Muffler tradutor Inglês
201 parallel translation
Atkını boynuna sar, Charles.
Pull your muffler around your neck, Charles.
- Bu kravat o kadar hafif ki... -... fular takmam gerekecek.
- This tie is so light I'll have to wear a muffler.
- Bana atkı örecek misin?
- Knit me a muffler?
- Bir atkı.
- It's a muffler.
Fix your mufflerKılığını düzelt!
Fix your muffler!
Arabanızın yeni bir susturucu ya da amortisöre mi ihtiyacı var?
Does your car need a new muffler or new shock absorbers?
Biliyorsun, hep kırmızı kaşkol takan adam.
The one who always wears the red muffler.
Sonny'nin de dediği gibi : "Erken kalkan yol alır."
A born optimist with muffler, felt slippers and indifferent morals. As Sonny puts it : The early worm gets the bird.
Karter vidaları gevşemiş.
Loose muffler jacket.
- Tabii ki bomba.
It's an old piece of muffler.
Quentin gelip düzelti.
Muffler or something, and he went and fixed it.
Direksiyonu yaldızlı, her yanı fiyakalı
A palomino dashboard and dual-muffler twins
'79 Pinto modelinin susturucusu mu?
The muffler bracket for a'79 Pinto? No.
Sen kulağımın dibinde zırvalarken bu egzoz susturucusunu çıkaramam.
I can't pull this muffler off with you jabbering in my ear.
- Amcam silindiri çıkardı, kiraz atan top koydu.
Uncle Red changed the regular muffler for a cherry bomb.
Ablam yün atkısı ile eldivenlerini almıştı.
My sister put in a wool muffler and gloves.
Egzosunda senin hafızandakinden daha çok boş delik var.
He's got more holes in his muffler than you've got in your memory.
Sorun cehennemden gelen egzos sesi.
The problem is the muffler from hell.
Hey, Sheldon, kaşkolunu sarmayı unutma!
Hey, hey, Sheldon. Don't forget to wear your muffler.
Doğal olarak, çıkacağı adam... yeni bir egzozcunun açılışında kurdele kesmek gibi... kraliçelik görevlerini yaparken ona eşlik edecek biri olmalıydı.
Naturally, she'd date a guy... who'd stand beside her when she performed her queenly duties... like cutting the ribbon at a new muffler shop or something.
- Susturucu mu?
- That muffler?
Selam. 1977 model Chevy için bir örtü arıyorduk.
Hi. We were lookin'for a muffler for a'77 Chevy.
Maurice'in arabasının egzozu delikti, motor sesi yüksek geliyordu.
And Maurice's muffler had a hole in it, so the engine was really loud.
Susturucu taktırılacak!
Muffler! Today!
Şuna bir susturucu tak!
Get a muffler for that thing!
Yalın ayak izi, susturucu ve metal tel kullanılmış.
Bald tread, muffler held on with baling wire.
Yere sürtünen bir egzoz sesi duyuyorum.
I hear the sound of a muffler scraping ground.
- Ondan daha iyisi var hayatım.
I got my muffler, honey.
Susturucu.
Busted muffler.
- Susturucu.
Busted muffler. - lntake valve.
İşte sorun burada.
- Busted muffler. That's your problem right there.
Atkımı bulamıyorum.
I'm looking for my muffler.
- Egzoz fabrikası da kapanmış.
- Hey, the muffler plant's gone, too.
Yeri gelmişken, egzoz susturucusuna da bir baktırın.
And while you're at it, do something about your muffler!
Egzost mısırları sıcak tutuyor.
The corn's keeping warm in the muffler.
Muffler Man'i kaybettik.
We just lost Muffler Man. Hold on.
Bu fotoğrafta kaporta biraz eğri ama bunda öyle değil.
In this picture, the muffler is a little bent but not on this one.
Yani diyorsun ki yeni egzoza ihtiyacım yok mu?
So you're saying I don't need a new muffler?
Rupert'a söyleyeyim de bir susturucu yapsın.
I'll have to have Rupert make me a muffler.
Babam, susturucu takman gerektiğini söylüyor.
MY DAD SAYS YOU NEED A MUFFLER.
Susturucuya ihtiyacı var.
HE NEEDS A MUFFLER.
Seni bu akşam Middle-Station'da gördüm. Siyah atkı, beyaz kazak ve uzun güzel saçların vardı.
I saw you in the Middle-Station, wearing white neat with black muffler, and a very long hair looked simple.
Güzel susturucu!
Nice muffler!
Bir susturucu ya da egzoz borusu gibi.
Like a muffler or a tailpipe.
Bu kumaş, kurbanın kazağına uyuyor.
This fabric matches the victim's sweater. That's the muffler.
ya da bir Çin çanağının içindeymiş gibi düşünürdüm.
I pictured him inside a mink-lined muffler Or a chinese bowl.
Tamam, Al.
Charm school, car muffler, high hedges...
- Susturucu mu?
Busted muffler?
Bu Muffler Man değil.
This is not Muffler Man.
Atkıyla sıcak basmıyor mu?
You look hot in that muffler
- Ölmez merak etme.
He and Dean went muffler shopping today.