Maç sayısı tradutor Inglês
237 parallel translation
- Maç sayısı.
- Count 10.
Tamam, maç sayısı. 1 5-14.
Okay, game point. 15-14.
Set ve maç sayısı.
Game, set and match.
Maç sayısına 36 saat var.
36 hours to match point.
Bir keresinde tekli sayı turu yapmıştım maç sayısı olmuştu.
I went from first to home on a bunt single.
Maç sayısı.
Game point.
Maç sayısı.
love. Match point.
Maç sayısı.
For the game.
Maç sayısı!
For the game!
Pekala, maç sayısı, işte geliyor.
OK, serving for the game, this is it.
Maç sayısı!
Point game!
Maç sayısı.
Point game.
Bay Deane ve Bay Hoyle için maç sayısı.
Point game, Mr. Deane and Mr. hoyle.
Maç sayısı-
Match point-
Maç sayısı, biz öndeyiz!
My man! Point game, motherfuckers, we up!
- Maç sayısıydı.
- It was match point.
- Maç sayısı.
- Match point.
Squash oynarken Maç sayısı için bir hamle yapmam gerekti
I had to make a dive to save match point.
Maç sayısı.
Huh? Point game.
Maç sayısı!
Game!
10 raunt sonra maç berabere sayılır.
At the end of the 10th round, it's a draw.
Sorun nedir, Mac?
Say, what's the matter, Mac?
Tanrı aşkına Mac, "merhaba" de bana!
For God's sake, say hello to me.
Seninle bir bilardo maçı yapsak mı, ne dersin?
Let's say you and me play a little game of pool.
Benimle vedalaşmayacak mısın Mac?
Aren't you going to say goodbye to me?
Ve bu maçla normal maç arasındaki en büyük fark sadece oyuncuların sayısı ya da gol sayısı değil.
And the most important difference between this game and a normal one is not the number of players or the narrow goals.
Ölü gibi di, ama maçı o kazandı.
He's dead. They say he won.
Maç bitmek üzere ve üç sayılık bir atışa ihtiyaç var.
It's fourth down, the two-minute warning has sounded and the ball is in our territory.
- Sayı turu! Sayı ve maç bitti!
It's a high drive. lf it stays fair, that's a home run.
Pound da ne? Haydi Mac!
Let's say pounds.
Haklısın.
Yeah, yeah, mac. Whatever you say.
Mac, ama bu aynı zamanda manavdan elma çalmakta sayılmaz.
I know, Mac, but it's not exactly like she stole an apple off a pushcart, either.
Ama şimdi McDonalds'a girip "Hey, bana bir Big Mac!" dediğinde ölü bir inek satın aldığını biliyorsun ama ineğin ölümünü asla görmüyorsun.
But when you walk into a McDonald's and say, "Uh, give me a Big Mac"... you know, you're just getting dead cow and you never see the cow die.
Aslında Mac içeri girmesi için ve çantayı tünel'e fırlattı ben ağzımı açamadan beş milyon papel konfeti gibi yayıyordu.
Thing was, I fixed it so Mac would get and he tossed it out in the tunnel. Before I can say a word there's five million bucks worth of confetti flying around.
Şimdi durum Polk 21, Chester A. Arthur 20. İki sayılık bir golle maçın sonucunu değiştirebilirler.
It's now Polk, 21, Chester A. Arthur, 20, and they're going for the win with a 2-point conversion.
Burası senin yerinse söyle Mac olmadan Carlos hiç bir iş gördü mü?
You say this is your back yard. Has Carlos ever made a move in it without Mac's help?
Farzedelim Mac Carlos'la çalışıyor ve onu yakalıyoruz.
Say he is working with Carlos and we bust him.
Bir test maçında kalecinin yüz sayı yapması ilk defa oluyor.
You know, that's the first time a keeper's made a century in a Test.
UCLA için maçın sonu belli oldu.
I'd say it's all over for UCLA.
Kimse Jessie Mac ihtiyarlamış demesin.
Let no man say that Jessie Mac went out lying down.
- Tamam. Üç maç, iki tuş kazanır.
Let's say two out of three falls.
İki sayı sonra zaten maç bitecek.
It's over. See ya. Wouldn't want to be ya.
Ve bu final maçının büyük olayı da üniformasında 13 sayısını taşıyan Dan Marino'nun kaçırılmış olması.
And the big story in this Super Bowl game is the abduction of Miami's starting quarterback, Dan Marino.
Maçın bitimine 2 dakikadan az bir süre kala, yaptıkları hücumda muhakkak sayı atmaları gerekiyordu.
With less than two minutes to play, it's a must-score.
Salı akşamı olan maç için şunları söyledi.
He had this to say about Tuesday's game.
Dr Crane, dün geceki boks maçı hakkında bir şey söylemeyin.
Oh, Dr. Crane, don't say anything about last night's boxing match.
Haydi işten azıcık kaytarıp, beysbol maçı izleyelim.
Say, let's take a relaxed attitude toward work and watch the baseball match.
Squash maçını kaçırmış sayılmayız.
We've hardly missed our squash game at all.
Sakın unutma, yere her düştüğünde şu direklerden birine dokunmalısın yoksa maçı kaybetmiş sayılırsın.
Now, remember every time you hit the ground you must touch one of these posts or else you forfeit the match.
Pek sayılmaz. Sen olmasaydın Dünyanın En İğrenç Çifti'nin unvanını korumak için çıktığı maçı kaçırmış olacaktım.
I would've missed seeing the world's most nauseating couple defend their title.
Tamam, bakın, kontratta "ünvan maçı garantisi" yazması gerekiyor.
OK. It's gotta say in the contract