Miro tradutor Inglês
91 parallel translation
İspanya'nın Picasso'su...
That proves Miro's Spanish
Miro'nun kadınlara bilgesel bakışını ortaya koyuyor.
Picasso's owls look like women
Braque, Picasso, Klee, Miro, Matisse. - İşte hayat bu.
Braque, Picasso, Klee, Miró, Matisse – that's life!
- Miro, vato, ben Onda'da senden daha eskiyim, huh?
- Mira, vato, I was Onda before you were, huh?
Biliyor musun bu bana Henry Miro'nun dediklerini hatırlattı.
You know, that reminds me of this thing that spic Henry Miro said.
Bizi Brunder, ya da Miro gibi korkutamazsın.
We ain't gonna crease - like Brunder, or Miro.
Yoksa başına belaya girer.
Better give it to Miro who's going to kick your ass in.
- Bakın, burada bir Miro...
- Here's a lovely little Miro...
"Pollock, Miró ve Picasso'dan etkileri taşır ve Meksika resminden ve her neyse, şimdi bambaşka bir şekilde ortada tamamen kendi üslubuyla."
"Pollock has gone through the influences of Miro... Picasso, Mexican painting and whatnot... and has come out on the other side... painting mostly with his own brush."
MIRO YATIRIM 130 BATI 31. CADDE 24 EKİM SALI
Miro Venture Capital 130 West 31st Street Tuesday, October 24
Miro karın seni aldatıyor.
Miro your wife's cheating on you.
Miro, onu gördüm.
Miro, I saw her.
Miro'ya bir hikaye uydurup bir polisle çıktığımı söylemiş.
He made up this story and told Miro I've been going out with a cop.
Miro, bu sürtüğe inanmıyorsun, değil mi?
Miro, you don't believe that bitch, do you?
Miro!
Miro!
- Miro!
- Miro!
Miro, sana gerçeği söylüyorum!
Miro, I'm telling you the truth!
Miro.
Miro.
Miro, işi bırakma vaktin gelmedi mi?
Miro, don't you think it's time you quit?
Parti bitti, Miro.
Party's over, Miro.
Cambridge'de bir daire tutacağım ve Harvard swaetshirt'ü alacağım. Miro Sorvino'dan konuşacağım.
I'll get an apartment in Cambridge, buy a Harvard sweatshirt, talk about Mira Sorvino a lot.
Öğlen müzede Mirrow sergisinin açılışı var.
Opening of a Miro exhibit at the museum at noon.
- Miro, bu aralar hiç yemek yiyor musun? - Evet, elbette.
Miro, are you eating at all nowadays?
Miro ile konuştuk da belki sahneyi bırakıp gerçek bir iş bulsam iyi olacak.
Miro and I've been talking - that maybe I should quit the music scene and get a real job.
Miro'yu gören oldu mu?
Has anyone seen Miro?
Miro, onu rahat bırak.
Miro, leave him alone.
Miro'ya görüntüleri ve ışığı nasıl kullanacağını öğretti.
He was the one who showed Miro how to harness image and light.
Bakın, bu Mino, Miro'nun oğlu!
Look, it's Mino, Miro's son.
Tanrılar seni duysunlar, Miro. Tanrılar seni duysunlar.
May the gods hear you, Miro, may the gods hear you!
Seni anlıyorum Miro ama halkımız artık güvende. Buna şükretmemiz gerek.
I understand, Miro, but our people are safe and sound, and that is something to be thankful for.
- Zoran ve Miro.
It's Zoran and Miro.
Miro ve ben Kızıl Haç görevlileriyle gittik.
Um, Miro and I left with the Red Cross.
- Miro ne olacak? - Miro'ya ne olmuş?
What about Miro?
Miro, o iyi biri.
Miro, dushma, he's a good person, he's a good man.
- Miro!
Miro!
Polisle olan o toplantı... - Bunu gerçekten yapamam.
This meeting with Miro and police, if you came, it would...
Kabul etti, eğer yardım edersen benimle Saraybosna'ya dönecek.
He's agreed, Miro. If you help him, he'll come back with me to Sarajevo.
Miro da mimariye ilgi duyan bir çocuk.
Um, Miro is, um, interested in architecture.
Size söylememesinin nedeni bu. Miro'yla birlikte büroya geldiğini bu yüzden söylemiyor.
And that's why she, um, that's why she's not saying sh-she came to the office with Miro.
Miro o gün elini kesmişti... ve DNA'yla ilgili hatanın da nedeni buydu.
And Miro cut his hand, and that's obviously where the, uh, well, that's where the DNA confusion occurred.
Ama Miro'nun yakında kendi ailesi olacak.
But Miro will have a family of his own soon.
Burada bir şey yazıyor. Meksika'nın başkentindeki Miro Flores'e üstü açık taşıtla tur varmış.
Hey here is something to make, there is a bus that he / she goes to Miraflores
Miro, sana birini getirdim!
Miro, I've got someone for you!
Dali, Degas ve Miro hakkında kitaplar.
Books about Dali, Degas and Miro
- Miro Jovanovic.
- Miro Jovanovic.
- Miro.
Miro.
Dayak yemeden önce parayı Miro'ya ver.
We're out of money.
- Bilmem. Miro!
Miro!
Şimdiki adı Miro.
Now his name's Miro.
Miro!
Miro! - Miro!
Siz bana "Simic" demediniz.
Miro and I know each other.