English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ N ] / Natürel

Natürel tradutor Inglês

17 parallel translation
Bu arada, trompetler, figür 2'den önceki iki tane ölçü çizgisinde Mi natürel mi var?
Oh, by the way, trumpets, at two bars before figure two, have you got an E natural?
Orası E natürel olmalı.
Should be E natural.
Bütün natürel kaynaklarını harcamak.
Wasting all its natural resources.
Uşak bardağınıza Royal Crown Viski koyuyor. Natürel majestik cazibenizle iki laf edip içiyorsunuz.
A butler pours you a glass of Royal Crown Whiskey, and with your natural majestic charm you say a few words and drink.
Pembe, açık mavi ve natürel.
It comes in three colors... pink, light blue, or "natural."
Sebzeler daha natürel.
Vegetables are airier.
Bilirsin, "Yüzde yüz Natürel."
You know, 100 % "Naturelle."
Buz çekirdeğindeki küresel ısınmaya neden olan bu natürel gaz yoğunlaşması aşırı ısınma sonucu dünyanın son ikiyüz yıldır süren bir buz çağına girdiğini gösteriyor.
The concentration of these natural greenhouse gases in the ice cores... ... indicates that runaway warming pushed Earth into an ice age... ... which lasted two centuries.
Şimdiki halinden daha natürel olmuşsun.
It's better if you go more natural from now on.
İlk yılında natürel resim yapmazsın.
In first year you don't do natural drawing.
Yoksa, natürel mi demeliyim?
Or, should I say, au naturel.
Daha natürel, yani bu bir şakaf seranadı değil. Bu lahana turşusu.
You see, it's not a lingerie ad... it's sauerkraut...
Bir tür natürel bandaj. Anti bakteriyel ve kanı durduran özellikleri var.
It's some kind of natural bandage that's got antibacterial and hemostatic properties.
On numara pilot, natürel lider, aşırı dövüş eğitimi. Red edildi!
Top gun pilot, natural leader, extreme combat training.
Ressam, natürel bir kız o.
She's an artist. And a natural, too.
Natürel sızma zeytin yağı biraz limon ve bir tutam zerdeçal var içinde.
Look, this is the last time. I promise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]