Milano tradutor Inglês
634 parallel translation
Belki Milano'ya gönderebiliriz.
Could perhaps send her to Milan.
Milano'ya gideceksin.
You will go to Milan.
Siz güzel Bayan Barkley ile Milano'da iken.
While you are in Milan with the beautiful Miss Barkley.
İffetli Bayan Barkley ile Milano'da aşk yaşayın.
Making love in Milan to the chase Miss Barkley.
Yakında Milano'dan tekrar geleceğim.
I will come again the next time I am in Milan.
Milano'ya gidiyorum. Onu arayıp bulacağım.
I'm going to Milan.
Sabaha kadar kaçıp Milano yolunu yarılamış olurum.
And by morning when they miss me, I'll be halfway to Milan.
Öğlene Milano'da olmak zorundaydılar.
They had to be in Milan by midday.
Aslında, Milano'da dediğimiz gibi, çubuğun kokan kısmına geliyoruz.
In fact, as we say in Milano, we are getting the end of the stick that stinks.
Milano'da dediğimiz gibi, köpekle yatarsan pireyle uyanırsın.
As we say in Milano, when you lie down with dogs, you wake up with fleas.
Zaten Milano'da söylenen bir şeyi nasıl duyabilirim?
From so far away, how can I hear what they say in Milano?
Keşke Milano'da olsaydım.
I wish I was in Milano.
Hayır, Milano da iyi değil.
No, Milano is not good, either.
Milano'da dediğimiz gibi, çubuğun kokan kısmını adam akıllı adamdır.
As we say in Milano, it's a wise man that drops the end of a stick that stinks.
Köpeklerle yattığın için kaptığın pirelerden, Milano'da dediğimiz gibi.
The ones you caught from lying down with a dog, as we say in Milano.
Sen Milanolu değilsin.
You are not from Milano.
Roma, Milano, Paris...
Rome, Milan, Paris...
Gerçekten Milano'ya gidiyorum ve belki de Paris'e... Hem de Parmisano'nun kumpanyası ile, daha yeni kontrat imzaladım.
I'm really going to Milan and maybe to Paris, with Parmisano's company, I've just signed the contract
Floransa, Bologna ve en son Milano'da duracaktır.
Direct to Florence-Bologna-Milan
Milano'ya gidiyorum, ilk gösteri orada olacak.
I'm going to Milan, we debut there
Milano'dan geliyorum, asla Donei'ye gitmem.
I come from Milan, I never go to Donei's
Milano'da birilerinden bahsetmiştim, belki bana bir iş ayarlayacaktı.
Remember that job offer from Milan?
İş bulmaya Milano'ya gidiyorum.
That's why I'm going to Milan. I wanna do something with my life.
Milano'da iş bulamazsak bir başka yere gideriz.
If not Milan, we'll go somewhere else.
İki aylığına benimle Milano'ya gelmelisin.
- Poldo, sir. Leopoldo, in two months you must come with me to Milan.
Milano'dan batan gemini malları.
The final liquidation sale from Milan!
Milano'da morg da görev yaparken..... böyle çok talihsiz gördüm.
I've known many of these wretches, when I lived in Milan. When I worked at the morgue.
Bir keresinde Milano'da 70 kiloluk bir adam bunu yapmaya çalışırken, gözlerini kaybetti.
Once in Milan, a 70 kg man lost his eyesight, when he tried it.
O Milano'da.
- Yes. He's in Milan.
Milano'da ne yapıyor?
What's he doing in Milan?
Milano için ne kadar beklememiz gerekiyor?
What's the wait for Milan, please?
Milano, Floransa, Roma, Napoli, Taormina.
Milan, Florence, Rome, Naples, Taormina.
- Milano.
- Milan.
Teğmen Henry, Milano'daki yeni Amerikan hastanesine nakil olacak.
Lieutenant Henry will be moved to the new American hospital in Milan.
Bütün yaralı Amerikalıların Milano'ya gitmesi emredildi.
All wounded Americans have been ordered to Milan.
Peder Galli ile ben, cenneti ve dünyayı ayağa kaldırıp Bn. Barkley'i Milano'ya yollatırız.
Between Father Galli and me, we will move heaven and earth to send Miss Barkley to Milan.
Belki Milano'dan ülkene dönersin.
Perhaps from Milan you'll go home.
Bütün Milano'yu dolaşıp Amerikan yulaf ezmesi aradım.
I went all over Milan looking for American oatmeal.
Örneğin, bu buluşma Milano ve Viyana'ya yapılacak resmî bir ziyaretle birleştirilirse İtalya ve Avusturya arasındaki ilişkiler bakımından büyük bir hamle olurdu.
For example, if the reunion is combined with an official visit to Milan and Vienna, that would be a great move concerning the relations between Austria and Italy.
İlk önce Milano var.
Milan will be the first city.
Öyle, öyle. Milano'ya bir İmparator geliyor genç bir İmparator, ben ise burada oturmak zorundayım.
The one time an Emperor comes to Milan, a young Emperor, and I have to sit here.
İmparator ve İmparatoriçe yarın Milano'dan ayrılarak...
The Emperor and the Empress are leaving Milan tomorrow to go to- - Where?
Adım Busacca Giovanni, Milano eyaleti, 88 tertip.
I make no promises. My name is Busacca Giovanni, parents N.N.'88 class, province of Milano.
Böyle devam edersek, yakında Milano'ya gireriz.
"This way, just a few days and we'll be in Milano"
Milano'dan Roma'ya gittim ve kısa bir süre sonra İngiltere'ye geçtim.
From Milan I went down to Rome. After that, England.
Bir tanesi Milano'dan.
One is from Milan.
Liliana artık burada değil, Milano'ya taşındı.
Liliana's not here anymore. She went to Milan.
Milan'dan geldim.
I come from Milano.
Benim için Milan'a bilet alman gerçekten çok bonkör bir davranış.
You're so generous to buy me a ticket to Milano.
Senden uzakta Milano'ya katlanamazdım.
I couldn't bear Milan while you were away.
Milano.
Milano.