Mette tradutor Inglês

Mette Maren şehadet getirmek üzereydi.

Mette Maren was just going to bear witness.

Mette'nin Grimstad'daki kardeşi direnişçilerdenmiş.

Mette's brother in Grimstad... He was with the Resistance.

- Kim inliyor biliyor musun? - Kim? Mette.

You wanna know who moans...?

Mette olamaz.

No, not Mette...

Hadi Mette.

Come, Mette.

Bu Mette.

That's Mette.

- Mette, bulamıyorum.

Mette, I can't find them.

- Benim adım Mette.

- I'm Mette.

- Ne olduğunu biliyor musun, Mette?

Do you know what happened, Mette?

Ve elbette küçük Mette.

And ofcourse little Mette.

Jeremy mette il dito nel naso.

Jeremy mette il dito nel naso.

Mette, basın bildirisini teslim edebilir misin?

Mette, can you deliver a press release?

Mette'ye Bruun'da beyin ölümünün gerçekleştiğini söylemişsin.

You told Bette that Bruun was brain-dead.

Mette senin hakkında hep iyi şeyler söyler.

Bette speaks so fondly of you.

- Sen kendi işine bak, Mette.

- Mind your own business, Bette.

- Yapma Mette...

- Come on Mette...

Mette iyi olduğunu mu söyledi?

Did Mette say they're good?

Söyleyebileceğim tek şey Mette yeterince iyi olmadıkları.

All that I can say mette is that they're not good enough.

- Süper! Mette yine ağlıyor.

- Mette is crying again.

- Ağlama, Mette.

- Relax Mette

Sonra o zavallı Mette.

And then there's poor Mette.

- Ve şimdi Mette aynı durumda.

- And now Mette is in that state.

- Mette şu an nerede?

- Where is she?

En kötüsü de Mette.

Pour Mette is the worst..

- Devam edecek miyiz Mette? - Evet.

- Ready to go, Mette?

Mette!

Mette!

Selam Mette.

Hi, Mette...

- Bana 20 borçlusun Mette.

- You owe me for 20.

Seni seviyorum Mette.

I love you, Mette...

Mette!

Mette?

Mette, al.

Mette, here...

- Mette, bana güvenmelisin.

Mette, you have to trust me.

Bugün saydım da dört...

J'ai eu le plaisir qu'on me mette

Sevgili Mette nereye gittiğimi bilmiyorum.

Dear Mette I don't know where I am going.

- Mette, uyuyor musun?

- Mette, are you asleep?

Ve benim güzel eşim Mette.

And my beautiful wife Mette.

Mette ve çocuklar ne olacak?

With Mette and the kids?

Mette'nin buna ne diyeceğini düşünüyorsun?

What do you reckon Mette will say to that?

Sen, Mette ve ışığı gören bütün arkadaşlarınız!

You and Mette and all your friends who have seen the light!

Mette...

Mette...

Hayır, Mette.

No, Mette.

Aferin, Mette.

Well done, Mette.

Ben Mette.

Mette speaking.

Telefonu kapat, Mette.

Hang up, Mette.

Mette nasıl?

How's Mette feeling?

Mette'i istemiyorsan, ona ben sahip olurum.

If you don't want Mette, I'll have Mette.

Mette benim karım.

Mette is my wife.

Her şeye, Mette, her şeye.

Everything, Mette, everything.

Kızınız Mette'yle ilgili konuşmak istiyordum.

I'd like to talk to you about your daughter Mette.

Yapma.

Mette... Come on!

Marco'nun babanla uğraştığını bilmiyordum.

Mette, I didn't know Marco was dealing with your dad.