Maybe tradutor Inglês
258,926 parallel translation
Belki de, bilmiyorum.
Maybe they're...
Bilmiyorum, olabilir.
I don't know. Maybe. I think.
Belki tüm gelecek her dirildiğimde kör olacağım.
Maybe all my future regenerations will be blind.
Belki bir daha dirilemeyeceğim.
Maybe I won't regenerate ever again.
Belki 20 dakika sonra öleceğim ama bunu şu an okuyabileceğim!
Maybe I'll drop dead in 20 minutes. But... I will be able to read this!
Bilmiyorum, belki Vatikan'a geldiğimiz andan itibaren?
I don't know. Maybe when we arrived at the Vatican?
- Belki yarın onu ararım.
- Maybe I'll call her tomorrow.
Belki biri zamanla uğraşıyordu.
Maybe someone's been messing around with time.
Belki bize her şeyi anlatırsın.
Maybe you could tell us everything.
- Belki devam etsek iyi olacak.
Maybe we should be moving on.
- Belki kara delikten çıkan bir şeydir?
Well, maybe something came out of the black hole?
- Belki aylardır.
Maybe months.
Ya da boşverin.
Oh, maybe not.
Ya da ne bileyim, eski sütyenlerin falan?
Or, maybe... I dunno, old bras?
Sayıları fazla olmayabilir, uzun süre de yaşamayabilirler.
Maybe not many, and maybe not for long.
Hatta tüm bunları yapmamın hiçbir anlamı yoktur.
Hey, you know, maybe there's no point in any of this at all.
Belki birazcık faydamız dokunur.
Maybe we can help a little.
Hatta bir fincan çay bile içebilirsin ama sızdırabilirsin.
You'll be able to make it back to your TARDIS, maybe even get a cuppa, though it might leak a little.
Belki zombiler sonsuza kadar yaşıyordur.
Maybe zombies live forever. Like vampires.
Sonra belki Clive'ın evine gider ve Ay'ın Karanlık Yüzü'nü anlayana kadar tekrar tekrar dinlersiniz.
Maybe then go back to clive's place and listen to dark side of the moon over and over until you really understand it.
- Belki yemek sensindir? - Efendim?
Maybe you're food.
2-1-3-5 mı yoksa 3-7 miydi?
Twoonethreefive... Or maybe it's threeseven.
Belki daha rahat olacağın bir yerde görüşebiliriz.
Maybe we can meet somewhere you're more comfortable?
Belki Lucy'yi öğrenmiştir.
Maybe she found out about Lucy.
Belki o zaman kabullenirim.
Maybe I'll be okay with it.
Belki de evin bu yüzden yanmıştır.
You know, maybe that's why your apartment burned down.
Belki ismini değiştirmiştir.
Maybe she changed her name.
Belki de aramayı genişletmeliyiz. Meksika'yı, Güney Amerika'yı araştırmaya başlamalıyız belki.
Maybe we should widen the search, start digging around in Mexico, south America, maybe.
Belki bize senden daha çok öyle davranıyor ama...
I mean, maybe us more than you, but...
Belki senin dikkatini çekmeye çalışıyordur.
Maybe she's trying to get your attention.
Belki de ama evet.
Maybe, but yeah.
Belki bir hayalet kanalını falan yakaladım. Bilmiyorum. Belki bununla bir ilgisi vardır.
Maybe I'm tuned into her ghost channel or something, or... maybe it has something to do with this.
Daniel, Alice'e olanları duymak isteyebileceğini...
Listen, Daniel, I thought maybe you'd wanna hear about
Belki şimdi affeder.
Maybe she will now.
Belki edebilirsin.
Maybe you can.
Belki de Yazar güçlerimle ilgilidir.
M-Maybe it's my Author powers?
Buradan çıkmayı hak etmek istiyorsan... bunun anlamını söyleyerek başlayabilirsin.
So, if you want to earn your way back, maybe you can start by telling us what this means.
Belki bir Porsche'a.
Ooh! Maybe a Porsche.
Belki içini daha çok seversin.
Well, maybe you'll like the inside better.
Sana iyi baktım belki.
Well, good to you, maybe.
O yüzden düşündüm de, belki bunu Vegas yolunda çözebiliriz?
So I thought maybe... we could work it all out on the way to Vegas?
Belki de Meksika'ya taşınmamın zamanı gelmiştir.
Maybe it's time I call it, move down to Mexico.
Belki 20 sene önce.
20 years ago maybe.
Evet, belki.
Yeah, maybe.
Belki de buraya kadardır.
Maybe that's it.
Yine de belki Gia farklıdır.
But then, maybe Gia's different.
Belki de özünde senin menfaatlerini düşünüyordur.
Maybe she has your best interests at heart.
Belki de nakit oynamamıştır.
Or maybe you didn't bet cash.
Belki Halfling ayakları içeren erotik bir Colsplay karşılığında girmiştir.
Maybe you bet some erotic cosplay involving halfling feet.
Belki dışarıya çıkıp atında beklemelisin.
Maybe you should go outside and wait on your horse.
Ama ben ve kardeşim Harley Baracus'ü ziyaret etmeyi denedik küçük bir nabız testi yapacaktım ama zombi koruması onu kolluyordu. Belki de değillerdir.
Maybe not.