxine, ama geriye çıkma konusunda çok emin değilim.

I can get down the hill, Maxine, but I'm not too sure about getting..... back up.

İşte buradayız, Patty, Maxine ve LaVerne.

Here we are, Patty, Maxine, and LaVerne.

Hayır, ben Maxine'im.

No, I'm Maxine.

Bu gece için bana birini bulmak zorunda değiliz Maxine.

No, we don't got to find me a man for tonight, Maxine.

Maxine, bana koca aramaktan ne zaman vazgeçeceksin?

Maxine, when are you going to stop trying to find me a husband? As soon as you give me some of that...

- Çok yanlış. Yemek arkadaşına ihtiyacım yok Maxine,..

I don't need a dinner partner.

Bunu nasıl yaparsın? Maxine!

Come sit down and talk to this nice man.

Bu beyaz elbiseyi giyeceğim Maxine, sence iyi mi?

I'm wearing this white suit. Is that all right with you?

Tüh. Maxine Teyze buna çok üzülecek.

Boy, Aunt Maxine is sure going to be disappointed.

Maxine Teyze San Francisco'dan dönene kadar karavanı yedek yatak odası yapacağız.

We're gonna use the camper for the extra bedroom... until Aunt Maxine gets back from San Francisco.

Maxine, seni neden dinliyorum, bilmiyorum.

Maxine, I don't know why I ever listen to you.

Maxine'in kocasıyım ben.

I'm Maxine's husband.

- Selam Maxine.

- Hi, Maxine.

İyi yolculuklar Maxine.

Bon voyage, Maxine.

Yemin ederim Maxine, beni öyle geriyorsun ki ne yaptığımı bilmiyorum.

I am not going to wear the red dress.