Monsters tradutor Inglês
4,481 parallel translation
Sen de söylemiştin annemi öldüren canavarların olduğunu.
You said so yourself that before, there were monsters that killed Mom.
Tüm o canavarlar soğuktan öldü.
And all those monsters have died from the cold.
Ne olduklarını bilmiyorum ama canavarlar geri geldi.
I don't know what they are, but honey, the monsters are back.
Canavarlardan korkuyor musun?
Are you scared of the monsters?
Elbette canavarlardan korkuyor.
Of course he's scared of the monsters.
Canavarlar artık sana zarar veremez.
The monsters can't hurt you anymore.
Babanın canavarları evden uzaklaştırması gerekiyor.
Daddy needs to help get the monsters out of the house.
Pencereler çok küçük canavarlar gelemezler.
The windows, they're very small, and the monsters cannot get in.
- Ve onu gördüğünde canavarlar gitmiş olacak. - Baba!
And when you see her, the monsters will be gone.
Onu gördüğünde canavarlar gitmiş olacak.
And when you see her, the monsters are gone.
Şimdi bu canavarları buradan yollayacağız, prenses.
And now we're gonna kick these monsters out of here, princess.
Şu canavara baksana!
Do you see these monsters?
Ama dışarıda bazı yaratıklar var. Canavarlar.
But there's these creatures out there... monsters.
Çünkü bilmen gerekiyor, canavarlar yaratılır.
Because you need to know, Lindy, monsters are made.
Acı irinleri, hepimizi canavarlara dönüştürür.
Pain festers and... Makes monsters of us all.
Kıskanç canavarların ne dediği niye önemli olsun ki?
What do you care what the green-eyed monsters think?
Kendimi bunu merak etmeye zorlasam da bu göz yanılması kazara değilse lâkin bu oyun benim yararımaysa korkunç birisi tarafından düzenleniyorsa hatta bunlar gibi çaresi olmayan canavarlar tarafından olsa bile onların çaldığı ezgiyle dans etmekten başka elden ne gelir.
Though I'm forced to wonder if this illusion is no accident at all, but theater for my benefit, orchestrated by someone so awful, even monsters such as these have no choice but to dance to the tune he plays for them.
Ya bu adam bu oyunun artık kendi lehine devam etmemesinde karar kılıp canavarları hür bırakırsa?
What happens if that man decides the theater no longer serves his purposes and he lets the monsters loose?
Tek bildiğim anlatılan hikâyelerdeki canavarlar ve onları kılıçtan geçirmeye yemin etmiş yiğitler.
All I knew were the stories I was told of monsters and valiant men sworn to slay them.
Görünüşe göre bu canavarlar da insan. Oğullar, ağabeyler, babalar.
It would seem these monsters are men... sons, brothers, fathers.
Ve gördüğüm kadarıyla bu adamlar kendi canavarlarından korkuyorlar. Bir imparatorluk. Bir donanma.
And it would seem these men fear their own monsters... an empire... a navy... a king.
- Yürü, yürü, yürü!
Fire monsters!
Bu onları canavar yapmaz.
That doesn't make them monsters.
İyi lordlar öldü ve geriye kalanlar canavar.
The good lords are dead, and the rest are monsters.
Uygulamamızla kullanıcılar bu keyfine bakan, kendine zarar veren umursamaz yaratıkların yerini saptayarak onlardan kaçınabilecek.
With our app, users can locate and thus avoid these self-indulgent, self-destructive, negligent monsters.
Eserleri çalmak, canavarlardan kaçmak,
Stealing artifacts, dodging monsters.
Canavarlar. Onlara da Soren'ıma yaptıklarını...
Monsters.
- Küçük canavarlar.
Little monsters.
Evet, hadi bakalım canavarlar.
- Yeah, come on, monsters. - I'm shipping you out.
Dr. Danvers, canavarları dürtmeyin.
Dr. Danvers. Don't go poking monsters.
Canavarlardan korkmuyorum.
... I'm not afraid of monsters.
Bizler canavar değiliz.
We're not monsters.
Bir avuç canavarlar.
They're a bunch of monsters.
O adamlar birer canavar.
Those guys are monsters.
İblislere inanırım, canavarlara inanırım.
I believe in demons. I believe in monsters.
Şehrimizde bu tipten iki canavar olması mümkün mü?
Can there be two monsters like that in our city?
Hepimiz canavar değil miyiz sanki?
Monsters all, are we not?
İçimizdeki canavarlar.
The monsters inside us.
Canavarlar mı?
Monsters?
Bizi sen canavara dönüştürdün.
You made us into monsters.
Bir zamanlar, insanlarla diğer yaratıklar bir arada yaşardı. Buna canavarlar da dahil.
Once upon a time, humans lived with many other creatures, including... monsters.
Fakat insanlar dünyayı tekelleştirmek istediği için canavarlara savaş ilan etti.
But humans wanted to monopolize the world, and so they declared war on monsters.
Canavarlar savaşı kaybettiler ve uzak dağlara sürgün edildiler.
The monsters lost... and were expelled to remote mountains.
İnsanların dünyasında canavarlara yer yoktur.
Monsters are not accepted in the human world.
Öylesine titiz çalışmışlar ki insanların canavarların varlığından bile haberleri yok.
And they did such a good job that people nowadays don't know monsters even exist.
Son hanedanlıktan bu yana sınırı geçen canavarların neredeyse tamamı yakalandı.
Since the last dynasty, almost all monsters crossing the border... were caught.
Doğacak bebeği ele geçirebilirseniz canavar diyarı kaosa sürüklenecek ve hepsi dört bir yana dağılacak.
If one of you.. -... can grab that expected baby monster king, the monster world will be in chaos... and monsters will flee all over -.
Canavarları yakalayan parayı kapar.
Whoever has the monsters... gets the money.
- Neyi görmem için? Canavarları mı?
- See what, the monsters?
- Canavarlar.
Monsters.
- Canavarlar mı?
- Monsters?