English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ N ] / Nefer

Nefer tradutor Inglês

33 parallel translation
Yaşlıları da karargâha koyuyorlar. Ya da nefer kaydettiriyorlar, veya hapishane müdürü yapıyorlar.
The older ones in the quartermaster corps or made them recruiting officers or wardens, like me.
Nefer!
Nefer!
NEFER, İÇERİ AL.
NEFER, LET ME IN!
Nefer, bekle!
Nefer, wait.
Nefer, ben..
Nefer, I...
Oku, Merit : "Nefer, Nefer, NEFER!" `
Read it, Merit : "Nefer, Nefer, NEFER!" `
Yaşamak istermisin, Nefer?
Do you want to live, Nefer?
Bir sonraki Nefer sen ol.
Become the next Soldier.
Nefer de olsan fark etmez!
I don't care if you ARE the Soldier!
- 14 bin nefer yeniden doğduğu gece?
- The night 14,000 were born again?
Mutlu bir sonla boşandıktan sonra, özgürlüğüme kavuştum. O zaman yazarlık hayatım başladı. Hücre hayatından daha da güç şartlardaki evlilik hayatım boyunca açığa çıkmasına izin verilmeyen sanatsal yönüm artık özgürdü.
I would say that, once I was divorced, blissfully divorced, a freedom overcame me, and I was allowed to be the writer, the artist,..... that I was nefer allowed to be within the confines of my prison-like marriage.
- Evet bu harika işte... - Sürprizler daha devam edecek mi?
Will wonders nefer cease!
Dalga mı geçiyorsun? Ağzından aldığın nefer hırıltın ve sinüzit arasında Sleestark'le uyuyor gibiyim.
Between the mouth-breathing, and the wheezing, and the sinuses, it's like sleeping with a Sleestak.
Nefes alamıyorum! Bak, nefer alamıyorum!
I can't breathe, I tell you, I can't breathe!
Daha sonra Hatice, din alimi olan kuzeni Baraka Bin Nefer'in evine gidip bütün olanları anlattı.
Soon after, Khadija went to her cousin religious scholar and told him what it happened.
Babam nefer karıştırıyor?
What's Dad been up to?
Ama yemin ediyorum nefer olduğunu öğreneceğim ve bu aileyi tekrar bir araya getireceğim.
But I promise this : I will find out what really happened and I will bring this family back together again.
Bir başka deyişle, hala aynı camiadan nefer topluyor.
In other words, he's still recruiting from the same pool.
İmparatorluğa bir nefer misali hizmet edeceğiz.
We shall serve as a tool for the lmperial reign.
Hepimiz birer gönüllü nefer, kahramanız, birbirini tehlikelerden koruyan.
And we've all had to become soldiers, heroes. Protecting one another from the gravest of dangers.
Nefer değildi Ve satın alınamazdı
Jim Morrison celebrates his birthday by recording his own poetry.
Bir nefer eksildi.
And one less soldier.
Sürekli estetik cerrahinin bittiğini ve ve son nefer olarak kendisinin kalmak istemediğini söylüyordu.
He kept saying how plastic surgery was over and he didn't wanna be the last one to turn the lights out.
Ülkücü Türk gençliği olarak komünizme, faşizme kapitalizme, siyonizme ve her türlü emperyalizme karşı mücadelemiz son nefer son nefes ve son damla kana kadardır.
As nationalist Turkish youth, we vow to fight against communism, fascism capitalism, Zionism and all forms of imperialism to our last soldier, last breath and last drop of blood.
Horluyor ve çok derin uyuyor. Kısa bir süre sonra... nefer alması duracak, sonra da kalbi. Kendinde değil.
He's snoring and sleeping very, very deep.
Onu bir nefer gibi düşünün.
Think of him as a soldier.
Hayır, Tom, onlar nefer değil.
No, Tom, they're not foot soldiers.
O bir nefer.
He gets it.
- Öyleyse Kraliçe Re-nefer, annen mi?
Oh. So Queen Re-nefer's your mother? Have you met?
Ancak sonunda o da Mulder'ın araştırmalarında nefer oluyor.
But she is ultimately enlisted in Mulder's quest.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]